Ecevit'in yolu...

İsmet SOLAK
Haberin Devamı

CHP lideri Deniz Baykal, ‘‘Gelin, 23-24 Mayıs'taki kurultayı birlikte yapalım’’ diyerek DSP'ye çağrı yapmıştı. Ertesi gün CHP Genel Sekreteri Adnan Keskin, ‘‘Gülen'in vekilliğine soyunmasına gerek yok. Tavsiyem Ecevit kendi koltuğuna Gülen'i oturtsun’’ dedi. Buyrun cenaze namazına!

DSP İzmir milletvekili Ahmet Piriştina önerileri ciddiye almadı:

‘‘Biri ortak kurultay istiyor, diğeri Gülen'i genel başkan yapmamızı.’’

Bastı kahkahayı... Peki, Keskin ne demek istedi? Siyasi literatürde bunun tercümesi kolay: ‘‘Gemileri yaktı, köprüleri yıktı...’’ Olay bu!

Eski CHP genel sekreterleri ile Keskin'in üslubu örtüşmüyor. Çoğunu iyi tanırım; Kasım Gülek, Kemal Satır, Kamil Kırıkoğlu, Orhan Eyüpoğlu, Mustafa Üstündağ rahmetli oldular. Şeref Bakşık hayatta; centilmen ve ağırbaşlı... Eskiler şakacı, sıcak, sevecen, kalender ve babacan adamlardı.

CHP'li eski bir bakan, ‘‘Adnan konuşurken ısırıyor’’ demişti. DSP Grup Başkanvekili Metin Bostancıoğlu bu lafı çok tuttu. Gülerek, ‘‘Diline acı biber sürmek lazım’’ dedi. Keskin çok katı; kırıp döküyor, ezip geçiyor...

Kurultayda değişeceği söyleniyor. Bülent Tanla, Önder Sav ve Altan Öymen'in isimleri geçiyor. Sav'ın adı Ankara Belediye Başkanlığı için de dolaşıyor. Ama Yılmaz Ateş'in buraya hazırlandığı ve Baykal'la öngörüşme yaptığı biliniyor. DSP'den bile oy alan Doğan Taşdelen mi? Geçen seçimde Erol Tuncer'in önü kesilmişti. Sıranın Taşdelen'e geldiği söyleniyor.

Şu da gerçek; Keskin, CHP'yi yöneten ekip için vazgeçilmez biri. Dikkat edin, Ecevit'e en ağır hakaretleri Keskin yapar. Son demecinde, ‘‘Eski solcu Ecevit tarikatları meşrulaştırıp; solda bana ekmek yok, kendime yeni münbit tarlalar bulayım, Gülen'in tarikatına sahip çıkıp onun limanına sığınayım anlayışını gütmektedir’’ dedi ve kesip attı. Gülen olayından endişe edenler bile, ‘‘Eğri oturup doğru konuşalım; 'Ecevit tarikatçı' demek insafa, izana sığar mı?’’ diye sorarken, Keskin yakıp yıkıyor.

Geçen çarşamba çıkan yazımın başlığı, ‘‘Gülen DSP'ye oy getirir mi?’’ idi. Ecevit grupta bana yanıt verdi: ‘‘Benim tarikata ihtiyacım yok. Tarikat ‘yol' demek. Ben yolumu halk erenlerinin, halk ozanlarının tuttukları ışıkta bulmuşum. Hacı Bektaş-ı Veli'den, Yunus Emre'den, Pir Sultan Abdal'dan, Aşık Veysel'den ve Atatürk'ten aldığım ışıkta bulmuşum...’’

Ecevit, 1960’lardan beri aynı şeyleri söylediğini anımsatarak, ‘‘Fakat anlaşılan, az sayıda da olsa bazı arkadaşlarımız; benim yanımda yıllarca görev yapmış olsalar bile, benim bu konularda ne söylediğimi, ne söylemek istediğimi anlayamamışlar’’ diye sitem etti. Sitemin adresi bendim.

Ecevit'in laiklik anlayışını, engin tasavvuf birikimini; yani yolunu ve ışığını en iyi bilenlerdenim. Önemli olan, halkın bunu bir kez daha duyup kaygıdan kurtulmasıydı. Bu tarihi görev yerine getirilmiş oldu. Ecevit, bugün grupta yine konuşacak, ben de dinleyeceğim.

Ekonomideki olumlu gelişmeler yanında, bir başka sonuç Ecevit'in keyfini yerine getirdi. Merkezi Bursa'da olan BUPAR Araştırma kuruluşu, Türkiye çapında yaptığı kamuoyu yoklamasını tamamladı. ‘‘Bu Pazar seçim olsa, hangi partiye oy verirsiniz?’’ sorusuna verilen yanıtların dökümü çok çarpıcı:

FP: 19.6, DSP: 17.4, ANAP: 15.2, DYP: 13.7, CHP: 11.1, MHP: 10.5, HADEP: 4.1, DTP: 3.8, BBP: 1.3, Diğer: 3.3. Parti liderlerine halkın güveni ise şöyle sıralanıyor: Ecevit, Yılmaz, Çiller, Baykal, Cindoruk, Bahçeli.

Bu araştırmanın sonuçlarına göre Ecevit'in Yolu açık!













Yazarın Tüm Yazıları