Dünyanın en ünlü DJ’leri ilk kez İzmir’de 1. Elektronik Müzik Festivali’nde çalacaklar

İzmir’in bana göre, önemli markalarından biri. Hatta beni gururlandıran bir yer.

Haberin Devamı

O yer sayesinde, İzmirliler, müzik dünyasında,  yerli, yabancı pek çok şöhreti görme ve dinleme olanağına sahipler. O nedenle, Arena’nın sahipleri, gencecik, pırıl pırıl üç delikanlıyı, Fatih, Atilla Alkan ve Levent Piriştina’yı kutluyorum. Bayramda şehir dışındaydım. Kütahya, Afyon ve Eskişehir yaptım. Harika yerler gördüm. Size anlatacağım. Ama on saatlik gidiş-geliş, otobüs yolculuğu, beni biraz sarstı. Eee, vücudumda iki kırık, iki plaka ve 17 tane platin var. Bu aralar boyun fıtığım da tabiri caiz ise azdı. Sağ elimin parmakları zorluyor. Belki bir birimize veda da edebiliriz sevgili okur, bu gidişle. Malum sağlık her şeyin başı. Ya da haftada üç yerine, iki olabilir. Çünkü, doktorlarım sıkı sıkıya tembih ettiler. Kolay değil haftada toplam 15 bin vuruş. Yeni iki ayda rahat bir kitap eder. Üstelik çok nankör bir meslek bizimkisi. İşte dağ gibi iki meslektaşım, gitti. Unutulmuşlardır bile… Neyse... Gelelim sadede. Pazar sevgili Volkan Baş aradı. Yanında Fatih Alkan vardı. Bayramımı kutladılar. Bu arada muhteşem bir festivalden de söz ettiler…

Haberin Devamı

Beş bin kişi coşacak

Tansaş İzmir Arena ve Anfora Organizasyon  tarafından düzenlenen etkinlikte, elektronik müziğin, dünyaca ünlü isimleri, 18-19 Kasım’da bir araya geliyorlar. İzmir’de ilk kez gerçekleştirilecek olan, Elektronik Müzik Festivali’nde, iki dev yabancı isim ve Türkiye’nin dev DJ’leri, İzmir’i kısacası ayağa kaldıracaklar.  Türkiye’ye de ilk kez gelecek olan ve dünyanın en iyi remix ustalarından Freemasons, 19 Kasım ise, kırktan fazla ülkede club ve festival organizasyonlarına imza atmış olan Milk&Sugar, Arena’da çalacak. Bu iki gün boyunca, her biri kendi alanında başarılı, DJ Koray T, DJ Fuchs, DJ Tangun, DJ Cervus ve DJ Murat Uncuoğlu da,  gruplarla beraber performanslarını sergileyecekler. “İzmir’de, ilk kez gerçekleştirilecek olan, elektronik müzik festivali ile eğlence severler, müziğe doyacak” diyen Foto&Anfora  Organizasyon’un sahibesi Nilüfer Öğütlü, festivalle ilgili son sürprizi ise şöyle açıkladı; “Milk&Sugar, 2 CD’lik yeni albümünü, dünyada ilk kez, kendi ülkesi Almanya Nurnberg’in dışında, Arena’da çalacak. Albümün adı On A Mission. Bence bu bile İzmir’in dünyaya açılımı açısından bir kazanç.”

