Mahidevran ve Hürrem Çatışması

Muhteşem Yüzyıl dizisinde muhteşem rekabet...

Haberin Devamı

Aynı adama aşık iki kadın arasındaki çatışmanın en iyi örneği Muhteşem Yüzyıl dizisindeki Mahidevran ve Hürrem’in yaşadıkları... Sevdiği kişiyi kaybetme korkusunun insana neler yaptırabileceğini Psikiyatrist Dr. Sabri Yurdakul anlattı.

İlk Eş Mahidevran Sultan’ın Yaşadıkları

Muhteşem Yüzyılda dizisindeki Hürrem ve Mahidevran karakterlerine baktığımızda, Mahidevran‘ın ilk eş olmanın rahatlığı içinde giderken bir anda Hürrem’in hayatlarına girmesi ile her şeyi alt üst oluyor. ‘’Eşim beni seviyor, bana olan sevgisi azalmaz, kaybolmaz’’ düşünceleri, yerini büyük bir paniğe bırakıp ‘’Demek ki benden vazgeçebiliyormuş’’ düşüncesine ulaştığı için tedirgin olup Hürrem’in hayatına kastedecek hale geliyor. Bu bir kadının sevdiği insanı kaybetmemek ama sadece sevdiği insanı değil onunla varolan statüsünü de yitirmemek adına yaptığı bir davranış.

Haberin Devamı

Hiç kimseye aykırı gelmemesinin nedeni ise toplumun kendi bilinçaltında yaşadığı duygular ile örtüşmesi. Çünkü toplum, bir insanın başka bir insanı sevebilmesini ve ilk sevdiği insana ait olan duygularını yitirebilmesini, bu olmasa bile ikilemde kalmasını affetmemekte ve ezildiğini düşündüğü tarafın yanında olur. Elinden gelen bütün imkanları kullandığı halde bunların yetersiz kaldığını düşünerek için için kahrolur ve giderek öfkeli ve mutsuz bir hale dönüşür. Hayatını, bunu yarattığını düşündüğü insanı mahvetmeye adar. Bunu yaparken de sevdiği insanı kaybetme korkusu sürekli olarak onunla yaşar.

[fotogaleri=200]

Hürrem’in Güç Kazanma Hırsı

Hürrem’e gelince; Hürrem sultan son derece hırslı, koşulları ve insanları kullanmasını iyi bilen bir insan. Mahidevran’ın karşısında gençliğinin de verdiği gücü kullanarak bir anda güçlü hale gelmiş ama hiçbir zaman kendisini güvende hissetmediği için, gücü sürekli olarak elinde tutmanın ve kimseyle bölüşmemenin gayretine girdi. Bunu yaparken güçlü olmak için elinden gelen her şeyi yapan, insanları kullanan Hürrem’in bu güç isteği, kimi zaman kendisini zor durumlara düşürse de bu uğraşısında başarılı olmuştur.

Haberin Devamı

Boşanmalar Sonrasında Yaşanan Temel Sorun

Bu iki karaktere baktığımızda gördüğümüz yegane şey artık sevginin bir tarafa geçip bunun yerini gücü elde etme konusunda ki uğraşın almış olması. Günümüzde de böyle, kıskançlıkların altında karşımızda ki insanı kaybetme korkusunu yaşıyor, bunu engellemek için onun hayatını ölesiye kısıtlıyoruz ya da bunu yapmasak bile onun bir başka insanı sevmesini kabullenemiyoruz.

Boşanmalar sırasında ya da sonrasında yaşananlar da artık sevdiği insanı kaybetmiş olmaktan çok gururu incinmiş ve bir başka kişinin kendisine tercih edilmesinin acısını yaşayan bir insanın yaptıklarını görüyoruz. Beni nasıl terk eder, beni nasıl sevmez düşüncesi bir sonuca ulaşmayan bir düşünce. Kişinin eşine ve onun hayatına giren yeni insana karşı duyduğu öfke bir süre sonra kendisine yönelerek kendi hayatını mahveder, bütün bir ömür boyunca başka insanlara duyduğu öfke ile kendi hayatını da zehir eder.

Yazarın Tüm Yazıları