Paylaş
LÜSİYEN HANIM iki kez evlendiği Abdülhak Hámid'e gönderdiği mektuplarda aşkın marazi yanını sergiliyor.
Ya Henry Miller'ın Hoki Tokuda'ya yazdığı mektuplar? Ünlü yazar 75 yaşındaydı, Hoki Tokuda ise yirmi yedi yaşında. Çok güzel bir kadın, caz şarkıcısı ve piyanisti.
Lüsiyen Hanım'ın da Henry-San'ın da (Japon kızına áşık olduğu için mektupların altına böyle imza atıyor) tutkuları onları alıp götürmüş.
Bazan karşılık görüyorlar bazan ilgisizlik duvarına çarpıp, aşk ateşinde yanıyorlar.
Aşk sadakatlerinden söz etseler de, ihanetler ve kaçamaklar gırla.
Hele Lüsien Hanım, bir Kont'la evlenip, dünyanın tadını çıkarıyor. Gezmedik, görmedik yer bırakmıyor. Yeni Dünya hariç.
Lüsiyen Hanım'la Abdülhak Hamid, Henry-San ile de (bu yazıda adını böyle anacağız) Hoki Tokuda arasında yaş farkı var.
Oğlak Dönencesi'nin ünlü yazarı yetmiş beş yaşından sonra tek tük Japonca kelimeler paralamaya bile kalkışmış.
İkisi de, aşkın insanı vezir ettiği, sözünü yalanlıyor.
Gerek şáir-i ázám'ın eşinin, gerek sürekli müstehcen eser yazıyorsun tehdidi altında bulunan yazarın sadakatleri tartışılabilir.
Aşk çilesini çekerken gönül eğlendirdikleri de hayatlarını bilen herkesçe malum.
Hoş, bilmeseniz de mektuplardan anlaşılıyor.
Belçikalı bir genç kız yaşlı bir şaire áşık oluyor
Lüsiyen Hanım, Belçikalı genç bir kız, yaşlı bir hariciyecinin peşine takılıp Türkiye'ye gelmiş.
‘‘Lüsiyen Hanım'dan Abdülhak Hámid'e Aşk Mektupları’’nı Fransızca'dan İsmail Yerguz çevirmiş.
Benim size bir tavsiyem var:
Mektuplar'ın başında İnci Enginün'ün Giriş ve Notlar'ını mutlaka okuyun, hem Hámid'i hem de Lüsiyen Hanım'ı tanıyabilmek için şart.
Mektuplar'ı o zaman daha iyi anlamlandırabilirsiniz.
İlk karşılaşmada, genç kız Şehzade'sini bulduğuna karar verir. Masallara inanacak yaştadır:
‘‘Gerçekten o akşam beni yaşlandıran siyah elbiseye rağmen, gençlik fışkıran ben, bu rastlantının geleceğimi etkileyip etkilemeyeceğini ve bu andan itibaren hayatımın yeni ufuklara doğru yönelip yönelmeyeceğini tahmin edemezdim.
Şu noktayı da işaret edeyim ki, o da az garip değildi. Abdülhak Hámid ilk defa o akşam, resm*ı üniforması ile ve nişan parıltıları içinde karşıma çıktı. Acaba masallardaki güzel şehzademin o akşam en süslü elbiseleri ve mücevherlerinin pırıltısı ile görünmesini kadere yoruşum fazla mıydı ?
Şehzadem genç değildi, lákin gençliğin kendisi idi.’’
Bir yazar o mektupları şöyle tanımlıyor:
‘‘Denilebilir ki, bu mektupların birçoğunu yazan parmaklar değil, ruhun kendisi.’’
Mektuplar'ın başında Ovıdius'un bir sözü Lüsiyen Hanım'ın ilişkilerine bakışının özetidir:
‘‘Sensiz de, seninle de, yaşanmaz.’’
Ayrılıp gittikten sonra yazılan mektuplardan satırlar:
‘‘Efendiciğim.
Sizden sadece iki hafta değil, iki asırdır uzaktaymışım gibi geliyor bana.
Dün yalnız, geçen ayın 29'unda attığınız mektubunuzu aldım, budalaca bir duyguyla sizinle ilgili endişeler duyarak telgraf çekecektim size az daha. Budalaca diyorum, çünkü bir kez daha kanıtlıyorsunuz ki, size karşı duyduğumu o sonsuz sevgiyi hak etmiyorsunuz. Çok sevilen insanlar gibi siz de hainsiniz.’’
Ne dilde yazsan seni anlarım
Henry Miller, Hoki'ye öyle yazıyor: ‘‘Kendini topladığında, gergin, sabırsız ve cesaretinin kırık olmadığı zaman otur ve bana bir mektup yaz. İngilizce yanlışların için endişelenme. Swahili dilinde yazsan bile seni anlarım!’’
Aşkının belirtisi sadece bu mektuplar değil, eşini dostunu toplayıp her akşam onun çaldığı yere gidiyor usta.
Hámid'inki de Henry'nin ki de mutsuz evlilikler:
‘‘Yalnız olmak, sürekli yalnız... Birlikte yaşamamızı daha doğrusu ayrı yaşamamızı düşünüyorum, düşünüyorum. Ve neden benimle evlenmeyi kabul etti diye soruyorum. Amerika'da sürekli kalış izni için miydi? Hemen hemen istediğin her şeyi-bir mink palto dışında-verdim. Bütün gece dışarıda kalıp sarhoş oluyorsun ve nerede, kiminle olduğunu bana söylemiyorsun bile.’’
Yazımı bitirmeden önce Hámid ile Henry arasındaki farkı belirtmeliyim.
Abdülhak Hámid, Lüsiyen Hanım'ı Kont Mişel Soranzo ile evlendirdiğinde nikáh şahitliği yapmıştı.
Son günlerde ciddi mektuplar okudunuz, biraz da aşk mektuplarından haberdar etmek istedim sizi.
Lüsiyen Hanım'dan Abdülhak Hámid'e Aşk Mektupları,Fransızcadan çeviren: İsmail Yerguz, Giriş ve notlar:İnci Enginün,Oğlak Yayınları.
Aşk Mektupları, Henry Miller, Çeviri: Nihal Özçelik, Parantez Yayınları
DOĞAN HIZLAN'IN SEÇTİKLERİ
Sonbahar Kuarteti Barbara Paym İletişim
Mayakovski S. Vladimirov Gendaş
Ben Öykülere İnanırım Habib Bektaş Can
Aşk Şiirleri Haz. Adnan Özer Alfa
Çağdaş Eleştiri Adnan Benk Doğan
Paylaş