Haberin Devamı

Üç semtte, üç keyifli adres

Afiyet olsun

Biri İstanbul’da, Ulus ve İstinye Park’ın içinde, yıllardır alış veriş yaptığım yerlerden biri. City Farm. Tesadüf, yürüyüş sırasında fark ettim. 2. Kordon’da, Tura Turizm’in altında. 135/A. Taze meyve ve sebzeler, kuru bakliyatlar, unlar, makarnalar, et, tavuk, zeytin, peynir ve süt ürünleri, bal, pekmez, tahin, benim en sevdiğim bitter ve sütlü çikolatalar, baharatlar, çay ve bitki çayları… Hepsi organik. Ayrıca tüm ürünlere telefon ya da internet aracılığıyla sahip olabilirsiniz. Hem de bir ek ücret ödemeden kapınızda.
Telefon: 0.232 421 70 47
Tayfa ve Empati Balık
Bu iki balık restoranını da yine tesadüf fark ettim. Empati Balık, kız kardeşim Nuray ve yeğenim Evren’in adresleri arasında. Onlar da bir yürüyüş sırasında denk gelmişler. Güzelbahçe Yalı Caddesi’nde. Kışı da yazı da ayrı bir zevk. Sahibi çok beyefendi biri. G.Ramazan Alemdar. Hep işinin başında. Ailece de gittik. Kız kıza da. İsterseniz balığınızı dışarıdan da alıp, pişirtebiliyorsunuz da. Şarap ve rakı çeşidi bol. Deniz sıfır. Mezeler çok taze ve fiyatlar uygun.
Telefon: 0.232 234 11 32…
Diğer balık restoran ise tabiri caizse benim burnumun dibinde. Ama geç fark ettim. Tayfa Balık Evi. Ev ve iş yerlerine servisi de var. Üç katlı. Bahçesi de çok keyifli. Harika müzikler çalıyorlar. Kararında. Gençlik ağırlıkta. Mezeler, ara sıcaklar, her çeşit balık taze… Şef Musa Karanfil, sempatik biri. Patron da hoş sohbet. Hesaplar da normal. Keyifle gidebileceğiniz bir yer kısacası. Ailece ya da arkadaş grubunuzla farklı, temiz, salataları, mezeleri harika bir yer arıyorsanız Tayfa Balık Evi’ni öneririm.
Telefon: 0.232 421 56 35

Haberin Devamı

Garibanlar babalarını kaybettiler! Güle güle dostum, Ercüment Müdür

Bir Dakika

Güldüğü zaman gözlerinin içi gülen bir adam o. Otoriter... Ama öylesine de sıcak ki, insana huzur veriyor. Çalışanlarına da öyle. Yani o ucube, korkutan, dayakçı, insanı ezen bir yapısı yok, bana göre. O benim “dostum”. O da bana aynen hitap eder, “dostum” diye. Birlikte, çok güzel işler yaptık. Onunla haber, röportaj yapmaktan hep mutluluk duydum. Sevmediğim bir insanla, kesseniz, röportaj yapamam. Ona istekle, keyifle, koşarak gittim. O nedenle gidişi, bende büyük hüzün yarattı. Evet, İzmir Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz’dan söz ediyorum. Garibanların, fakir fukaranın, özellikle de Roman çocuklarının babası, eğitmeni,  Ercüment Yılmaz’dan. Gidişi bana çok koydu. Sanırım, pek çok gazeteciye de, koymuştur. Çünkü, görevde olduğu süre, herkesle uyum içinde çalıştı. İyi bir aile babası olarak da gönüllerde taht kurdu. Kendisini unutmam mümkün değil. “Güle güle dostum Ercüment Yılmaz. Yolun açık olsun...”

Haberin Devamı

Ajda’nın milyarlık papağanı

Biraz da magazin

Sinan Kuzucu Dershaneleri’nin sahibi ve pek çok müzikalde imzası olan Sinan Kuzucu, yakın arkadaşım. Sinan tropikal hayvanlara çok düşkündür. Evinde milyarlık hayvanlar vardır. Ama iki papağanı onun için ömre bedeldir. Sinan, ‘Başrollerde Emel Sayın Müzikali’nin, 19 Kasım’daki gösterileri için, İstanbul’daydı. Teleskop Pet Show’a gitmiş. Orada bir papağan beğenmiş ve almak istemiş. Fakat yetkili kişi, papağanın Süper Star Ajda Pekkan’ a satıldığını söylemişler. Sinan ısrar etmiş. 8 bin TL vermiş. Ama vermemişler. Bir fotoğrafını çekerek bana yolladı. O akşam da, Süper Star’ın yardımcısı zaten gelip, Kakadu cinsi papağanı  almış. Doğruysa 7.5 milyara satmışlar Süper Star’a. Kakadu papağanların,  Endonezya bölgesi anavatanlarıymış. Çok masraflı olan bu papağanların fiyatı  2-3 bin dolardan başlıyormuş. Çok evcillermiş. Doğal ortamlarda da, sürüler halinde dolaşmayı seven bu papağanlar, aşırı da ilgi isterlermiş. Ayrıca  konuşan, sülfür taçlı Kakadu papağanların, taklit yetenekleri de çok fazlaymış. Omuzda çarşıya, pazara götürdüğünüz an da, hiç kaçmaz. Islık çalınca oynarlarmış. En çok da çay severlermiş.

Yazarın Tüm Yazıları