Rıfat Bozkuş

Yorgunluğunuzun sebebi demir eksikliği olabilir

15 Aralık 2020
Demir eksikliği vücudumuzun ihtiyaç duyduğu demir elementinin çeşitli nedenlerle karşılanmaması durumudur. Demir eksikliği dünyada en sık görülen kansızlık çeşidi olan demir eksikliği anemisinin nedenidir. Demir eksikliği durumunda kanda oksijen transportunda görev alan alyuvarların sayısı ve alyuvarların içindeki hemoglobin azalarak kansızlık meydana gelmektedir. Demir ayrıca hücrelerimizde başta enerji üretiminde olmak üzere birçok enzimin yapısında önemli görevler üstlenmektedir. Bu nedenlerle demir eksikliği durumunda insanda en önemli şikayet enerji yoksunluğu olmaktadır.

Demir eksikliğinin sebepleri

Vücut tarafında üretilemeyen demir elementini dışardan aldığımız gıdalarla yeterli ve düzenli olarak almak zorundayız. Demir eksikliği genellikle vücutta artmış demir ihtiyacı, eksik demir alımı, demir emiliminde sorunlar ya da vücuttan kan kaybı nedenleriyle ortaya çıkar. Demir eksikliğinin en önemli nedeni demir içeren besinlerin yeterli düzeyde tüketilmemesidir. Gebelik, adet dönemi gibi durumlarda ise vücudun demir ihtiyacında artış görülür.

Demir ihtiyacının arttığı durumlar

Yetersiz demir alımının olduğu durumlar

Vücuttan kan kaybı sonucu oluşan demir eksikliğinin nedenleri

Demir emiliminin yetersiz olduğu durumlar

Kimler demir eksikliği için risk altındadır?

Bebeklerin ve küçük çocukların büyüyüp gelişebilmeleri için daha fazla demire gereksinimleri vardır. Bebeklerin doğum sırasında vücutlarında depolanmış bulunan demir hayatlarının ilk 4 ila 6 ayında tüketilir. Erken doğan ve düşük doğum ağırlıklı bebekler demir eksikliği açısından daha da büyük bir risk altındadırlar. Bu bebeklerin vücudunda  zamanında doğan bebeklere oranla daha az demir depolanmıştır. Bebekler için demirden zenginleştirilmiş besinler veya demir takviyeleri çocuklarda demir eksikliği anemisinin önlenmesine yardımcı olabilir.

Yazının Devamını Oku

Kansızlık vücudu baştan aşağı etkiliyor

10 Aralık 2020
Kan insanlar için yaşamsal bir sıvı olup eksikliği durumunda ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Kanı oluşturan hücreleri temel olarak alyuvarlar(kırmızı kan hücreleri) ,akyuvarlar(beyaz kan hücreleri) ve trombositler (pıhtılaşma ile ilgili hücreler) olarak üçe ayırmaktayız. Alyuvarların içerisinde hemoglobin denilen protein ile dokularımızın ihtiyacı olan oksijen akciğerden hücrelerimize taşınırken dokulardan biriken karbondioksit ise hücrelerden akciğere taşınarak vücuttan atılır. Alyuvarlar yani kırmızı kan hücrelerinin sayısının normalden az olması ya da alyuvarlarda bulunan hemoglobin miktarının azalması durumuna kansızlık denir. Kansızlık toplumda sıklıkla görülen ve kadınlarda daha fazla rastlanan bir sağlık sorunudur.

Kansızlık neden olur?

Kansızlık kırmızı kan hücrelerinin yapımında eksikliğe yol açan nedenler, kan hücrelerinin yıkımı ya da kan kaybı gibi bir çok farklı nedene bağlı olarak gelişebilmektedir. Beslenme yetersizliğinden tutunda kansere kadar veya çölyak hastalığından tutunda menstrüasyonla fazla kanamaya kadar bir çok farklı nedene bağlı olarak gelişebilen kansızlık tespit edildiğinde altta yatan nedeni mutlaka araştırmak gerekir. Toplumda en sık görülen kansızlık nedeni demir eksikliğine bağlı olarak gelişen kansızlık olup beslenme ile yeterli demir alınmaması, mide ve bağırsak hastalıklarına bağlı demir emilim sorunları ya da kan kaybına bağlı olarak gelişebilmektedir. Kansızlık nedenlerine baktığımızda ;

gibi ve bir çok farklı neden kansızlığa yol açabilir. Görüldüğü üzere kansızlık bir çok farklı nedene bağlı gelişebildiği için kansızlık durumunda doktorunuza başvurarak detaylı muayene olmanız ve gerekli tetkiklerin yapılması gerekir.

