Güneşli ufuklara yelken basmadan önce bir düşünün

Marinalara yalnızca tekne bağlanmaz; oralar insanların sergilendiği açık hava müzeleridir aynı zamanda. Otoparkların böyle bir özelliği yoktur tabii ki.

Otomobilinizi bırakır, sırtınızı dönüp gidersiniz; sonra ne otomobili ne de diğer otomobil sahiplerini aklınıza getirirsiniz. Havalar ısınmaya başladığından bu yana birkaç kez Halki’ye gittik. Güneş güzel, deniz güzel, tekneler güzel.

Havuzluklarda edilen keyifli kahvaltıların ardından denize açılan çok tekne var hafta sonlarında artık. Mevsim başı olduğu için insan müzesi henüz açılışını yapmamıştı. Her hal ve şartta deniz diyenlerin şenliği vardı marinada.

Bunun sonucunda da geçen pazar günü Kalamış - Bostancı açıkları yelken basmış tekne doluydu ve o kadar güzeldi ki. Ve sanki tekne sayısı da artıyor günden güne.

*

İnsanların sergilendiği bu açık hava müzelerinde, çok çeşitli insan türüne rastlarsınız.

Genç yelkenciler, testosteron fazlalarını, yarışa katılıp vince asılarak enerjiye çevirmek ister. Kibarsanız onlara "değirmenci" dersiniz, sürekli vinç çevirdikleri için; Amerikalılar gibi sözü sakınmayanlardansanız, onlar "gorildir", çünkü "yelken indir, yelken bas", "tremola yap", "trim yap" emirlerine yerine getirecek güce ancak goriller sahiptir. Güneş gözlükleri afillidir. Yüzleri kış boyunca kayak yaptıkları için dağ bronzudur.

Heyecanla iskelede yürüyen genç kız, kışın öğrendiği teoriyi artık pratiğe çevirmek istemekte ve o nedenle bir an önce tekneyi bulmaya çalışmaktadır. Su geçirmez yelken giysileri Marmara değil Kuzey Denizi içindir; ama olsun, zaten günün birinde o da Atlantik Okyanusu’nu tekneyle aşacaktır. Geçen yıl kafayı taktığı yelkeni bu yıl öğrenmiştir. Zaten o her yıl, yeni bir şey öğrenmek isteyen bir zamane kadını olmanın eşiğindedir.

Elinde Migros poşetleri ile büyük guletin başına gelen adam, terliklerini çıkartıp pasarelladan rahat bir alışkanlıkla geçer. Yavaşça iner merdivenlerden, ses çıkarmamaya çalışır. Patron bir kadın ile içerdedir. "Kış gelse" der, "Tekne yine bana kalsa." Patronun ani gelişi nedeniyle içki şişelerini ortadan nasıl kaldıracağını bilemeyip, paniklemiş ve iki şişe canım viskiyi lumbozdan denize atmıştır.

Bir de, o an, orada neden olduğunu bilmeyen ya da bulunduğu mekan ve zamandan hiç memnun olmayanlar vardır ki; bunlar mutsuz eşler (kadın ya da erkek fark etmez) ve bluğ çağı gençleri (yine kız oğlan fark etmez) olarak iki ana kategoride ele alınabilir. Bunları kolaylıkla diğerlerinden ayırd edebilirsiniz.

*

Kendi çocuğunuz ya da eşinizle ilişkileri ütüleyip, kolalamak seyir sırasında mümkün olmasa da, ayarsızlık konusundaki alışkanlık sorunu büyütmeyebilir. Ama yelkeni seven bir dostun sivilceli oğlunun sürekli huysuzluğu sinirinize dokunmaya başladığında, yalnızca oğlanı değil, babasını da tanıksız bir cinayetin kurbanları yapmak, çekici bir seçenek haline gelebilir. Keyifsiz bir ifade, geçimsizliğe hemen dönüşen sirkeleşmek üzere bir ruh hali ve bunları yansıtan hal ve tavırlar... Hemen, ama hemen, vakit geçirmeksizin önlem almak gerekir. Yoksa durum gerçekten vahimdir.

Yani siz siz olun, tekneye yeni birini bindirmeden ve demir almadan önce iskelede iki boy yürütüp uzaktan bilgece bir bakın. En küçük bir ekşilik hissederseniz, paydos deyin.

Ya da gerçek denizcilerin yaptığı gibi, tek başınalığı tercih edin. Hep.

Seç beğen al...

Avrupa’da yılın tekneleri

Avrupa’da yılın tekneleri açıklandı. Yat üreticilerinin en itibarlı ödül olarak nitelendirdiği bu yarışmanın sonuçlarını Avrupa’da yayımlanan 11 yat dergisinin editörleri belirliyor. Bu yıl ödülleri, yılda yüzlerce tekne üreten şirketlerin modelleri değil, ısmarlama üretim yapanların modelleri kazandı.

Teknelerin boylarına göre yapılan yarışmanın bu kadar itibarlı olmasının temelinde nesnellik yatıyor. Haziran ayında ön listeye alınan tekneler, sonucun açıklanacağı ocak ayına kadar jüriyi oluşturan yelken dergilerinin editörlerince deneniyor. Yapılan değerlendirmeler, standart bir forma işleniyor ve sonra sonuçlar karşılaştırılıyor.

Jürinin işi her yıl zorlaşıyor. Bunun nedeni rekabet nedeniyle kalite ve fiyat anlamında birbirine çok yakın teknelerin satışa sunulması. Ön listeye girebilen teknelerin tümünün belli bir fiyat / kalite oranının üzerinde olduğunda herkes birleşiyor.

14 metre üzeri

Comet 52RS

Şirketlerin en tepedeki modellerini yarıştırdığı bu kategoride Dufour 485, Elan Impression 514, Sweden Yachts 54, Najad 570 ve Comet 52RS vardı. Kazanan Comet 52RS oldu. Nedeni, tasarım ve yenilikçi ayrıntılardı. Hızlı ve kolay kullanımı, kabinin zevkli tasarımı ve yapım kalitesi kararı kolaylaştırdı.

10 metreye kadar Sun Fast 3200

Bu kategoride Bavaria 31cr, Dephia 33, Hanse 320 ve Jeanneau Sun Fast 3200 yarıştı. Kazanan "bir açık deniz yarışçısı" olarak nitelenen Sun Fast 3200 oldu. Bu tekne çok daha pahalı Beneteau Figaro II gibi yarışçı teknelerin özelliklerini daha düşük bir fiyatla sunuyordu.

10-12 metre arasında Sunbeam 34

Bu kategorideki teknelerin tümü az sayıda üretim yapan ve pahalı şirketlerdendi. Dehler 34, X-34, Najad 355, Comfortina 39 ve Sunbeam 34. Kazanan Sun Beam 34 oldu. Avusturya’da üretilen bu teknenin güzel görünümünün yanı sıra, iç tasarımında ve uygulamasında gösterilen özen ve verdiği dayanıklılık izlenimi az farkla da olsa ödül getirdi.

12-14 metre arasında Sly 42

Bu kategorideki tekneler Beneteau Oceanis 43, Elan 410, Allures 40, X-41 ve Sly 42 idi. Modern çizgilere sahip Sly 42’nin ekiple ya da tek başına kullanım kolaylığı, yenilikçi ayrıntıları, performansı ve inşa kalitesi ödülü getirdi. Fiyatı rakiplerine göre yüksekti; örneğin bir Sly 42 yerine iki adet Oceanis 43 satın almak mümkündü ama buna rağmen jüri ödülü bu tekneye layık gördü.
Yazarın Tüm Yazıları