Irkçılık kanımıza işlemiş!

Hep söylüyorum biz ırkçılığın alasını yapıp ırkçılık yaptığımızın farkında olmayan bir milletiz.

Haberin Devamı

Siyah birini gördüğümüzde “Gündüz feneri” deyip güleriz, espri yaptığımızı zannederek...
Arapları aşağılamayı severiz.
Her gördüğümüz Afrikalı için hemen “maymun, şempanze, orangutan” yakıştırması yaparız.
İşin fenası bunun şaka olduğunu sanmamız.
Bir insanı ırkından, renginden dolayı aşağılamadan daha öte ırkçılık var mı?
Bu kültürle büyüyen çocukların kazık kadar adam olduktan sonra bile akıllarına hâlâ siyahlarla ilgili hep aynı ‘esprilerin’ gelmesi acıklı tabii...
Galatasaray’ın Fildişi Sahilli oyuncusu Eboue’nin, Beşiktaş maçında abartılı hareketlerde bulunması bazılarının içindeki ırkçı duyguları hemen tetikledi.
Fenerbahçe İdari Menajeri Hasan Çetinkaya, “Fildişi Sahilli oyuncuların kaba etine su gelince kafalarında acı hissetmeleri çok garip. Anatomilerini incelemek lazım” yazdı Twitter’a...
Beşiktaş TV’de program sunan Burhan Akdağ, “National Geographic’i aç izle. Orada bu Ebouler’den çok var” dedi.
Diyorum ya bu lafları söylerken ırkçılık yaptıklarının farkında değiller.
Söyledikleri lafın nereye gittiğini bile tahmin etmiyorlar.
Gelen tepkiler üzerine Hasan Çetinkaya twitini sildi...
Burhan Akdağ ise Lig TV’ye bağlanarak, “Ben National Geographic’teki aslanları kastetmiştim” dedi...
Yersen...
İnsanlar dili, dini, ırkı, rengi yüzünden aşağılanamaz.
Keşke kıvırmak yerine bunu bilsen.

Haberin Devamı

Kızmazsanız bir şey sorabilir miyim?!

Pazartesi yayınlanan Kıvanç Tatlıtuğ röportajında “Kızmazsanız” diyerek Kıvanç’tan soru sormak için izin aldığımı düşünmüş bazı okurlar...
Sadece gazetede değil, televizyonda yüzlerce konuğa soru sordum ama hiçbir zaman ‘kızmazsanız’ diyerek konuğumdan izin almadım.
Ya röportaj yaptığım kişinin kızmasını göze alıp konuya bodoslama girerim... Ya da kızacağını düşündüğüm konuya hiç girmem...
‘Kızmazsanız’ diyerek iki arada bir derede kalarak, onay alarak soru sormam...
Röportajda Kıvanç Tatlıtuğ’a, “Kızmazsanız bir şey sorabilir miyim? Azra Akın’la beraber misiniz?” sorusunu soran da ben değilim.
Yemekteki dört genç hayranından biri...
Ben de o soruyu aynen sorduğu gibi aktardım.
Zaten pazartesi yayınlanan röportajdaki soruların çoğunu hayranları sordu...
Tabii benim yönlendirmelerimle...

Haberin Devamı

İki ölüm...

Geç de olsa iki ölümün arkasından yazmak zorundayım.
- Birincisi Lütfi Ömer Akad...
En sevdiğim üç filmi...
1- Vesikalı Yarim
2- Kanun Namına
3- Yalnızlar Rıhtımı’dır...
Türk sinemasının unutulmazıdır.
Allah rahmet etsin...
- İkincisi Rahmi Saltuk’un oğlu Baran’ın ölümü.
Görev yaptığı TKP’den arkadaşlarıyla konuştum. “Hiç intihar edecek biri değildi” dediler.
Rahmi Saltuk çok sevdiğim bir ozan abimdir.
Bu ülkede hep acılar çekmiştir.
Şimdi buna bir de evlat acısı eklendi.
Allah rahmet eylesin, kimselere de evlat acısı vermesin...

Hafta sonu çağdaş sanat...

Contemporary, çağdaş demek... Contemporary İstanbul ise çağdaş sanat...
Bu yıl 24-27 Kasım tarihlerinde 6’ncısı düzenleniyor.
42’si yurtdışı, 48’ü yurtiçi olmak üzere bu yıl 90 çağdaş sanat galerisi katılıyor.
Türkiye’den ve dünyadan 526 sanatçının 3000 eseri sergilenecek.
Contemporary İstanbul’un 6 yılda aldığı yol müthiş.
Geçenlerde etkinliğe hazırlanan ressam Nihat Kemankaşlı’yla tanıştım.
Galerilerde, sanatçılarda müthiş bir heyecan var.
Kemankaşlı’nın atölyesinde Contemporary’de sergileyeceği Banyom konseptli resimleri gördüm. Rengarenk, çocuksu, canlı karakterleri olan tablolar.
Bunun gibi binlerce eser olacak Contemporary’de...
Hafta sonu görmek gerek.

Yazarın Tüm Yazıları