Emre Araci

‘Londra’da Türk İzleri’ni anlattı

‘Londra’da Türk İzleri’ kitabının yazarı, müzik tarihçisi ve besteci Dr. Emre Aracı, Londra Büyükelçilik ikametgahında bir konferans verdi.

İlk kitabın heyecanı

Edebiyat dünyasında her kitabın yazılışından yayımlanışına kadar bir serüveni vardır. Bu hem yazanın hem okuyanın hem de yayımlayanın üçlü öyküsüdür.

Oğlu öldürülen babadan acısı dinmiyor: 'Hastaneye yetiştiremedim, kollarımda öldü'

Kocaeli’nde çakmak isteme tartışmasında Ufuk Koca'yı silahla vurarak öldürdüğü gerekçesiyle tutuklanan Mehmet K. ve Tunahan Ş.'nin yargılanmasına başlandı. Baba Kenan Koca, 'Oğlumu hastaneye yetiştiremedim, kollarımda öldü. Kendimi yere atmasam beni de öldüreceklerdi' dedi. Olay gecesi yaşananları anlatan Mehmet K. ise, 'Ufuk bana kafa attı. Saldırıya uğrayan ve mağdur olan benim. Ben sadece bana gelen saldırıyı bertaraf ettim.' ifadelerini kullandı. Ağabey Oğuz Koca ise 'Mehmet olay günü beni arayıp, 'Kardeşini vurdum, hak etti' dedi.' diye konuştu.

İstiklal Marşı’nı hiç böyle dinlemediniz

Sözleri Mehmet Akif Ersoy’a, bestesi Osman Zeki Üngör’e ait İstiklal Marşımızın hikâyesinin anlatılacağı bir projeyle İstanbul ve Ankara’da sahneye çıkacak Tekfen Filarmoni Orkestrası.

Sultan Abdülhamid’in bir opera tutkunu olarak portresi

GERİDE bıraktığımız günlerin renkli tartışma başlıklarından biri opera ve balenin Türk kültüründeki yerini konu aldı.

Büyük bir kütüphaneci

Taner Ay’ın hazırladığı kitabın kapağı şöyle:

Seçerken “kaçırdıklarımız”

MEDENİ memleketlerde “seçim”, sıradan bir olaydır.

Gökhan Akçura: Eğlence sınıfsal bir kavram

Araştırmacı yazar Gökhan Akçura yeni kitabı ‘Yıldızların Altında/ Cumhuriyet Döneminde Türkiye’de Eğlence Yaşamı’nda bize eğlence kültürümüzü anımsatıyor. Osmanlı’daki batılılaşma hareketinden başlayarak değişen ve dönüşen eğlence hayatını nasıl bir gözle ele aldığını ve araştırma sürecini Akçura ile konuştuk.

Dergiler arasında

*

Ercüment Behzat üzerine

Sözcükler dergisinin yeni sayısında Oğuz Demiralp, Ercüment Behzat Lav’ı değerlendiriyor.

İstanbul’un müzik tarihi

Türkiye’de çok sesli müziğin tarihini öğrenmek isteyenler, önce İstanbul’daki gelişmeleri bilmelidir.

Yârim Londra’yı mesken mi tuttun!

Emre Aracı Londra’ya ilgisini, ‘Londra’da Türk İzleri’nde kapsamlı bir araştırmayla ortaya koyuyor. Diplomasiden sosyal hayata, siyasilerden edebiyatçılara Osmanlı’nın Londra’da bıraktığı izleri detaylı bir şekilde ele alıyor.

Dostoyevski’yi yeniden okumak

Hece Dergisi’nin iki ciltten oluşan ‘Dostoyevski Özel Sayısı’ ülkemizde de çok okunan yazarlardan birinin yaşamını, sanatını, dönüm noktalarını bize iletiyor.

Atatürk, ünlü Alman piyaniste ne dedi?

Yıl 1927, ünlü Alman Piyanist Wilhelm Kempff, Atatürk’ün önünde bir resital veriyor. Atatürk, piyanisti köşkte yemeğe çağırıyor. Sofrada seçkin davetliler var.

Arşivin, koleksiyonun önemini hatırlatmalıyım

Ateş Yalazan’ın hazırladığı ‘Arşiv Balıkçısı’nı ilgiyle okuyorum. Çünkü ben dünü bilmeyenin bugünü anlayacağına inanmıyorum. Günübirlik yargılar, içi doldurulmamış yorumlar ancak cehaleti artırır.

Liszt’in ‘Der Pasha’sı Faik Bey

İstanbullu ilk önemli uluslararası piyano virtuozu Faik Della Sudda, 19. yüzyılın sonunda Avrupa’nın önde gelen başkentlerinde sahneye çıkmış, konserleri basına övgülerle yansımıştı. Ömer Eğecioğlu, 10 yılda üç kez ele alıp adım adım genişlettiği ‘Franz Liszt’in İstanbullu Öğrencisi - Faik Bey Franz Della Sudda ve Yakın Ailesi’nde Faik Bey’i ölümünden 81 yıl sonra anılar, arşiv belgeleri ve mülakatlarla yeniden gün ışığına çıkarıyor.

