Dergiler arasında

Hadi ULUENGİN
Haberin Devamı

Ben ufku engin bir babanın penceresinden bakarak yetişmek şansına malik oldum ki, tencereyi kaynatmakta zorluk çekilse bile yine de evimize her hafta Amerikan ‘Life’ ve her ay ‘National Geographic Magazine’ dergileri girerdi.

Lisanını sökemesem dahi sırf onların kaymak kağıda basılı renkli fotoğraf ve reklamlarına bakarak perspektif genişlettim. Estetik kıstaslar edindim.

Ne bileyim ben, Ay'dan gelen ilk klişelerin hangi teleskopla çekildiğine ve New York lokantalarında niçin konyak flambe yemek yenildiğine merak sardım.

‘Mercury’ deniz motoru ilanından San Francisco Körfezi'nin mevcudiyetini, ‘Tide’ deterjan resminden de bulaşık makinasının varlığını öğrendim.

Hafif ‘yeyeci’ye dönüştüğümde ise harçlık biriktirip ‘Salut les Copains’ aldım. İsyan eşiğinde de Küba'dan ‘Granma’, Çin'den ‘Peking Rewiew’ getirttim.

Çömezlik, çıraklık ve kalfalık yıllarıma yabancı dergilerden hazırlandım.

* * *

FAKAT benim bu ayrıcalıklı konumum ülke genelinde sonsuz marjinaldi.

Ekonomik zorluk, artı meraksızlık, artı içine kapanıklık, Türkiye halkının ezici çoğunluğu değil yabancı dergiye para dökmek, yerlilerini bile izlemezdi.

Zaten ne vardı ki? Geçtim moda, dekorasyon, otomobil gibi uzmanlaşmış hobi mecmualarını, siyah-beyaz yayınlanan ve ikinci hamur kağıda basılan ‘Hayat’ın öncü işlevini bir kenara bırakırsak, ortada ancak hemen hepsi saman kağıt malzemeli ve fasulye içerikli bir kaç kara kuru neşriyat dolanırdı.

Taksim'deki referans bayinin tezgahı bile çabuk bir göz atmayla biterdi.

Türkiye'nin dergisizlik yılları Türkiye'nin ufuksuzluk yıllarıydı.

* * *

ŞİMDİ köşedeki bayiye, hatta apartman altındaki bakkala şöyle bir bakın.

Ne görüyorsunuz? Enva-ı çeşit ve gökkuşağı renginde bin bir dergi...

Anglo-Saksonların ‘news magazine’ tabir ettiği haberimtraklılardanı mı istiyorsunuz, buyurun hangisi olsun? İki-üç tane de ekonomik ağırlıklı var.

Galiba ev dekorasyonu konusunda fikir ediniyorsunuz. Bu rafta ibadullah...

Antika tandanslarınız mevcutsa Paris'teki müzayedeyi anlatanını seçin.

Ucuz bir Avrupa yolculuğu mu kuruyorsunuz, bakın muhabirini Floransa'ya yollayan şu dergi harcıalem otelleri test etmiş. Bir de Çin röportajı yapmış.

Ama siz şehrimizde yazlayacakmışsınız gibime geliyor. Bunda müzeler, barlar, lokantalar var. Ha, eğer mide erbabı gastronomsanız mutlaka şunu alın.

Hanımefendi güz modası için ne vereyim bilemiyorum ki! İtalyan-Fransız, yerli versiyonları tezgahta. Bunu tercih ederseniz defileye ek olarak, öteki dedikodu dergilerindeki kadar ayrıntılı olmasa bile son skandalı da okursunuz.

Maşallah küçükbeyimiz de yavaştan delikanlı olmaya başlamış. Pek cazibeli gelse bile artık herhalde çocuk neşriyatından bilişim dergilerine geçecektir.

Sizin emekli subay kayınpedere ise yeni savunma mecmuasını tavsiye ederim.

Türkiye'nin yelkenini sayısız ufka açan sayısız dergiyi öğütlerim.

* * *

KİMSE bana ‘çoğunluk pahalılıktan dolayı alamıyor’ mavalını okumasın.

Bunda kısmen doğruluk varsa da öz itibariyle fazla bir şey değişmiyor.

Geçtim yayın yerine fasa fisoya para akıtmak cahilliğini, bugün dergiler Türkiye'nin ufuksuzluk yıllarıyla asla kıyaslanamayacak bir kitleye ulaşıyor.

Bunların mevcudiyeti zincirleme bir süreçte önce onları edinebilenlerin, sonra da bu edinenlerden etkilenenlerin perspektifini genişletiyor.

Eğer bugün ülkemizde mobilya sanayii patlama yaptıysa ve iç gusto adabı dönüşüm evresine girdiyse bunda dekorasyon dergilerinin büyük payı yok mu?

Eğer bugün gençlerimiz asgari estetiği yakalayarak giyiniyorsa bunda ilkin ‘seçkin’ dergilerde yayınlanmış modaların öncülüğü inkar edilebilir mi?

Şükür, bugün Türkiye'deki dergi çokluğu çoğul toplumun müjdesini veriyor.

Ve kesin, bu birikim bir aşamada patlayacak ve dergilerin kaymak sayfaları hayatımızın da kaymak sayfaya yazılması için gereken şartları yaratacaktır.



Yazarın Tüm Yazıları