Aynı senaryo

Fenerbahçe’den Mustafa Denizli gitti, Rıdvan Dilmen gitti. Dikkat edin, giderken hep bir noktadan düğmeye basıldı, ateş edildi. Ama Aziz Yıldırım hep hatasız kaldı. Şu andaki senaryo gene aynı.

F.BAHÇE nereye koşuyor?.. Ne olacak bu F.Bahçe’nin hali?.. Bütün bu soruların tek sorumlusu Başkan Aziz Yıldırım’dır. Çünkü F.Bahçe’de bir başkan vardır, diğer tarafta da bütün F.Bahçe camiası vardır. Başkan Aziz Yıldırım’ın elinden gelse bütün kulüpleri, federasyonu idare etmek ister. Biraz daha zorlasa başbakan olup bütün Türkiye’yi idare etmek ister. Aslında Aziz Yıldırım’ın Türkiye’nin futbolundan ve her şeyinden sorumlu devlet bakanı olması lazım.

Daum’u sorgulamayın

Sakın, artık şimdi kimse Daum’u sorgulamasın. Bundan altı ay önce sayın Aziz Yıldırım Avrupa’ya bir maça giderken havalimanında bir basın toplantısı yaptı. Beni kastederek, "E be adam, sen istedin diye teknik direktör mü değiştireceğim?" dedi. Benim istememle hiçbir kulüpte veya milli takımda teknik direktör değişmez. Sadece fikrimi söylerim. O zamanlar uzaktan kumandalı Fenerbahçeli yazarlar "Daum’dan büyük hoca yok" diyorlardı. "Takımı iki sene şampiyon yaptı" diyorlardı. "Aslan Daum" diyorlardı. Şimdi bakıyorum bu yazarlar da Daum’a ateş etmeye başladılar. Peki bu yazarlar kendi fikirlerini mi yazıyorlar? Hayır...

Süt dökmüş kedi gibi

Bu kulüpten Mustafa Denizli gitti, Rıdvan Dilmen gitti. Dikkat edin, giderken hep bir noktadan düğmeye basıldı, ateş edilmeye başlandı. Organize bir tepkiyle teknik direktörler gitti. Ama F.Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım hep hatasız kaldı. Şu andaki senaryo gene aynı. Daum’un bu tezgahtan ve bu olaylardan son derece rahatsız olduğu, yedek kulübesindeki tavırlarıyla zaten belli. Özellikle Şampiyonlar Ligi maçlarından sonra başkandan, tabii ki dolaylı olarak yönetimden Daum’a hep ikazlar yapılıyor herhalde. Neredeyse Daum’un kaç öğün yemek yiyeceği, kahvaltıda çay mı, kahve mi yoksa süt mü içeceği dikte edilmeye başlandı herhalde. Beşiktaş’ta görev yaparken yedek kulübesinde duramayan, hoplayıp zıplayan Daum, şimdi süt dökmüş kedi gibi. Bunu ben bir tavır olarak değerlendiriyorum.

’Hep ben’ dersen olmaz

Uğur Dündar, Hamdi Akın, Saadettin Saran, Hakan Bilal Kutlualp,
Atilla Kıyat... Hepsi de deve dişi gibi insanlar. Kendi branşlarında tavana vurmuş kimseler. Ama yönetim kuruluna girince, "Bir dakika kardeşim, bu iş böyle olmaz" dediler. Sonları ne oldu? Başkan Aziz Yıldırım hepsini uçurdu. Aslında tehlikenin başlangıç noktası burasıydı. Akıllı dostun olacak, ikaz eden birileri olacak, tavır koyabilen iç muhalefetin olacak ki, kuvvetli kalasın. ’Hep ben dersen’ kötü sonuç kaçınılmaz olur....

BAŞKANDAN CEVAP GELMEDİ

F.BAHÇE şampiyon olur, Beşiktaş şampiyon olur. Hiç önemli değil? Bu bir lig mücadelesidir. Yıllarca da bu iki takım defalarca şampiyon oldular. Aziz Yıldırım F.Bahçe için hakikaten iyi şeyler yaptı. En önemli görünen olay da stadyum. Peki yarın Galatasaray aynı stadı veya daha iyisini yaparsa, Fenerbahçe ile arasındaki fark ne olacak? Galatasaray’ın borcu 150 milyon dolar diyorlar. Peki, Fenerbahçe’nin net borcunu bilen var mı? Yok. Yarın bir gün Aziz Yıldırım, ’Ben gidiyorum arkadaş’ derse, Fenerbahçe Kulübü’ne verdiği para ne kadar veya hiç mi para vermedi?

Sabah gazetesinden Gürcan Bilgiç’in F.Bahçe hakkındaki iki yazısını okudum... Tanıdığım kadarıyla düzgün bir insandır. Kimsenin uydusu değildir. İnandığı yolda yürüyen birisidir. Kısacası beğendiğim ve güvendiğim birisi. Yazdığı yazılara cevap geldi mi, bilmiyorum. Herhalde gelmedi. Gelseydi, Gürcan o cevapları sütunlarında yazardı.

Vergiler ne kadar?