Pazar Konseri ve TRT’nin yıldönümü

Bugün saat 13.30’da TRT 2’de iyi bir konser izleyebilirsiniz.

Sibelius yalnızlığı

Ünlü, Finlandiyalı besteci Jean Sibelius (1865–1957) belgeselini seyrettim. Ardından diskoteğimden Sibelius Senfonileri’ni dinlemeye başladım.

Kitap her yerde okunmalı

Umut Erdem’in haberi. Türk Kütüphaneciler Derneği Başkanı Ali Fuat Kartal, “Eğer kitap okuma cezasını bir cezai müeyyide olarak kullanacaksak, bu olumlu anlamda kullanılmalı” demiş.

Adnan Saygun eserleriyle CRR’de anılıyor

Filarmonia İstanbul, Ahmed Adnan Saygun anısına Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda konser verecek. Saygun'un öğrencisi piyanist Gülsin Onay, konserde solist olarak yer alacak.

Proust'un müziği

Yapı Kredi Kültür Sanat ve Özel Saint Benoît Fransız Lisesi’nin ortaklığında düzenlenen 'Ruhların İletişimi: Proust ve Müzik' konseri, 27 Mart Çarşamba saat 18.30'da Özel St. Benoit Fransız Lisesi’nde gerçekleştirilecek. Keman sanatçısı Pelin Halkacı Akın ve piyanist İris Şentürker’in Proust’un yaşamında büyük öneme sahip bestecilerin eserlerini yorumlayacağı konser öncesi Nami Başer ile Emre Aracı da bir konuşma yapacak.

Unutulanları seslendirmek

BBC Music(1) dergisinin kapağını görünce, kendi ülkemin bestecilerini ve onlara gösterilen ilginin derecesini düşündüm.

Doğum gününde Londra’da anıldı

Londra’da faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarından Turkish Forum UK (TFUK), 1950 yılında 36 yaşındayken hayatını kaybeden şair Orhan Veli’yi, doğumunun 104’üncü yıldönümünde şiirleriyle andı.

Adnan Saygun İle Mülakat…

HÜRRİYET: Değerli “Usta”,  31. Uluslararası İzmir Festivali’nin açılışında; sunucu, “…İlk denemelerden (1933) 84, beğenmediği ikinci denemeden (1939) 78, trende Yunus Divânı’nı okurken uyanan oratoryo fikrinden (1942) 75,eserin tamamlanmasından (1943) 74, Ankara’da ilk seslendirilişinden (1946) 71, Yurtdışında ilk seslendirilişinden (1947) 70, New York’ta, Birleşmiş Milletler’de ilk seslendirilişinden (1958) 59, 1. Uluslararası İzmir Festivali’nin açılışında seslendirilişinden (1987) 30, doğumundan (1907) 110, ölümünden (ve kendisi göremese de…) İstanbul'da Ayasofya'da seslendirilişinden  (1991) 26, oratoryo formunun ortaya çıkışından (16. Yüzyıl) yaklaşık 500 ve en önemlisi, şiirlerin yazılışından (13. Yüzyıl) yaklaşık 800 yıl sonra… ‘Yunus Emre Oratoryosu’,  yine ‘aşk üstüne düşünmek’ gereksinimiyle buluşturdu bizleri…” diye başladı söze.

‘Yunus Emre Oratoryosu’ Berlin’de sahnelendi

Ahmed Adnan Saygun’un ‘Yunus Emre Oratoryosu’ Almanya’nın başkenti Berlin’de sanatseverlerle buluştu.

Yok, bu bizden olamaz !

Ecdâdın durumu belli ! Sultan Abdülaziz, Batı müziği ile mesafeli bir padişah zannedilse de, daha 1800’lerde, İtalya’da F. Lucca yayınevi, kendisinin bestelemiş olduğu piyano parçalarını nota olarak bastırmıştı.

Andante kendini yeniledi

TÜRKİYE’DE bir müzik dergisini yaşatmanın güçlüğünü belirtmeye gerek var mı?

'Vals' tartışmasına sosyal medyadan 'Sultan Abdülaziz' cevabı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 1940'lı yıllarda Cumhuriyet Bayramı kutlamalarını "Bir yanda fraklı, valsli, şampanyalı Cumhuriyet Bayramı kutlamaları yapılırken, kapının hemen dışında, ayağına giyecek ayakkabı, sırtına ceket bulamayan, yarı aç yarı tok hayatını sürdürmeye çalışan bir millet, şaşkınlıkla bu manzarayı seyretmektedir" sözleriyle eleştirmesi kamuoyunda bir vals tartışması başlattı.