Kansızlığın belirtileri nelerdir?

Kansızlık durumunda dokuların ihtiyacı olan oksijen yeterince karşılanmadığı için tüm vücudu ilgilendiren sağlık sorunları olabilmektedir. Kansızlığın çeşidine veya altta yatan hastalığa bağlı olarak çeşitli yakınmalar olabilir. Kansızlıkta en çok görülen şikayetleri sıralarsak ;

gibi yakınmalar sıklıkla görülür.

Kansızlık tedavisi

Kansızlık belirtileri yaşıyorsanız ya da başka sebeplerle yapılan tetkiklerde kansızlık saptandı ise mutlaka doktorunuza başvurarak kansızlık nedenine yönelik olarak tetkik edilmeniz gerekir. Akut  kan kaybı  ve kansızlığın çok ciddi olmadığı acil durumlar haricinde kişiye tedavi olarak kan verilmesi uygun değildir çünkü kan transfüzyonu başta bulaşıcı hastalıklar ve kan transfüzyon reaksiyonları nedeniyle başka sağlık sorunlarına yol açabilir. Kansızlık farklı nedenlere bağlı olarak gelişebildiği için yapılan tetkikler sonucu kansızlığa yol açan başta demir, folik asit ve b12 vitamin eksikliği gibi vitamin yada elementlerde eksiklik varsa ağızdan veya enjeksiyon şeklinde ilaç takviyeleri alınması gerekir. Ayrıca kansızlığın nedeni altta yatan hastalıklara bağlı ise gerekli tetkikler sonucu başka tedavi seçeneklerine ihtiyaç duyulabilir. Örneğin demir eksikliği beslenme yetersizliği veya fazla menstrüasyon kanamasına bağlı olabileceği gibi hemoroid veya kansere bağlı kan kaybı nedeniyle de olabilmektedir. Kansızlığın başka bir hastalığa bağlı olduğu bu gibi durumlarda ameliyat veya başka tedaviler  gerekebilir.

Yazının Devamını Oku

D vitamini eksikliğine dikkat! Bu kış daha da önemli

24 Kasım 2020
Covid 19 salgını nedeniyle bağışıklık sistemini güçlü tutma kaygısı insanlarda haklı olarak bir endişeye sebebiyet vermektedir. Covid 19 tedavisinde kullanılan ilaçların etkinliğinin sınırlı olması ve aşı çalışmalarında bazı firmalar sona gelse de henüz bu konuda devam eden uzun bir sürecin varlığı endişeleri artırmaktadır.. Kış mevsimi ile birlikte Covid 19 ve mevsimsel hastalıkların artışı da bağışıklık sistemini güçlendirmek için vitamin takviyelerinin kullanımını gündeme getiriyor. Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA) D vitamini takviyesini bağışıklık sistemini güçlendirdiği için öneriyor.

D vitamini neden düşer?

Vücudumuzun ihtiyacı olan  D vitaminini  cildimiz gün ışığında(uygun dalga boyunda) üretebilmekte ve aynı zamanda besinler yoluyla da alabiliyoruz . Et, balık, yumurta ve süt ürünleri D vitamini açısından zengin besinlerdir. Normal şartlarda yeterli gün ışığı ile vücudumuz için gerekli olan D vitaminini cildimiz üretir ancak şehir ve iş yaşamında gün ışığını yeterli alamamak ya da cilt sorunları nedeniyle güneşlenmekten kaçınmak D vitamini eksikliğine neden olabilmektedir. Bunun yanı sıra vücudu tamamen kapatan giysileri tercih etmek, obezite hastalığı, koyu tenli kişiler, kapalı alanda çalışanlar, gece çalışanlar, gebeler, anne sütünde yeterli D vitaminin olmaması nedeniyle  bebekler ve gün ışığını az alan yerlerde yaşayan insanlarda daha sık  D vitamini eksikliği  görebiliyoruz.

D vitamini eksikliğinin belirtileri nelerdir?

D vitamini neden önemlidir?

