Banu Yelkovan

Şampiyonluk koşusuna devam

19 Nisan 2023
Okan Buruk makus talihini yenmeyi başardı.

İlk golü erken buldukları, devreye bir farkla da olsa önde girdikleri, ancak bir türlü skoru rahatlatamadıkları maçın ikinci yarısına, takımının ikinci golünü atan Icardi’nin yerine Alper Yılmaz’la çıkan Galatasaray’ın taraftarlarının kafasında yarattığı ‘Neden?’ sorusunu, ‘Neyse ya’ ile yer değiştirtmesi 3 dakika sürdü.

Kerem’in pasıyla ceza sahasının hemen dışında buluşan Mertens yerden gelen topu sert vuruşla (bu sezon kendisinin altıncı golü olarak) ağlara gönderirken, Kerem de 14. dakikada Abdülkerim’e attırdığı ilk golden sonra karşılaşmanın üçüncü golünün de asistini yapmış oldu.

HOCALARIN iLGiNÇ REKABETi

Süper Lig’de teknik direktör olarak çıktığı dört Alanyaspor deplasmanından galibiyet çıkaramayan Okan Buruk ile Galatasaray’a rakip olduğu son beş Süper Lig maçını kazanamayan Ersun Yanal arasında da kendi istatistikleri açısından ilginç bir rekabet vardı. Dakika 63’te sezonun en istikrarlı ayakları sıralamasında en birinci yazılabilecek Rashica’nın skoru 4-1’e getiren golünü atmasıyla rahat bir nefes alan ve makus talihini kıran Buruk oldu.

ÜSTÜNLÜĞÜNÜ KABUL ETTiRDi 

Francesco Farioli’den devraldığı Alanyaspor koltuğuna Başakşehir galibiyetiyle hızlı başlamış olsa da sonrasında takımın bir ileri iki geri temposunu ve dengesiz skorlarını fazla değiştiremeyen Ersun Yanal’ın takımı ilk yarıda bir noktaya kadar başa baş götürmeye çalıştığı maçın ikinci yarısında rakibinin üstünlüğünü ve oyununu tamamen kabul etti.

DAHA FARKLI KAZANABiLiRDi

İstanbul takımlarına karşı şansı zaten oldum olası çok da yaver gitmeyen Alanyaspor, lider Galatasaray’ın ligde yenemediği tek takımdı, sarı kırmızılılar bu istatistiği farklı bir skorla geride bırakmış oldu, kaleci Runarsson gününde olmasa ikinci yarıda skor daha da artabilirdi.

Yazının Devamını Oku

Bir mağlubiyetten çok daha fazlası

5 Nisan 2023
Trabzonspor, Ankaragücü’nü elese gelecek adına büyük moral kazanacaktı.

Bu sezon deplasmanda oynadığı 12 maçın sadece dördünde galibiyet alabilen Trabzonspor, sadece dış sahada değil, ligin genelinde geçen sezonla taban tabana zıt bir istikrarsızlık içinde. Alınan kötü sonuçlar sonrası hem teknik direktör hem başkan değişikliğine giden bordo mavililerde görevi emaneten devralan yardımcı hoca Orhan Ak, 4-1’lik Adana Demirspor galibiyetiyle umut verse de, hükmen kazanılan Gaziantep maçı sonrası 4-3’lük Kayserispor yenilgisiyle hiç beklemediği şok bir mağlubiyet almış ve tüm umutlarını kupaya bağlamıştı. Ligde, düşme hattının hemen üzerindeki rakibi Ankaragücü karşısında alınacak galibiyet, sadece yarı finale çıkmalarını değil, moral kazanmalarını da sağlayacaktı. Olmadı.

