Küvette üzüm ezip şarap yapardık

En son ‘Adını Feriha Koydum’ dizisinde apartman görevlisi rolüyle ekrana gelen Vahide Gördüm hemen her rolünde yemekle iç içe. Özel hayatında da yemek kültürü geniş sanatçı bunu aile geçmişine bağlıyor. Gördüm, şarabı ve likörü bile evinde yapan bir ailede büyümüş

Haberin Devamı

Rollerinizin birçoğunda yemekle iç içesiniz, bunun özel bir nedeni var mı?
- Özel bir nedeni yok. ‘İstanbul Masalı’ dizisine başladığım zaman “Yemek yapabilir misin? Aşçı olacaksın” dediler. Onlar da beni pek benzetememiş, “Bu kadının eline yemek yakışmaz” gibi düşünmüşlerdi galiba. Ama bu rolde çok başarılı olmuştum. Bu başarıda geldiğim yerin, çocukluğumun, evimizde pişenlerin, gördüklerimin çok büyük etkisi var. Kaderimde de varmış galiba, nereye gitsem yemek peşimden geliyor.
Çocukluğunuzun mutfağından aklınızda kalan görüntüler neler?
- Babaannem çok iyi bir aşçıydı. Annem 14 yaşında gelin gelmiş eve, bütün yemekleri babaannemden öğrendiğini söylerdi. Bizde otla birlikte et pişerdi çünkü babam etsiz yemek yemezdi. Kuzu etiyle pişen arapsaçı, yine kuzu etiyle pişen enginar en sevilen yemeklerdi. Babaannemin kuyruk yağıyla pişirdiği kurabiyeye bayılırdım. Eti hiç sevmezdim, halen sevmem. Babaannem kuyruk yağını dondurur, onu hamurun içine rendeler ve tuzlu kurabiye yapardı, olağanüstü bir lezzetti o. Tıkır tıkır yediğim, ‘Ayyy o gelse’ diye beklediğim kurabiyelerin kuyruk yağlı olduğunu çok sonra öğrendim. Yine babamın kahvaltılarda haşlama etin üzerine kırdığı yumurtalar, babaannemin tereyağını eritip içine bir kaşık şeker koyduktan kırdığı yumurta yemeğini unutamam.
Yanya göçmeni bu ailede, pişen yemeklerin hepsi sınır ötesinden miydi?
- Böreklerimiz, çöreklerimiz, tatlılarımız öyleydi. Bunun dışında ne vardı, belki sarma ama o da babaannemin usulüyle yapılırdı. Babaannem onu limon ve yumurtayla terbiye ederdi.
İştahlı bir çocuk muydunuz, yoksa mızmız mı?
- Abime göre daha mızmızdım. O et yerdi mesela ama benim her zaman bir seçiciliğim vardı.
Et sevmemenizin sebebi neydi?
- Sebebi yok, kendimi bildim bileli bana “Et mi, sebze mi” dediklerinde sebzeyi tercih ettim. Babam bizi sinemaya götürür sonra bir köfteciye sokardı. Ben o köfteden asla yemedim ama çok pişmanım, keşke yeseydim de babamı üzmeseydim. Çünkü şimdi yiyorum ama o dönem galiba annemin yokluğunun protesto ediyordum.
Babanızın hep yollarda olduğunu biliyorum. Evde olduğunda mutfağa girer miydi?
- Evet, tuttuğu balıkları yapardı. Bizde en fazla balık tüketilirdi. Babam balığı çok sevdiğimi bilirdi. Bir de babaannemin memleketten gelme gelenekleri vardı, balığı tütsüler, tuzlardı. Babaannemle birlikte bir somyada yatardık, o odada bir tel dolap vardı ve o tel dolabın içinde mutlaka tuzlu balığımız, likörümüz, şarabımız olurdu. Onun için evimiz garip bir koku içindeydi. Şarabı da, likörü de babaannem yapardı.
Nasıl yapardı şarabı?
- Çekilebilen küvetler vardı evimizde. Üzümleri o küvetlere doldururdu, biz de ayaklarımızı yıkar, onları büyük bir oyun gibi ezerdik. Bunu çok net hatırlıyorum, sonra bunlar bir kazana doldurulur, kazanlarda dinlendirilirdi.
Sizin mutfakla aranız nasıl?
- Ben hep okudum, çok okuduğum için ve yine babaannemin çok kıymetlisi olduğum için bana çok fazla bir şey öğretilmedi. Prenses gibi değildi tabii ki, evin kömürünü de taşımışımdır, badana da yapmışımdır ama bu yemek nasıl yapılır diye de hiç sormadım. Çünkü onların hiç ölmeyeceklerini sanıyordum. Evlendiğim zaman çok fazla yemek bilgim yoktu. Ama eşim Adanalı olduğu için boğazına düşkündü, olağanüstü damak zevkine sahip biridir. Anlayacağınız, zamanla öğrendim.
Dizideki gibi bir seyyar köfteci olmak hayaleniz oldu mu hiç, ya da küçük bir lokanta açmak...
- Hayır çünkü işletmeci ruhu yok bende. İnsanlara evinde bir şey sunmak çok zevkli gelebilir bana ama bunu bir iş haline dönüştürmek bana göre bir şey değil. Ama Altan’ın böyle düşünceleri var.

