Serebral palsili çocuklarda parmak ucunda yürüme ameliyat gerektirir mi?

Serebral palsi (SP) hastalığında çocuk ortopedisini ilgilendiren, en sık görülen problem çocukların parmak ucunda yürümesidir. Bunun nedeni sıklıkla ya aşil tendonunun kısalığı ya da kaval kemiği arkasındaki kalf kasının (gastrocnemius) kısalığıdır.

Haberin Devamı

Parmak ucunda yürüme probleminin altta yatan nedenlerinden birisi de ayak bileğini kendine çekememe ya da düşük ayak patolojisi olabilir. Genellikle bu da ileride az önce bahsedilen kasların kısalığına yol açtığı için sıklıkla karışır ve tedavi sonrasında sonuçların beklendiği gibi olmamasına yol açar.

Parmak ucunda yürüme hangi problemlere neden olur?

Temel olarak, parmak ucunda yürüme bozukluğunun çocuğun yürüme dengesi üzerine olumsuz etkilerinin olması ve aktivitelerini kısıtlaması yanında ayak/ayak bileğinde ileri derecede düz tabanlık ve benzeri şekil bozukluklarına da yol açabilmektedir. Daha çok enerji harcanmasını gerektiren ve daha dengesiz bir yürüyüş, zamanla dengeyi sağlayabilecek bazı adaptasyonlara yol açar. Bunların başında da yer ile temas alanını artırmak için topuk yerle temas etmiyorken ya da minimal temas halindeyken ayağın ön kısmı ile ayak ortasının da yere değeceği şekilde ileri derecede düz tabanlık, kayık ayak veya orta ayakta kırılma dediğimiz patolojiler sayılabilir.

Haberin Devamı

Bu adaptasyonlara rağmen tam bir dengeli ayakta duruş veya yürüyüş elde edilemediğinde ise ayakta durma zorlaşacak ve hatta çocuklar yürümekten kaçınarak dizleri üzerinde yürüme, emekleme ya da ayağa kalkmama eğiliminde olacaklardır.

Tedavi süreci nasıl ilerlemektedir?

Parmak ucunda yürüme ya da ayak bileğinin ekin deformitelerinde sekonder deformiteler gelişmeden müdahale edilmesi ileride daha aktif bir çocuğa ulaşabilmek için önemlidir. Bu müdahaleler arasında aşil tendonunun ya da kalf kasının gevşetilmesi ilk tercih edilen uygulamalardır. Aşil tendonunun kendisinin uzatılması son zamanlarda tekniklerin gelişmesi ile bir iki milimetrelik küçük üç kesi ile yapılabilir. Bu sayede daha az bir yara izi kalması ve ileride tekrar cerrahilerin de rahatlıkla yapılabilmesi sağlanabilir. Kasın gevşetilmesi ise kasın zar kısmının 1 cm kadar küçük bir kesiden girilerek gevşetilmesi ile gerçekleştirilir. Bu sırada o bölgede yer alan damar sinir yapısının korunmasına çok dikkat edilir. Bu nedenle de gastrocnemius ya da kalf kasının gevşetilmesinde açık yapılamayan perkütan tekniklerin seçilmesinden kaçınılmalıdır. Bu işlemler sırasında üç hafta kadar kısa bacak alçı kullanılır ve daha sonra AFO denilen ortezlere geçilerek yoğun bir fizik tedavi programına yeniden başlanılır.

Yazarın Tüm Yazıları