Ligde 25 puanla düşme hattına fazla yakın olan Ankaragücü, eksiksiz kadrosu, yeni teknik direktörü Tolunay Kafkas ve bir önceki turda Beşiktaş’ı elemenin moraliyle sahadaydı.

iLK GOLÜ BULMAK YETMEDi

Eryaman Stadı’nda ilk yarısı fazlasıyla durağan, ikinci yarısı daha hareketli bir maç izledik. Ligdeki iddiasıyla birlikte tüm motivasyonunu da kaybetmişe benzeyen Trabzonspor’a 22. dakikada ve maçta erken sayılabilecek bir zamanda Abdülkadir Ömür’le ilk golü bulmak da yetmedi.

Başakşehir maçında oyun olarak iyi, bitirici vuruş olarak kötü görünen Ankaragücü, ilk yarıda olmasa da ikinci devrede bu eksiğini kapatmışa benziyordu. 51. dakikada Ali Sowe ile beraberliği buldu, 69. dakikada Lamine Diack ile öne geçti, 82. dakikada skoru belirleyen gol, maçın üçüncü kendisinin ikinci golünü atan Ali Sowe dan geldi.

<iframe width="596" height="360" src="https://www.youtube.com/embed/4UMhN05TH_g" title="&#39;Sergen Yalçın, Fenerbahçe tarihini değiştirir&#39; | Arda, &#39;Penaltı yok&#39; mu diyecekti? Kim der bunu!" frameborder="0" allow="accelerometer; autoplay; clipboard-write; encrypted-media; gyroscope; picture-in-picture; web-share" allowfullscreen></iframe>

Yazının Devamını Oku

Nefes nefese kazanılan 3 puan

2 Nisan 2023
Okan Buruk’un hamleleri oyunu çözdü.

Yenilmezlik serisi geçen hafta Konyaspor deplasmanında sona eren Galatasaray, kendi seyircisi önünde o maçın bir istisna olduğunu kanıtlamak için sahadaydı. Montella ile ligin kalburüstü takımlarından birine dönüşen lig dördüncüsü Adana Demirspor önünde bir yandan hata yapmamak, bir yandan erken bir golle kilidi çözmenin telaşındaydı belki ama ilk 45 boyunca istatistiksel üstünlüğüne rağmen yakaladığı pozisyonlar, rakibinin ilk yarının son dakikalarında buldukları kadar bile net değildi. Konuk takım, bu stada hiç yabancı olmayan oyuncusu Onyekuru’nun vuruşu Muslera’nın bakışları arasında direğe çarpıp auta çıkmak yerine kaleye girse devreye galip bile girebilirdi.

HAREKETLi VE SERT BiR MAÇTI

İkinci yarının ilk dakikalarında, varlığının önemi yokluğunda çok net anlaşılan Mertens’in pasında Kerem’in kaleciden seken vuruşunu tamamlayan Abdülkerim, maçın ağları bulan ilk topunu kaleye yolladı ancak ofsayt pozisyon gol değeri kazanmadı. Hem çok hareketli hem yer yer oldukça sert geçen karşılaşma, çetin ikili mücadelelere ve maç sonrası iki takım adına da tartışmalı pozisyonlara sebep olsa da gol sesi çıkmadan uzunca bir süre devam etti.

RASHiCA DiNAMO GiBiYDi

Galatasaray’ın tüm taraftar desteğine ve topa sahip olma üstünlüğüne rağmen en etkili pozisyonunu yakalamak için 70.dakikayı beklemeleri gerekti. Maç boyunca bir dinamo gibi çalışan Rashica’nın ceza alanı dışına çıkardığı topa Torreira’nın vuruşu farklı şekilde auta gitti. 65.dakikadan itibaren seri oyuncu değişiklikleriyle oyuna müdahale etmeye çalışan Okan Buruk’un hamlelerine tüm hatlarıyla kendi yarı alanına çekilerek cevap verdi Montella.

