Cüneyt Ülsever: Yılmaz'ın ruh hali






Cüneyt ÜLSEVER
Haberin Devamı

SİYASİ liderlerin psikolojik durumlarını oldum olası çok merak ederim. Nasıl bir duygu dünyaları vardır? Nasıl düşünürler? Hep göz önünde olmak, sürekli eleştirilere muhatap kalmak ne demektir?

* * *

Son günlerde en çok Mesut Yılmaz'ın ruh hali ilgimi çekiyor. Zira bu günlerde, yalan yanlış; yolsuzluk kelimesi en çok enerji kelimesi ile birleşiyor; bu iki kelime de, haklı haksız, Mesut Yılmaz ismine doğru yelken açıyor. O da veryansın konuşuyor. Neden?

a) Mesut Yılmaz, yakalanma telaşı ile bir panik atak içinde midir?

b) Yoksa, Mesut Yılmaz kendisine yapılan topyekûn bir haksızlık kampanyasına mı isyan etmektedir?

* * *

Yukarıdaki şıklardan hangisinin geçerli olduğunu en azından amatör bir gözle saptayabilmek için; Mesut Yılmaz'ın bir zaman dilimi içinde sarf ettiği sözlere ve takındığı eylemlere bakmak gerekir. Malum; bir insanı değerlendirmek için en doğru hareket sözleri ve davranışlarındaki iç tutarlılığı izlemektir.

* * *

Benim aklıma takılan sorular şunlar:

1) Eğer Beyaz Enerji Operasyonu'nda bilirkişi taraflı ve ideolojik ise ve dahi soruşturmayı jandarmanın yürütmesi hukuka aykırı ise Mesut Yılmaz bu yanlışlara neden soruşturmanın yürütüldüğü 5 ay boyunca itiraz etmedi de, şimdi ediyor ?

2) Eğer gestapo yöntemleri kullanan polis devleti heveslileri varsa; Başbakan Yardımcısı bugüne dek bu konuda ne yapmıştır? Hükümetin en etkin üyelerinden birisinin görevi şikáyet mi etmektir, yoksa tedbir mi almaktır?

Şikáyet eden jandarma dayağından bizar olmuş boynu bükük vatandaş Mesut değil ki!

* * *

3) Neden ANAP milletvekili Sadettin Tantan, İçişleri Bakanı olarak soruşturmada jandarmayı kullanıyor? Eğer soruşturma İçişleri Bakanı'nın denetimi dışında yapılmışsa, o zaman Bakan bu hukuksuzluğu zamanında neden kovuşturmadı?

Meramım şu: Acaba Yılmaz ‘‘Tantan da bana güvenmiyor’’ duygusu içinde mi? Bu güven eksikliği mi jandarmayı devreye soktu? Yılmaz'ın siyasette tasfiyeye yönelik olarak nitelendirdiği bu soruşturmada Yılmaz, Tantan'dan da mı şüphe ediyor?

* * *

4) Eğer Mesut Yılmaz askeri vesayete her ortamda itiraz eden gerçek demokrat bir kişi ise:

a) Göz göre göre demokrasi dışı teamüllerle yıkılan Refahyol hükümeti ardından, apaçık askeri vesayet altında başbakan olmayı nasıl hazmedebildi?

b) Hürriyet'in ortaya çıkardığı telekulak rezaleti sırasında da kendisi başbakan. Eğer bu durumdan haberi yoktuysa adama ‘‘Sen ne biçim başbakandın’’ diye sormazlar mı?

c) 28 Şubat döneminde; yurtdışına çıkarken askerden izin istediğine dair çıkan iddialara bugüne dek neden hiç itiraz etmedi?

d) Kendisi apoletleri işaret ederek askeri eleştirdikten sonra, zamanın komutanlarından sert bir cevap alınca ‘‘Komutanlar demokratik haklarını kullanmışlardır’’ diyen kendisi değil mi?

e) Refahyol hükümeti için kullandığı ‘‘Tankları da mı göremiyorlar’’ sözü ona ait değil mi ?

* * *

Benim açımdan en önemli nokta Mesut Yılmaz'daki iç tutarlılık eksikliğidir.

Yazarın Tüm Yazıları