Halk seçime hazır değil

İsmet SOLAK

Seçim kararı alındığı günden bu yana gittiğim her yerde, konuştuğum her insanla ‘seçim’ kararını tartışıyorum. Halk, 18 Nisan seçimine hazır değil.

Seçim heyecanı da yok, hazırlığı da yok...

Kızımın üniversiteye kaydı için İstanbul ve Kırklareli arasında mekik dokudum. Bilgi Üniversitesi'nin üst katında Prof. Toktamış Ateş'in odasında konu hemen seçime geldi. Üniversitenin Genel Sekreteri Yiğit Ekmekçi, daha kapıdan girerken, ‘‘Seçim olacak mı İsmet Bey?’’ diye sordu.

Gözlemimi ve inancımı saklamadım:

‘‘Vallahi ben, seçim ortamını bir türlü yakalayamadım. Halk hazır değil. Çeyrek asırdır siyasetin nabzını tutmaya çalışırım, ilk kez bu nabzın atmadığını görüyorum. Siyasetin nabzı atmazsa sandığa gitmenin anlamı da yok. Bence yerel seçim 18 Nisan'da olur ama genel seçimler herhalde Ekim ya da Kasım 1999'a ertelenir.’’

Partilerin durumunu da sordu. Oysa bizler, gazeteci olarak partilerin durumunu onlardan soruyoruz. Çünkü, hiçbir partinin iktidar için umudu yok. Ama son günlerde, ‘ANAP-DSP’ ortaklığının vereceği mesaja umutla bakılıyor.

Peki CHP ne olacak? Barış Partisi, ÖDP, HADEP ne olacak?

Barış Partisi ile HADEP arasında son günlerdeki yaklaşımı ‘‘tehlikeli’’ diye niteleyen de var, ‘‘Bu ittifak mecburen olacak’’ diyenler de oluyor. Ali Haydar Veziroğlu'nun HADEP listelerinde ‘bölünmeyi istemeyen Kürt aydınları’ için ağırlık koyacağından söz ediliyor. Karşı çıkanlar ‘‘SHP'de, İnönü ve arkadaşları bile listelere hakim olamamış ve PKK'yı destekleyenler Meclis'e girmişti’’ diye hatırlatmalar yapıyorlar.

CHP BARAJI AŞAR MI

Velhasıl durum karışık. Yiğit Ekmekçi, ‘‘CHP, barajı aşabilir mi?’’ diye sorunca bizim Toktamış Ateş, neredeyse yerinden fırlıyor:

‘‘CHP her zaman barajı aşar ve aşacaktır. Bu konuda herkesle ve her yerde iddiaya girerim. Zaten üç kişiyle yemeğine iddiaya girdim. Kazanırsam hepsini yiyeceğim, yiyemezsem köpeklere atacağım.’’

Gülüşüyoruz. Genç genel sekreter, Toktamış Hoca'nın hoşgörülü, yumuşak tavrını güzel çözmüş, bamteline iyi basıyor:

‘‘İyi de hocam; DSP, bakanlarıyla çok başarılı ve demokrat bir görünüm sergiledi.’’

Hoşgörülü Toktamış Ateş, bu kez yumuşak üslübunu terk etti:

‘‘El insaf. Bayan Ecevit de demokrat mı? Tabii bu sorunun cevabını İsmet veremez, o duygusaldır.’’

Sonra birbirimize sarılıyoruz, ama ortak tespitimizi dile getiriyoruz:

‘‘Seçim ortamı henüz hazır değildir ve Fazilet olgusuyla Çiller sorunu çıban başı olduğu sürece seçimin anlamı yoktur.’’

Bu görüşü Kırklareli'nin siyaset kalbi sayılan Dingiloğlu Parkı'nda da yakalıyorum. Asırlık çınarların altında Atatürkçü Düşünce Derneği Şube Başkanı Kamil Tomruk, yılların kitapçısı Ali Coşkun Yanardağoğlu, Ertuğrul Karakılavuz, CHP İlçe Sekreteri Sabahattin Düzgün, emekli öğretmenler Ahmet Çetin ve Hasan Atkoşan ile sohbetin ana teması da seçimdi. Hemen her gün bu parka çıkan Trakya folklorunun unutulmaz ismi, zurna ustası Kara Hüseyin'i rahmetle andık. Kara Hüseyin herkesin sevip saydığı ve takdir ettiği bir sanatçıydı. İki hafta önce öldü. Büyük kayıp...

FP'NİN YENİ VİTRİNİ

Kamil Tomruk, Fazilet tehlikesine dikkat çekerken, Kılızcahamam'daki görüntüleri eleştiriyor. Fazilet'in yeni vitrin çizimini ‘‘aldatmaca’’ diye değerlendiren Tomruk, ‘‘Kendi anlayış ve yaşam biçimlerini her fırsatta topluma sokmak istiyorlar. Şimdi aşırılıktan kaçınmaları da aldatmacadır.’’ vurgulamasını yapıyor. Ertuğrul Karakılavuz, İsmet Paşa ve Kasım Gülek'ten hatıralar aktarıyor. Konu yerel siyasete gelince, aynı görüş paylaşılıyor:

‘‘Seçim ortamı henüz yok. Halk seçime hazır değil. Halk seçimle ilgili de değil.’’

Aynı gece TV haberlerinde Başbakan Mesut Yılmaz'ın konuşmasını izledim:

‘‘İsterlerse seçim tarihini ertelemeyi yeniden değerlendiririz’’

Bu değerlendirme mutlaka yapılmalı.

---