ÖNCE MiDTSJÖ SONRA ZANiOLO

Süper Lig kariyerinde İtalyan meslektaşlarına rakip olduğu beş maçın sadece birini Pirlo karşısında alan Buruk’un hamleleri maçın sonuna çok az bir süre kala ve maç bu skorla mı bitecek stresi herkesi sarmışken oyunu çözdü. Önce 86. dakikada Midtsjö 2021’den bu yana attığı ilk gole ceza yayı üzerinden sert bir vuruşla kavuştu, 12 dakika uzayan maçta ikinci gol yine sonradan oyuna giren Yunus’un düşürülmesiyle kazanılan penaltıyı, bir başka sonradan giren oyuncu Zaniolo kullandı ve skoru foto finişte ilan etti: 2-0.

Yazının Devamını Oku

3 puanla başlamak güzel ama...

26 Mart 2023
Ermenistan, milli takımımıza denk olmasa da özellikle sol kanadımızı iyi kullandı.

Uluslar Ligi’nde Lüksemburg ve Faroe karşısında yaşadığımız puan kayıpları hafızalarda fazlasıyla tazeyken daha 10.dakikada Ozan Kabak’ın ayağından kendi kalemize attığımız ve tarihe Ermenistan’ın Türkiye karşısında kaydettiği ilk gol olarak geçen gol, herkeste özellikle maç öncesi doğum gününü kutlayan oyuncunun kendisinde tam bir soğuk duş etkisi yarattı.

iLK YARIM SAAT iYi DEĞiLDiK

Erken yenen golün etkisi midir yoksa çok dostane olmayan bir ortamda, sıkı güvenlik önlemleri altında ve milli marşımız ıslıklanarak geçen bir seremoni sonrasında maça uyum sağlamanın zorluğundan mı bilinmez, ilk yarıda özellikle ilk yarım saatte hiç iyi bir izlenim vermedik.

Maça sadece skor olarak değil, oyun olarak da dengenin gelmesi için, golü attığı 34.dakikaya kadar da takımın en iyisi olan Feyenoord kaptanı Orkun Kökçü’nün yerden sert bir vuruşla kaleyi bulan şutunu beklememiz gerekti. Milli takımımız maçın herhangi bir anında çok üstün gözükmese de Kerem Aktürkoğlu’nun girişiyle oyuna ağırlığını koydu ve ikinci gol de Enes’in pasında Kerem’in uzun dripling sonrası attığı güzel plasesiyle geldi.

FUTBOL KALiTESiNi ARTIRMAK ŞART

Oleksandr Petrakov’un gelişi sonrasında tamamen gençleşme ve yenilenme hamlesine giren Ermenistan tek tek baktığımızda milli takımımıza denk bir kadroya sahip olmasa da istatistiklerde ve pas sayılarında çok gerimizde kalsalar da özellikle sol kanadımızı çok etkin kullanan 23 yaşındaki Tiknizyan başta, genel olarak iyi bir oyun ortaya kaldılar. Avrupa Elemeleri’ne galibiyetle başlamak önemli ama futbol kalitesini artırmamız şart.

Yazının Devamını Oku

G.Saray, bıraktığı yerden başlayamadı

18 Mart 2023
Lige verilen aradan önceki gibi oynayamadığı bir gerçek.

Teknik direktör değişikliği sonrası da kötü gidişata dur diyemeyen, hücum yollarında oldukça sıkıntılı, haftalardır değil puanı golü bile olmayan, 9 maçtır kazanamayan, ligin belki de en formsuz takımlarından biri Konyaspor mağlubiyet serisine fiyakalı bir son verdi ve 14 haftadır puan kaybetmeyen, yıldızlar karması Galatasaray’ın rekor serisini sona erdirdi. Ligin kalan haftalarında Alanya ve Ankaragücü maçları dışında deplasmanı kalmayan, sonraki maçlarını ya evinde ya şehrinde oynayacak Galatasaray için Konya’nın en önemli viraj olduğunu söyleyenlerin sayısı az değildi. Bu maçta yaşanacak olası bir puan kaybının, en yakın takipçisi ve Avrupa’dan elendikten sonra tüm konsantrasyonunu lige çevirecek Fenerbahçe ile olan puan farkını azaltması senaryosu bu maça çok bağlıydı.

