Faulleri atamazsan

YILLARDAN beri yenemediğimiz Litvanya'yı devirmeye hiç bu kadar yakın olmamıştık.

Bu kez tam işi bitirdik derken, yaptığımız ufacık tefecik hataların faturasını ağır ödedik. Böylesine önemli karşılaşmalarda bu kadar basit hata yapıp, bu kadar çok faul kaçırırsan, kazanmak elbette çok zor olur. Basketbol öyle bir oyun ki, en ufak hatayı dahi affetmiyor. İşte dün biz, kritik faulleri kaçırırken, Litvanyalılar öyle mucize üçlükleri soktular ki, bizim elimizdeki maçı çekip aldılar.

Litvanya gerçekten son derece hızlı oynayabilen, iyi uzunlara sahip olmanın yanı sıra dışarıdan da çok etkili şut atabilen bir takım. Aydın Örs, bu ekibi devirmemiz için çok iyi savunma yapmamız gerektiğini, geriye hızlı koşmamızın şart olduğunu söylemiş ve sonuna kadar mücadeleyi şart koşmuştu.

Keyifli bir gece yaşadık

İki kez 10 sayı geriye düştüğümüz zaman oyuncularımız öyle bir savaş verdiler ki, onların hepsini kutlamak gerekir. Forma giyen bütün oyuncular, görevlerini tam anlamıyla yerine getirirken, verdikleri mücadele ile Abdi İpekçi'yi tıklım tıklım dolduran basketbolseverlere keyifli bir gece yaşattılar. Bu maçı kazanabilseydik -ki kazanmaya çok yakındık- daha da mutlu olacaktık. Ancak 12 Dev Adam'ımızın verdiği mücadele ve kendilerinden daha fizikli Litvanyalılar karşısında sahada gösterdikleri savaş, gelecek için bizlere büyük umut verdi.

Şu oyuncu, bu oyuncu diyerek ayırmak istemiyorum ancak Tutku, Kaya,Alper ve Mirsad yürekli mücadeleleriyle bizden tam puan alan oyunculardı. Litvanya'nın iki silahı Jasikevicius ve Macijauskas'ı durduramamanın faturası biraz ağır oldu ama, biz bu Milli Takım'ın çok iyi işler yapacağına inanıyoruz. Dünkü zevkli gecenin en kötüleri ise karşılaşmayı her bakımdan berbat yöneten hakemlerdi.
Yazarın Tüm Yazıları