Kendine özgü insandı

BİR bilim insanın dinci olabilmesine bir türlü akıl erdirememişimdir.

Haberin Devamı

Dindar olabilir. Ama dinci olamaz. Erbakan dinciydi.

Profesördü ama torpilli takımından değildi.

Öğrencileri onun çok iyi bir hoca olduğunu söylerlerdi.

Ben Erbakan’la ilk kez 1974 yılında yüz yüze geldim. Milli Selamet Partisi İstanbul İl Başkanlığı’nda gazetecilerin sorularını yanıtlamıştı.

Ankara’ya Ecevit’le koalisyon görüşmelerine gidiyordu.

Can alıcı soru CHP ile koalisyon yapıp yapmayacaklarıydı.

Erbakan devamlı gülümsüyor, lafı dolaştırıp duruyor, bir türlü açık ve net bir yanıt vermiyordu.

Ama Ecevit’le anlaşacakları havasındaydı.

Ancak Ecevit-Erbakan görüşmesi olumsuz geçmiş ve bir anlaşma olmadığı açıklanmıştı.

Şaşırmıştık. Erbakan İstanbullu gazetecileri yanıltmıştı.

Daha sonra Deniz Baykal ile Oğuzhan Asiltürk yeniden konuyu ele alıp koalisyonun kurulması için aradaki pürüzleri gidermişler, Ecevit Başbakan, Erbakan ise Başbakan Yardımcısı olmuştu.

* * *

Haberin Devamı

Koalisyon başlarda çok uyumluydu. Hatta bu sayede Türkiye Kıbrıs Barış Harekatı’nı yapmış ve adaya çıkmıştı.

Erbakan puan toplamak için “Adanın tamamını fethedelim” diye tutturmuştu. Ecevit zor frenlemişti Hoca’yı.

Sonra koalisyon dağıldı.

Bir gün Ecevit harekat günleri ile ilgili bir anısını şöyle anlatmıştı:

“Harekâttan sonra ABD’nin koyduğu ambargo bizi zor durumda bırakmıştı. Kredi bulmakta zorlanıyorduk. Bakanlar Kurulu’nda Erbakan ‘Ben Arap ülkelerini bir dolaşayım. Oradan para bulurum’ dedi ve geziye çıktı. Ama bir kuruş bile bulamadan geri döndü.”

Erbakan Milliyetçi Cephe (MC) döneminde de para bulmak için Arabistan seferine çıkmış, yine para bulamamıştı.

Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil “Arap liderler bana sakın bir daha bize Erbakan’ı yollamayın” dediler. Ben de durumu Başbakan Demirel’e ilettim” demişti.

Erbakan bir daha da Arap ülkelerine gitmedi.

* * *

Erbakan inanılmaz derecede hayalci bir politikacıydı.

Ağır sanayi hamlesi başlatıyorum diye Anadolu’da her gittiği il ve ilçeye hayali temeller attı.

O temellerin çukurları kısa zaman sonra yağmur sularıyla dolmuştu.

Hoca 100 bin tank, 100 bin top ve uçak yapacaklarını açıklamıştı.

Ama bunlar hep hayal olarak kaldı.

Bir de Hoca’nın Almanya maceraları var.

Yakınlarına anlattığına göre, okulu bitirdikten sonra Almanya’ya staj yapmaya gittiğinde Almanlar bu parlak Türk mühendisini çok beğenmişler ve “Ah!.. Ah!..

Bu genç bize İkinci Dünya Savaşı’ndan önce gelseydi biz savaşı kazanırdık” demişler.

Bilmiyorum Erbakan bu anlattıklarına kendisi inanır mıydı?

Ama taraftarları kesin inanıyordu.

1997 Refah Yol döneminde Başbakan Erbakan liradan 6 sıfır atma önerisine sıcak bakmış, bunun hazırlıklarını yaptırmış, ancak 28 Şubat olunca iş yatmıştı.

Bu olay daha öncekiler gibi hayal değildi. Gerçekti.

Bundan eminim çünkü bunu bana operasyonu yapacak olan danışmanı ekonomist Prof. Osman Altuğ anlatmıştı.

Allah rahmet eylesin ilginç, renkli bir politikacıydı.

Onunla birlikte politikada dinin kullanılması zirve yapmıştı.

Boynuz kulağı geçer misali, öğrencileri hem dini kullanmada, hem de icraatları allayıp pullamada hocalarını fersah fersah geride bıraktılar.

Yazarın Tüm Yazıları