iLK YARI SADECE RASHiCA iYiYDi 

İlk yarıya iki takım da çok iyi başlamadı. Geçen haftayı dinlenerek geçiren Konya, oyunun ve topun hakimiyetini tamamen rakibine bırakmış görünüyordu. Buna karşılık, Kasımpaşa maçında lige verilen aradan önce bıraktığımız yerde olmadığı fark edilen Galatasaray’ın formsuzluğu devam ediyordu. İstatistik olarak görülen üstünlük, pozisyon zenginliği yaratmadı, oyuna da yansımadı. İlk 45’te Rachica hariç, iyi oynadı denebilecek bir oyuncu yoktu. İlk yarının tek golü de Kerem Aktürkoğlu asistinde, ondan geldi zaten.

NELSSON’UN EKSiKLiĞi HiSSEDiLDi 

İkinci yarıda oyunun ibresi tamamen yön değiştirdi. Savunmada aksadığı, özellikle yer paylaşmada sıkıntılar yaşadığı sır olmayan Galatasaray ilk yarıda belki de çok pozisyon olmadığı için yokluğu çok fark edilmeyen Nelsson’un eksikliğini ikinci yarıda bol bol hissetti. Sık sık çok geniş alanlarda Konyaspor’a yakalandı, yeşil beyazlıların haftalardır aradığı gol, 62.dakikada Bruno Paz’ın pasında bu sezon Süper Lig’de ilk kez gol sevinci yaşayan Soner Dikmen’den geldi. Golden sonra, Okan Buruk tamamen hücumu düşünen bir kurguya dönünce, Konyaspor’un arayıp da bulamadığı kontrataklar peş peşe tehlike yaratmaya başladı. İki ofsayt gol sonrası, Oğulcan’ın uzaktan vuruşu Yunus’a çarparak kaleyi buldu. Galatasaray son vuruşlarda biraz daha iyi olsa her şeye rağmen kazanabileceği bir maçı uzun zaman sonra kaybetmiş oldu.

Yazının Devamını Oku

Tek bir oyuncu nelere kadir

16 Mart 2023
Bu maç öncesi oynadığı 9 maçta 8 gol atan ve geçtiğimiz haftasonu 6-2’lik Zulte Waragem maçında dört gol atan Gift Orban, kulüp tarihinde bunu başaran ilk futbolcu olmuştu.

Geçen sezon Norveç takımı Stabaek’te 22 resmi maçta 16 gol atarak dikkat çektikten sonra 3.3 milyon Euro’ya Gent’e transfer olurken, bu rakamın kendini ispat etmemiş 20 yaşındaki bir oyuncu için çok yüksek olduğunu söyleyenler olmuştu. Bunu söyleyenler Belçika liginin birçok Nijeryalı oyuncu için tam bir sıçrama tahtası olduğunu unutmuş olmalıydı. Her şekilde gol atabileceğini gösteren Orban, kendisi için ödenen rakam ne olursa olsun, sezon sonunda kat be katını kazandıracağa benziyor. Belki de geçen maç sonrası teknik direktör Vanhaezebrouck’un şakayla karışık söylediği 50 milyon Euro’luk hedefin bile revize edilmesi söz konusu olabilir.