Haberin Devamı

ADANA USULÜ KARIŞIK DOLMA

Haberin Devamı

Eşimden de taktir aldığım Adana dolmasını çok iyi yapıyorum. İsterseniz kuru, isterseniz tazesinden yapabilirsiniz, karışık dolmadır. Yaprak, kabak, patlıcan, isterseniz biberi de katabilirsiniz. Kuzu ve dana kıymasını karıştırmak daha güzel oluyor, pirinç, acı biber salçası, biraz domates salçası, bol kimyon, karabiber, çok ince doğranmış sarımsak ve soğan, bolca kuru nane. Bu karışımı dolduruyorum, domates salçasından sos yapıp üstüne döküyorum. 20-25 dakika kısık ateşte pişiriyorum. İndireceğime yakın içine biraz nar ekşisi döküyorum, üzerine tekrar biraz kuru nane serperseniz güzel olur. Nar ekşisini piştikten sonra dökmek lazım, yoksa sertleşiyor.

Haberin Devamı

EŞİM YEMEKTE O KADAR BAŞARILI Kİ BEN YANINDA SÖNÜK KALIYORUM

Erkekler de mutfağa girmeli mi?
- Tabii girmeli, bu hem damak zevklerini geliştirir hem de sunumlarını. Mutfakta başarılı erkeğin, her işte başarılı olabileceğine inanıyorum.
İyi yemek yapanlardan etkilenir misiniz?
- Çok etkilenirim. Beni en çok etkileyen babaannem ve onun yeğenleri. Eşim de beni çok etkiler, çünkü çok iyi yemek yapar.
Siz yaptığınız yemekle birilerini etkilediniz mi?
- Yaptığım yemekle pek etkilediğimi düşünmüyorum ama çok iyi pasta, çörek yapıyorum, onunla çok etkilediğim insan oldu. Ama yemek konusunda eşim o kadar başarılı ki ben sönük kalıyor olabilirim.

YEMEKLERİ ÖZLENEN BİR ANNE OLMUŞUM MEĞER

Haberin Devamı

Eşiniz ve kızınız yemeklerinizi seviyor mu?
- Çok ilginç ama evet. Çok yoğun yaşıyorum ve yemekleri yardımcımız yapıyor. Geçenlerde kızım telefon etti, “Yemek yedin mi yavrum” diye sordum, “Yedim anne” dedi ama çok memnun olmadığını söyledi. “Ben gelince yaparım” dediğimde, “Anne senin yemeklerini o kadar çok özlüyorum ki, o kadar farklı ki” dedi. Çok şaşırdım. Yemekleri özlenen bir anne olmuşum meğer... O gece mutluluktan uyuyamadım.
Eşiniz Altan Bey’in mutfakla arası nasıl?
- Olağanüstü. Çok iyi yemek yapar, zeytinyağlıları ben daha iyi yapıyorum ama öğreniyor, öğrenmeye çok açık. Et ve balık olayında olağanüstüdür, mutfağı da toplayıp, temizleyip öyle bırakır.
Mutfağa eşinizle birlikte girdiğinizde kavga çıkar mı?
- Çok garip, kavga etmeyen bir çiftiz... Haa şu olabilir, eğer benim veya Altan’ın gergin günüyse, “O limonu niye oraya koydun hayatım” gibi durumlar olabilir, çünkü Altan bana göre daha titizdir.
Bir arada ailece yemek yeme fırsatını buluyor musunuz?
- Yaratmaya çalışıyoruz. Bir de arkadaşlarımız gelsin, kalabalık olalım istiyoruz. Evin mutfağını, açık mutfak yaptırdım, Altan buna çok karşıydı ama ben yemek yaparken konuşayım, bir şeyleri tattırayım, hayatıma dahil olsunlar, bana yardım etsinler istiyorum.

Yazarın Tüm Yazıları