Antalya'da güzel şeyler oluyor

Şimdi bu yöremizde, kış aylarında ‘‘futbol turizmi’’ patlama yapıyor. Her yıl yüzlerce Türk takımı ve yabancı takım, kış mevsiminde Antalya dolaylarına gelip kamp yapıyor.

Bunların arasında dünyanın en ünlü takımları da var.

Özellikle Belek yöresindeki oteller bu işe uyandı. Bu otellerde son derece kaliteli, modern, kurallara uyan çim sahalar yapıldı. Türkiye'nin ve belki de dünyanın değme statlarında böyle çim sahalar yok.

Bazı otellerde birkaç saha birden yapıldı.

Amaç, turizm açısından durgun geçen kış mevsimlerinde müşteri bulmak, otelleri doldurmak.

Ama bunun da ötesinde, Antalya'nın ve Türkiye'nin turizm propagandasını yapmak.

Amaca büyük ölçüde ulaşıldı.

Şimdi dünyanın dört bir yanından, aralık ayı ortalarından başlayarak şubat ayı sonuna kadar, futbol takımları Antalya'ya geliyor.

Havalar Antalya ölçülerinde bu yıl biraz soğuk geçti. Ancak iklim çok uygun. Takımları ağırlayan oteller dört dörtlük. Tamamı beş yıldızlı. İçlerinde ne ararsanız var.

Çim sahalar da mükemmel.

* * *

Geçen yıl Antalya otellerine yaklaşık 330 futbol takımı gelip kamp yaptı. Bu rakamın bu yıl şubat ayı sonuna kadar 400 olması bekleniyor.

Özellikle Avrupa takımları daha önce devre arasında Güney Amerika'ya giderlerdi. Şimdi her yönüyle Antalya keşfedildi.

Ulaşım kolay. Avrupa'nın her yerinden uçakla birkaç saatte geliyorsunuz. O konuda çok büyük bir avantajımız var. Ayrıca fiyatlarımız ucuz.

Bu yıl devre arasında birinci lig takımlarımızdan biri dışında hepsi, Antalya'ya geldi. İkinci ve üçüncü lig takımlarından gelenlerin sayısı da fazlaydı.

Dünyanın dört bir yanından en ünlü takımlar da geldi. Ayrıca Avrupa ve diğer kıtalardan amatör takımlar dahil, çoğunluk yine Antalya'yı tercih etti. Gelenler arasında 22 gün kalan Kongo milli takımı bile var. 50 dolaylarında Rus takımı da konuğumuz oldu.

Belek bölgesindeki oteller şimdi harıl harıl çim saha yaptırıyor. Bu iş yavaş yavaş Alanya ve Kemer yöresine yayılıyor.

Otel sahalarının sayısı şu anda 30'a ulaştı. Az önce de belirttiğim gibi, bunlar pırıl pırıl, kurallara tamamen uygun çim sahalar.

Ancak saha sayısının çoğaltılması gerekiyor, çünkü sahalar yetmiyor.

Göteborg, Werder Bremen, Spartak Moskova ve daha niceleri gibi dünyanın en baba takımları Antalya'yı boşuna seçmediler. Bunların Fenerbahçe ve Galatasaray'la oynadığı maçları Eurosport kanalı canlı yayında verdi. Türkiye'nin müthiş bir propagandası yapıldı.

Fakat bir önemli eksiğimiz, bu otellerde yabancıları ağırlayacak kapalı spor salonları yok. Şimdi bazı oteller bunları da yapmaya başlamış. O takdirde basketbol, voleybol, hentbol, eskrim, boks, güreş takımlarının da Antalya yöresine akını başlayacak.

Antalya, belki de spor turizmi açısından dünyanın bir numarası olacak. Türkiye'ye döviz akacak.

Şimdi bir düşünün, bu takımlar futbolcuları, yöneticileri, hocaları ve bazen de aileleri ve hatta taraftarlarıyla geliyor.

Buna birlikte gelen spor gazetecilerini de ekleyin. Her kafilede en az 50, bazılarında ise 300 kişi oluyor.

* * *

Şimdi bize düşen, turizmin ölü döneminde, kış aylarında karşımıza çıkan bu fırsattan en iyi bir biçimde yararlanmak.

Bu işin tanıtımını, reklamını ve propagandasını dünya ve özellikle Avrupa çapında yapmak. Antalya'daki futbol turizmini dünyanın bütün spor çevrelerine iyice duyurmak.

Sonra işi genişletmek. Kış aylarında Antalya'yı diğer sporculara, örneğin basketçilere ve diğerlerine de açmak için kapalı salonlar yapımına hemen başlamak.

Bazen okuyucularım ‘‘Hep olumsuz şeyler yazıyorsunuz. Türkiye'de hiç güzel şey olmuyor mu’’ diye sorarlar.

Gerçekten de oluyor. Bana ulaşanları burada fırsat buldukça yazıp duyurmayı bir görev biliyorum. Şu verdiğim Antalya örneği, olumlu gelişmelerden biri. Ama olumsuzluklarla uğraşmak, ne yazık ki zamanımızın çoğunu alıyor.

Keşke öyle olmasa da, her gün güzel ve iç açıcı şeyler yazmak mümkün olsa.

Ne kadar isterdim öyle yapmayı.