Okul değil yaşam birincileri yetiştirmeliyiz

Güncelleme Tarihi:

Okul değil yaşam birincileri yetiştirmeliyiz
Oluşturulma Tarihi: Aralık 07, 2013 12:28

Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği Yönetim Kurulu Eş Başkanı Yusuf Tavukçuoğlu, cinsiyet, dil, din, ırk ayrımı yapılmadan, “ Öğretmenler, öğrencinin farklılıklarını keşfederek, onlara bunu yükleyip iyi yetiştirendir. Çocukların olgunlaşması için başarılı oldukları alanları ortaya çıkarıp ülke, okul değil, yaşam birincilerini yetiştirmek zorundayız” dedi.

Haberin Devamı

IV. Temel Eğitim Sempozyumu’nda konuşan Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği Yönetim Kurulu Eş Başkanı Yusuf Tavukçuoğlu eğitimde dil, din, ırk, cinsiyet ayrımının yapılmaması gerektiğini söyledi. Toplumsal yaşamda kaliteye endeksli bir eğitim modelinin olması gerektiğini anlatan Tavukçuoğlu, “Eğitimde amaç sayısal veriler olmamalı “ dedi. Türkiye Özel Okullar Birliği bünyesinde Özel Irmak Okulları’nda yapılan “Eğitimde Farklılıklara Saygı ve Uygulamaları” konulu panelde konuşan Tavukçuoğlu şöyle devam etti:
“Toplumsal yaşama ve kaliteye endeksli bir eğitim olmalı, bu alanda amaç sayısal veriler olmamalı. Yaşam ve eğitim sistemine girmiş anlamsız kurallar gençlerimizin mesleğini seçmede önünü kapatıyor. Bizler mesleğimizi seçme konusunda çok fazla söz sahibi olmadık. Bu nedenle birbirimize olan güven tam oluşamadı. Gençlerini yetiştirirken, farklılarını fark edin, fark ettirin. Çocukların olgunlaşması için başarılı oldukları alanları ortaya çıkarıp bu alana yükselterek, sınıf, ülke, okul değil, yaşam birincilerini yetiştirmek zorundayız Böylece birbirini seven, toplumu kaynaştıran bireyler yetiştirmiş oluruz. Çocuklarımız farklılıklara olan duyarlılığı önemli. Eğitimi oluşturan öğretmen, öğrenci ve veli tanımı yeniden yapılmalı. Öğretmenin tanımı, öğrencinin farklılarını keşfederek, bu alanlara yönelip çocukların doğal dengelerini kaybetmeden onlara bunu yükleyip iyi yönlendirendir. Sınıfta, ailesinde, toplumda farkındalığa sahip bireyler olarak öğrenciler yetiştirmeliyiz. Bu bireyler sahip olma değil, ait olma duygusu ile hareket etmeli. Veliler ise çocuklarından aldıkları bilgiyi, çevresindeki değişimleri görerek değerlendirme yapmalılar. Eğitim ve öğretim zor bir iş. Bugün yetişmeye çalıştığımız gençleri ileride iş sahibi olduğunda çalıştıkları sektörlerde kalite kaybı veya kar olarak geri alacağız. Irk, cinsiyet din, dil ayrımı yapmadan, birbirinin farklılıklarını ülke zenginliğine dönüştüren öğrenciler, bireyler yetiştirmeliyiz.”

Haberin Devamı

Eğitimci, öğrenciyi doğru alana yönlendirmeli

Haberin Devamı

Kadıköy İlçe Milli Eğitim Müdürü Ferşat Ayar ise, eğitim alanında farklılıklara duyarlılık konusunda uygulamalarının önemine değindi. Ayar, “Bildiklerimizi mesleğimize uygulamada zorluk çekiyoruz. Bu konuda eksikliklerin olduğunu düşünüyorum. Farklı olan değerler olsa da olmayan değerlerimiz, ülkemiz, liderimiz Atatürk, Cumhuriyet’tir. Onun emanetine sahip çıkmak olmazsa olmazdır. Mustafa Kemal ülkeyi gençlere emanet etti. Onları geleceğe hazırlarken de onları iyi yetiştirilebilen, öğrencinin doğru alana yönlendiren eğitimci yetiştirmemiz gerekir. Dezavantajlı çocukları topluma kazandırabilecek öğretmenlere ihtiyacımız var” dedi.

Anaokulu zorunlu olmalı

Haberin Devamı

Özel Irmak Okulları Kurucu Temsilcisi Ülkü Arıoğlu da eğitimin önemine değinerek, eşitlik vurgusu yaptı. Türkiye’de eğitimin istatistiki verilere göre henüz istenilen seviyelere ulaşmadığını anlatan Arıoğlu, PISA verilerine göre eğitimde OECD’yi bir yıl geriden takip ettiğini söyledi. Türkiye’nin eğitimde değişime ihtiyaç duyulduğunu dile getiren Arıoğlu, mutlaka bir planlama yapılması gerektiğini hatırlattı. Anaokulunun zorunlu hale getirilmesi gerektiğini söyledi.
Programa katılması beklenen Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Mehmet Küçük ve İstanbul Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız program değişikliği nedeniyle toplantıya gelemedi. İki gün sürecek sempozyum panel, çalıştay ve konferanslarla devam edecek.

BAKMADAN GEÇME!