Not: Türkiye birinci ve ikinci liglerinde oynayan kulüplerde görev yapan bazı başkanlar, gazetelere beyanatlar veriyorlar... "Kulübe şu kadar para verdim, bu kadar para verdim" diye... Veya o başkanlığa talip olanlar diyor ki:

"Benim içeride şu kadar milyon dolar alacağım var. Verin, gideyim."

Peki, kulübe bu kadar para veren bu yöneticilerin her yıl Maliye’ye ödedikleri vergi miktarı ne kadar? Hep merak etmişimdir!...

Tartışma bitmiyor

ŞEKİP Mosturoğlu Futbol Federasyonu’nda en üst düzeyde görev yapıyor, ve hep tartışma konusu oluyor. Futbol Federasyonu’nun ömrü bitiyor... Aynı Şekip Mosturoğlu bu sefer F.Bahçe yönetiminde.


İskelete döndüler

F.BAHÇE TV kuruldu, tamam. İnternet sitesi, o da tamam. Ama Fenerbahçe bugün Türkiye genelinde bir takım. Yöneticisi, futbolcusu sahneye çıkar gibi gündemde kalacak ki, yeni yetişen nesil onları idol görecek, o takımı tutacak. Yalan haber yazan basını bir tarafa koymak çok doğru ve güzel bir davranış. Ama öğrenmek, haber almak ve yol göstermek isteyen iyi niyetli basını hor görmeyeceksin. Ona tu kaka yapmayacaksın. Ben televizyonumu, internet sitemi kurdum, bana kafi dersen, buna karşın senin rakiplerin kamuoyu önünde olursa, belli standartlarla basınla münasebet kurarsa onlar sempatik hale gelir, sen antipatik olursun.

Brezilya lobisi var

Ümit Milli Takım’ın iskeletini F.Bahçe aldı. İleriye yatırım için. Çok da doğru yaptı. Ama şu anda bu çocukların hepsi iskelet durumundalar. Takımın içinde Brezilya lobisi var... Birbirlerini arıyorlar, başkalarına top atmıyorlar. Hooijdonk gider ayak çok doğru mesajlar verdi, "F.Bahçe’de futbolcular mutsuz. Doğru oynatılmadıklarını söylüyorlar" dedi.

Şu anda gelinen nokta, karışık... Ama artık şu dakikada Başkan Aziz Yıldırım’ı gönderme lüksü artık yok. Çünkü olaylar bu noktaya gelirken tek sorumlu Daum değil, başkan Aziz Yıldırım’dır.

Türk Milli Takımı sahaya çıkıyor, kaptan Rüştü. Ümit Özat onun yanında duruyor. Fenerbahçe takımı sahaya çıkıyor, kaptan Ümit. Rüştü onun yanında duruyor. Bu görüntüyü meydana getiren kim? Başkan Aziz Yıldırım.

CIP farkı!

ARADA sırada Türk Havayolları’nın CIP kısmından uçuyorum. İçeride ufak tefek ikramlar var. Rahat koltuklarda oturuyorsunuz. Sigara içilen yerler ayrı. Hiç olmazsa ondan rahatsız olmuyorsunuz. Ama bundan sonrası kötü. CIP’i kullananların uçağa diğer yolcular alındıktan sonra götürülmesi gerekir. Ama 10 defa CIP’ten bindiysem 8 keresinde bomboş uçağa önce biz götürüldük, sonra diğer yolcular geldi. CIP’ten uçmayan yolcular sakın üzülmesinler. Akılları orda kalmasın. Çünkü CIP’in yolcuları bütün havalimanlarında minibüsün büyüğü otobüsün küçüğü midibüslerle, sanki Kadıköy-Kartal minibüs yolcuları gibi ayakta, şoför frene basınca da kucak kucağa yolculuk ederek uçağa geliyorlar. Hamile olanlar eğer ayakta kalırlarsa çocuklarını düşürürler.

Organize işler

F.BAHÇE
seyircisi Beşiktaş maçına kadar genelde iyi puan aldı. Küfür, yok denecek kadar azdı. Sahaya atılan madde oranı da aynendi. Ama Beşiktaş maçından evvel açılan ’İtaat et’ pankartı son derece yanlıştı. İlk iki harfin siyah beyaz yazılması ve bunun tribünde çok büyük bir yerde yapılması, olayın bayağı çalışıldığını ve organize olduğunu gösteriyor.

Aziz Yıldırım’ın bu olaydan haberdar olmaması imkansız. Çünkü başkandan haber almadan o stadın üstünden kuş bile uçamaz. Hatta başkandan haber almadan o kuş grip olup sahanın içine düşemez bile...

Eğer, öyle bir şey gerçekten olduysa, demek ki başkanın durumu çok tehlikeli.

O pankart sayın Aziz Yıldırım’ın rakip takımlar için bütün söylediklerini bir kalemde sildi. Eğer Fenerbahçe taraftarı şampiyon olduğu ve lider götürdüğü zamandaki tutumunu şimdi de sürdürüse o zaman tamam. Bakacağız, göreceğiz.

Kongre iptal olur mu?

BEŞİKTAŞ
kongresinde, oy kullanma hakkı olmayan kimselerin salona girip oy kullandıkları görüntülü olarak belgelenmiş. Böyle bir kongre iptal olur mu, olmaz mı? Onu da göreceğiz.
Yazarın Tüm Yazıları