Arşivin, koleksiyonun önemini hatırlatmalıyım

Yayımlananlardan birçoğunu anımsıyorum, dünden bugüne göndermelerin eşliğinde daha doğru değerlendirmeler yapıyorum.

Ne yazık ki geçmiş sadece siyasal platformda, siyasal olaylarla ortaya konuluyor. O dönemde toplumun durumu, zevkler skalası, dinlenen müzik, okunan kitaplar, televizyonun etkisi gündeme gelmiyor. Bazen şöyle düşünüyorum: Televizyonda siyasetten de sanattan da söz edenler, dün doğmuş bugün de ahkâm kesmeye başlamış gibi.

Maria Callas’ın kendini eleştiren bir meslektaşı için söylediği belleğimde yer etmiş. Ne diyor?

“Önce benim gibi müzik tarihine olan borcunu ödesin, sonra tartışalım.”

Yıllıkların yokluğundan yakınırken gerekçelerim bu cehaleti görmemden kaynaklanıyor.

İnternet birçok alanda, edebiyatın, sanatın atıştırmalık yeri, önemini inkâr etmiyorum, ne var ki oradan yola çıkıp yazılı kaynaklara gitmenizi tavsiye ediyorum her zaman.

Gazete ve dergi koleksiyonları, her alanda bir araştırmacının cansuyudur. Eksik bir sayı araştırmasının bir bölümünü eksik bırakır. Onun için de koleksiyonların, arşivlerin dijitalize edilmesinde hayati önem görüyorum.

Elbette bu basılı olanları yok saymamıza yol açmamalı. Kâğıdından mizanpajına kadar bir kitabın serüveni elimizde tuttuğumuzda anlaşılır.

Sahafların, başta bana bu konuda daima yardımcı olan sevgili dostum Emin Nedret İşli’nin önemini de belirtmeliyim.

Bir eserin aslını görmek, bir tabloyu yakından seyretmek ayrı bir zevktir.

Onun için de galerilere gidilir.

DERGİLERE GÖZ ATALIM

KİTAP-LIK

Gustave Flaubert 200 Yaşında.

Mehmet Rifat, Jean Bruneau, Sema Rıfat, Ayşenaz Cengiz yazdı.

Mektupları, bibliyografyası ve Türkçede Flaubert.

Flaubert, Louise Colet’ye mektubunda bakın ne yazmış:

“Yalnız kendim için yazıyorum, tıpkı sigara içtiğim ve uyuduğum gibi. Yazmak, kişisel ve özel olduğu ölçüde neredeyse hayvansal bir işlevdir.

Bir kitaptaki tümceler, ormandaki yapraklar gibi, benzerlikleri içinde birbirlerine hiç benzemeyen yapraklar gibi sallanmalıdır.”

Dosyayı Mehmet Rifat hazırladı.

Abdullah Ezik’in, “Ethem Baran’la Güzelliğini Gördükçe Ağlayasım Geliyor Üzerine” bir söyleşisi var.

(Kasım – Aralık 2021)

MUHİT

Necip Fazıl Dosyası:

Kalır dudaklarda şarkımız bizim

Mustafa İsen’in ‘Kitap Hikâyeleri’ yazısı her yazarın, her okurun yaşadığı bir durum.

İsen, ilgi çekici bir noktaya dokunuyor:

“Her yayınlanan kitabın arkasında bir hikâye yatar, biz kitapları yayınlarız da okuyucu bu maceraları bilmez.”

Yazının bir sırrını vereyim:

“Hoş geldiniz, siz nerede pastanecilik yapıyorsunuz?” sorusu kime niçin sorulur. Cevabını yazıda okuyacaksınız.

Necip Fazıl Dosyası’ndan bazı seçmeler:

Alaattin Karaca

Mehmet Narlı

Şaban Sağlık

Dursun Çiçek

Beyhan Kanter

Arif Ay’ın ‘Hüzün mevsimi’ yazısını okurken iki şair belleğime düştü.

Ülkü Tamer: “Yazın bittiği her yerde söylenir.”

Arthur Rimbaud: “Birdenbire sonbahar”

(Kasım 2021)

ANDANTE

Besteci-Şef Orhan Öner Özcan’dan Atatürk’ün Aziz Anısına Saygı.

Serhan Bali’nin sanatçıyla konuşması.

Kayıp Seslerin İzinde.

Emre Aracı.

Galler Prensi Edward’ın Beyoğlu’na Operaya Gittiği Gün.

Dame Gwyneth Jones 85 Yaşında.

Dante Alighieri’nin Ölümünün 700. Yılında.

Inferno.

Burak Özdemir ve Berlin merkezli Barok topluluğu Musica Sequenza’nın onuncu albümü.           (Kasım 2021)