D vitamini bizim için sadece kemik, eklem, diş ve kas sistemimizin sağlığı için değil aynı zamanda cilt, bağışıklık sistemi, ruh ve sinir sistemi, şeker metabolizması başta olmak üzere endokrin sistemimiz ve kalp-damar sağlığımız için de olmazsa olmazlardandır. Genelde bağışıklık sistemi ile D vitamini  ilişkisi biliniyor,  peki  mevsimsel hastalıklar (başta grip olmak üzere) ile ilişkisi var mıdır? Kış mevsiminde D vitamini düzeyinin düşmesi sonucu  D vitamini düşük olan bireylerde  mevsimsel hastalıkların daha sık ve daha ağır geçirilmesine neden olmaktadır. Ayrıca D vitamini düşük raşitizmli çocukların yaşıtlarından daha sık enfeksiyon geçirdikleri de bilinmektedir. Yapılan bilimsel çalışmalarla D vitamini takviyelerinin faydalı olduğu, savunma hücrelerimizin D vitamini takviyesi ile virüslere karşı daha da güçlendiği ortaya konmuştur. Tüm bu veriler D vitamininin bağışıklık sistemi için çok önemli olduğunu göstermektedir.

Bu kış D vitamini neden daha önemlidir?

Covid 19 hayatımıza girdiğinden beri bilimsel araştırmalarla bir taraftan ilaç ve aşı tedavileri geliştiriliyor diğer  taraftan ise vücudumuzun bu virüse karşı nasıl daha güçlü savaşabileceği konusunda çalışmalar yürütülmektedir. Bu  noktada bağışıklık sistemi ile olan ilgisi nedeniyle gözlerin ilk çevrildiği vitamin ve takviye konularından biri D vitamini olmuştur. Yapılan bilimsel çalışmalar gösterdi ki  D vitamini eksikliği olan kişilerde Covid daha sık gözlenmekte ve enfeksiyon daha ağır geçmektedir. Ayrıca  D vitamini takviyesi alan hastalarda Covid 19 iyileşmesinin hızlanması D vitaminini bu kış daha da önemli hale getirmiştir.

D vitamini takviyesinde doğrular  ve yanlışlar

Yazının Devamını Oku

Koronavirüs aşı haberleri umutları arttırıyor

20 Kasım 2020
Covid-19 pandemisi Aralık 2019 tarihinde Çin Halk Cumhuriyetinde ilk vakanın görülmesinden bu yana dünyanın gündeminde ilk sırada yer almaya devam etmektedir. Salgının seyri dalgalanmalar gösterse de birçok ülke Ekim ve Kasım aylarında artan vaka sayıları nedeniyle yeni önlemler almak zorunda kalıyor. Ülkemizde ise hükümet son günlerde artan vaka sayıları nedeniyle yeni önlemler alarak salgının artış hızını önlemeye çalışıyor.

Mutasyon beklentileri boşa çıktı

Gelinen noktada pandeminin başlangıcından bu yana beklenen en olumlu senaryo virüsün mutasyon geçirerek hayatımızdan çıkacağı  beklentisiydi Ancak  virüs bulaşıcılık  hızını arttıran çeşitli mutasyonlar geçirerek bu beklentiyi boşa çıkardı. Yeni vaka sayısında ve ağır hasta sayısında ki artışlarla virüs her gün kendisine yeni kurbanlar eklemektedir.

Toplum olarak yıprandık

Türkiye’de artan vaka sayıları ve bu nedenle alınan yeni önlemler pandeminin insanlar üzerindeki karamsarlığını ve anksiyetesini  daha da artırdı. Başta yaşlı ve kronik hastalığı olan kişilerde olmak üzere pandeminin başından bu yana oluşan psikolojik gerilim maalesef giderek daha da artmaktadır.

İlaç tedavisinde başarı istenen düzeyde değil

Covid-19 tedavisinde kullanılan ilaçların başarısı maalesef istenen düzeyde değil, bu nedenle alınan kişisel önlemler salgınla mücadelede en etkili silahımız olmaya devam etmektedir. Covid -19 tedavisinde kullanılan ilaçlar tedavide ve salgının yayılmasında  kısmi başarılı olsa da şuan için maske, mesafe ve kişisel hijyen bizim en büyük savunma mekanizmamız olarak yerini korumaktadır. 

Son günlerde sosyal hayatta  maske, mesafe ve kişisel hijyen konularında gerekli özenin gösterilmiyor olması, kış mevsiminin gelmesiyle birlikte kalabalık ortamlarda insanların bir araya daha fazla gelmesi ile ülkemizde vaka sayıları ciddi oranda artmıştır. Hükümet tarafından yeni önlemlerin alınması ihtiyacı ortaya çıkmıştır.

Salgında başarı için sabırla önlemlere uyulmalı

Yazının Devamını Oku