Doğumsal kalça çıkıklığının erken tanısı için kalça muayenesi ve kalça ultrasonunun önemi

Gelişimsel kalça displazisi (GKD) veya halk arasında daha çok hatırlanan doğumsal kalça çıkığı bir bebeğin doğumdan sonra kalçalarının birinde ya da her ikisinde çıkık, yarı çıkık ya da displazi dediğimiz gelişim geriliği ya da kemikler arasında ideal olmayan uyum görüldüğü durumdur.

Haberin Devamı

Bu hastalık, toplumumuzda 100 normal yeni doğanın birinde görülebilmektedir. Bazı sendromlarda ya da genetik rahatsızlıklarda daha sık görülmesinin yanında patolojisi de farklıdır ancak bu konuda bu hastalarımızdan bahsetmeyeceğim.

Risk faktörleri nelerdir?

Ailesel yatkınlığın önemli bir risk faktörü olarak bilinmesinin yanında, bebeğin doğum anında ya da öncesinde ters durması (makat geliş ya da bacak geliş), oligohidramnios, çoklu gebelikler gibi gebelikte amnion sıvısının azlığına bağlı bebeğin anne karnında sıkıştığı durumlar da temel risk faktörleri olarak belirlenmiştir. Doğum anında çarpık ayak, tortikollis gibi yine bebeğin anne karnında sıkışmasında bağlı durumların varlığı da GKD varlığı açısından riskin arttığını gösterir.

GKD gelişen bir bebek gelişim çağında kalçanın ne derece displazik ya da çıkık olduğunda göre farklı klinik tabloları yaşar. Bu klinik görünümlere bacaklar arasında boy farkı, topallama, kalça ağrısı, bel ağrısı, belde ya da omurganın tamamında eğrilik gelişmesi, kalçada hareket kısıtlılığı örnek olarak verilebilir. Bu tablonun kişiye hem çocukluk çağında hem de yetişkin hayatında ne gibi zorluklara yol açabileceği kolaylıkla anlaşılmaktadır. Bu nedenle çocukluk çağında büyük kemik ameliyatlarının yapılması ya da erken erişkinlik zamanında maalesef kalça protezi ameliyatı yapılması gerekebilmektedir. Bunların önünde geçilmesi için çok önemli bir tarama programı tüm gelişmiş ülkelerde uygulandığı gibi ülkemizde de uygulanmaktadır.

Haberin Devamı

Taramalar ve muayene hakkında merak edilenler

GKD taramasının ilk aşaması doğumdan hemen sonra her iki kalçanın belirli kurallara bağlı kalarak muayenesidir. Bu muayene sıklıkla pediatri uzmanı hekimler tarafından yapılır. Bazı durumlarda biz çocuk ortopedistlerine de yönlendirilebilmektedir. Muayene sırasında bacaklar arasında boy farkın olup olmadığına, kalçanın çıkık ya da çıkarılabilir olup olmadığında, çıkıksa yerine oturtulup oturtulamadığına bakılır. Muayene sonucunda bir şüphenin gelişmesi halinde hemen kalça ultrasonu yapılarak tanı koyulur ve tedavi erkenden başlatılır. Muayene normal olsa bile 4-6 haftalık iken yapılan kalça ultrasonu çok önemlidir çünkü, GKD tablosunun çok büyük bir kısmını çıkık, yarı çıkık ya da çıkartılabilir olmayan sadece displazi olarak adlandırdığımız gelişim geriliği olan hastalar oluşturmaktadır ve bunlar muayene ile anlaşılamazlar.

Haberin Devamı

Taramanın ikinci aşaması ise çocuklar 4-6 haftalık iken yapılan kalça ultrasonu incelemesidir. Bu işlem radyoloji uzmanı hekimler tarafından yapılabildiği gibi çocuk ortopedisi uzmanı hekimler tarafından da yapılabilmektedir. Bu işlemde ultrason ile kalça eklemin oluşturan henüz kıkırdak yapıdaki eklem yüzlerinin uyumuna bakılmaktadır. Son yıllarda “Graf yöntemi” kullanılarak yapılan ultrasonlarda yapılan açı ölçümlerine göre kalçalar normal ya da displazik olarak adlandırılır. Bu ultrason değerlendirmesinin imkanlar dahilindeyse her yeni doğan çocuğa yapılmasını öneriyoruz. Ancak, ultrasona ulaşımın kısıtlı olduğu yerlerde ise en azından yukarıdaki risk faktörlerine sahip bebeklerin atlanmadan ultrason ile değerlendirilmesi gerekir.

Haberin Devamı

Ultrason sırasında nelere dikkat edilmelidir?

Ultrason çekilmeden önce bebeğin doyurulması, ultrason çekilen ortamın sessiz, az ışıklandırılmış ve ılık olması gerekir. Bu sayede işlem bir iki dakika sürecek ve aile veya bebek strese sokulmadan gerekli değerlendirme yapılabilecektir. Ultrason sırasında kullanılan jelin hafif bir serinliği bebeği rahatsız edebilse de jel yayılınca soğuk etkisi azalacaktır. Bebeğin çok hareketli olduğu ve ailenin de huzursuz olduğu bir ortamda değerlendirme hem çok uzar hem de kesitlerin ideal olmama ihtimali artar.

Aileler, ultrason çekimi sonunda rapor halinde verilen ölçümlerle birlikte görüntüleri de almayı ihmal etmemelidirler. Bir CD halinde alınabileceği gibi kağıda basılı ya da en azından kesitin fotoğrafı çekilmiş olmalıdır çünkü, sonuçlarla ilgili bir yorum yapılabilmesi için ultrason raporundan ziyade ölçüm yapılan kesitin görülmesi çok önemlidir. Ancak ideal bir kesitte yapılan ölçümler anlamlıdır. İdeal olmayan bir kesit söz konusu ise maalesef ultrasonun tekrar edilmesi gerekecektir.

Haberin Devamı

Çocuklarımızın tüm taramalarından tamamen normal halde çıkmasını ya da en azından var olan bir probleme erkenden tanı koyularak en etkin ve kısa tedavinin hızlıca uygulanabilmesini dilerim.

Yazarın Tüm Yazıları