Akyaka Günlükleri – 1

Haberin Devamı

Yolculuk sürüyor. Bodrum’u arkamda bırakıp daha önce hiç ayak basmadığım minicik bir kasabaya doğru yola çıkmanın heyecanı ile geçiyorum bu kez direksiyona. İstikamet Gökova. Ama önce hedef, ünlü Sakar Geçidi’nden aşağı sallanıp kendimi kitesurf’ün ve doğal güzelliğin cenneti Akyaka’da bulmak.
Bodrum-Akyaka arası yol, muhtemelen yeni yapılmış. Çift şerit, kaymak gibi. Bayram kalabalığı bittiğinden trafik de pek fazla sayılmaz. Ancak Akyaka’ya vardığımda işler değişiyor. Bu küçücük kasaba o kadar kalabalık ki; keşif işini pazar akşam üzerine bırakmaya karar veriyorum (Bu şu demek; Akyaka’ya rezervasyonsuz elinizi kolunuzu sallayarak gidecekseniz, cumartesi bunun için en yanlış zaman.)

Akyaka Günlükleri – 1

Neresi bu Akyaka?
Türkiye’nin en Güneybatı ucundaki Muğla sınırları içinde yer alan Akyaka, Gökova Körfezi’nin doğu ucunda. Antik çağlardan beri üzerinde yerleşim olduğuna inanılan belde; yakın yıllara kadar gözlerden uzak küçük bir balıkçı köyü olarak kalmış. Geniş kitleler tarafından tanınması ise 1970’lere dayanıyor. O yıllarda çok küçük çaplı da olsa turizm faaliyetleri başlamış, bakir doğası, yazın bile hiç kesilmeyen meltemi keşfedilince Akyaka’da yazlık evler, turistik tesisler inşa edilmeye başlanmış. 1980’lerdeki turizm patlaması ile birlikte Akyaka bugünkü “turistik belde” görünümünü almış. Akyaka, 1971 yılında muhtarlık ve 1992 yılında belde ilan edilmiş. Ama bir farkla. Dünya Mimarlık Oscar’ı kabul edilen Ağa Han Ödülü’nü, Tarihi Muğla Evi projesi ile kazanan Nail Çakırhan’dan sonra Akyaka’daki her ev Muğla Evi konseptine uygun olarak inşa edilmiş. Bu nedenle hiç bir site gözü yormuyor, beton yığını gibi durmuyor Akyaka’da. Bunda en büyük etki ise Akyaka’da imara kapalı Ormanlık alanın büyük bir alan teşkil etmesi. Umuyorum ki, beldenin kalbinde yer alan, halka açık o güzelim Orman Kampı Alanı; kimselere peşkeş çekilmez.

Haberin Devamı

Akyaka Günlükleri – 1

NEDEN GİTMELİ?

* Azmakların efendisi için:
Akyaka’da 3 tane azmak var. Bunlardan en ünlüsü ve en temizi Kadın Azmağı. Akyaka’yı en özel kılan unsurlardan biri. Akyaka’nın hemen yanı başından ağaçlar ve sazlıklar arasından süzülerek Gökova Körfezi’ne akan Kadın Azmağı doğal bir akvaryum gibi. Salkım söğütlerin altında, berrak dupduru bir su. Sabah serinliğinde sessiz ve sakince akarken, üstündeki renk renk motorlara binip, dibindeki tertemiz bitki örtüsünün üzerinden akıntıyı takip ederek denize ulaşıyorsun. Etrafındaki bambular, eski tip Muğla Evleri, küçük lokantalar ve ördekler burada yaşlanmak istiyorum hissi veriyor sana. Hele ki yaz sıcağında gittiyseniz mutlaka bir dalıp çıkın suya. O kadar soğuk ve güzel ki; ilk 10 saniye konuşamayacağınız garanti.

Haberin Devamı

* Ormandan serin sulara atlamak için:
Akyaka’nın ortası kocaman bir halk plajı. Temiz, düzenli, bakımlı. Şemsiye, şezlong, su, çöp kutusu, restoran ne ihtiyaç varsa bulmak mümkün. Ama benim tercihim, havlumu ve deniz gözlüğümü alıp, plajın kuzey çıkışındaki Orman Kampı’nın kayalıklarından atlamak denize. Kamping alanına gelince yürümeye devam edin. Kayalıkların üzerinde denize inen demir bir merdiven görene kadar da yürüyün. İşte bu nokta Akyaka’nın cennet noktası Albay Koyu.

* Akçapınar’da uçurtma sörfü için:
Akyaka, yaz boyunca sürekli esen termal rüzgar sayesinde Türkiye’nin en iyi kitesurf (uçurtma sörfü) alanlarından birisi. Kitesurf yapılan alan ise Akçapınar Sahili. Sığ bir suyu var, dibi kumluk ve dalgasız. Bu sahildeki okullarda her seviye için Kitesurf kursları var. Yapmasan bile yapanları izlemek inanılmaz keyifli. Yakın zamana kadar izbelelik bir alan olan plaja yakın tarihte Muğla Valiliği el atmış ve koruma altına almış, yeni tesisler inşa etmiş. Melsa tarafından işletilen sahile profesyonel sörf yapacaksanız 10 TL, kursiyerseniz 25 TL ödeyerek; izleyiciyseniz ücretsiz giriyorsunuz.

Haberin Devamı

Akyaka Günlükleri – 1

* Çınar ve Akbük Koyları için:
Çınar ve Akbük; Akyaka’nın en gözde koylarından üçü. Çınar Koyu ile Akyaka arası sadece 3 kilometre. Tavsiyem, yürümeyi seviyorsanız yürüyerek gitmeniz ve dönmeniz. Çınar’ın sahili küçük renkli çakıl taşları ile kaplı, denizi tertemiz. Koyun en büyük lüksü; bir büfe, bir tuvalet ve bir telefon kulübesi. İnsan başka ne arar ki? Akbük – Akyaka arası 30 kilometre. O nedenle araçla gitmenizde fayda var. Güzelliği zor tarif edilen yerlerden.

* İncekum Plajı için:
Akyaka’dan tarif etmek gerekirse körfezin karşısında kalan İncekum Plajı’nda yüzmenin keyfine doyum yok. Deniz mavi ve lacivert arası bir renkte. Plajın etrafındaki çam ağaçları sayesinde yazın en sıcak günlerinde bile bölge serin. Yine de kalabalıktan hoşlanmayanların mayıs-haziran ya da eylül-ekim aylarında gitmesi gerek.

Haberin Devamı

YARIN: Akyaka’da nerede kalınır-nerede ne yenir- ne yapılır?

Yazarın Tüm Yazıları