ÖNGÖRÜLEMEZ SKOR

Asıl hedefinin Premier Lig olduğunu saklamayan Orban’ın kariyer hedeflerini bir kenara bırakarak temsilcimize dönersek, çok umut bağladığımız bir maçtan hiç beklemediğimiz bir sonuçla çıktığımızı söyleyebiliriz. Başakşehir’de bu sezon, önce Dünya Kupası, sonra depremle kesintiye uğrayan bir ligdeki istikrarsız sonuçların belki açıklaması olabilir. Kâğıt üzerinde 90 dakika süren ama pratikte 7 dakikada biten bu çok acayip maçı da kuşkusuz kimse öngöremezdi... 6 şutta 4 gole ulaşan Gent karşısında bir şok belki normaldi ama bu skorun kabullenilmesi ve tek bir futbolcunun bile oyunuyla isyan etmemesi normal olmayan noktaydı. Bu yüzden, oynanmasa da olacak bir ikinci yarı izlemiş olduk.

ADINI ÇOK DUYARIZ

Lukaku’yla Drogba’nın tek vücutta birleşmiş hali benzetmesi yapılan Orban adını ilerde çok duyacağız ve bu maçta, bir futbolcunun bir takım için ne kadar fark yaratabileceğini görmüş olduk. Gerçi Visca sonrası Başakşehir, bir oyuncunun nelere kadir olduğunu en iyi bilen takım değildir de nedir?

Yazının Devamını Oku

F'enner Valencia

5 Mart 2023
İlk 45 sona ererken topa sahip olma yüzdesi ezici şekilde misafir takım lehine ölçülse de sahadaki oyun aynı oranda dengesiz değildi.

Sarı lacivertliler daha maçın 6. dakikasında, son üç maçta 7 gole imza atan formda oyuncusu Enner Valencia’yla öne geçmelerine rağmen, ilk yarının kalan dakikalarında net pozisyonlar yaratmakta ve farkı ikiye çıkarmakta zorlandılar.

OYUNUNU KABUL ETTİREMEDİ

Böylece önceki hafta Konya karşısında alınan 4 gollük galibiyetin bu maç için ölçü olmayacağını düşünenler, en azından ilk yarıda, haklı çıktılar; sarı lacivertliler bu sezon ikinci kez ilk 11’de kendisine yer bulan Arda Güler’li kadrosuna rağmen, Kayserispor karşısında oyunlarını kabul ettirmekte zorlandı ve dahası, orta sahada kaptırdıkları toplarla birebirde her yakalandıklarında kalelerinde tehlike yaşadılar.

ALTAY BAYINDIR DUVARI

Son üç haftada üç galibiyetle bu maça çıkan ve transfer yasağıyla başladıkları sezonda ligin Avrupa potasındaki takımlarından birine dönüşen Çağdaş Atan’ın ekibi, savunmanın göbeğini sağlam tutarak ve orta sahada kaptıkları toplarla rakip kaleye hızlı inerek golü bulmayı hedeflemişlerdi. Büyük ölçüde tutan bu planları, gününde Altay Bayındır’ın özellikle 25-35.dakikalar arasında kalesinde duvarlaşması engelledi. İlk yarı biterken Fenerbahçe, bu sezon kalesinde gördüğü en yüksek ikinci şut sayısıyla soyunma odasına gitti.

FERDİ ÖYLE BİR YERE VURDU Kİ...

Son iki sezonda İstanbul takımlarını konuk ettiği son 11 maçının yedisini kazanan Kayserispor’un bu maçlarda üstünlük sağlayamadığı takımlardan Fenerbahçe, farkı ikiye çıkaran ve rahatlatan golü bulması için ikinci yarıyı beklemesi gerekecekti. 67.dakikada Ferdi Kadıoğlu, Zajc’tan gelen pası uzak mesafeden öyle şık ve sert bir vuruşla ağlara gönderdi ki kaleci Bilal’in yapacağı neredeyse hiçbir şey yoktu.

İRONİK BİR KUTLAMA

Yazının Devamını Oku

Hedefe doğru tam gaz devam

6 Şubat 2023
Galatasaray’ın bu başarısında orta sahanın çok büyük etkisi var.

İki kez geriye düştüğü Ümraniyespor maçında çok da iyi bir futbol ortaya koymasa da İcardi ve Abdülkerim Bardakçı’nın iyi oyunuyla kazanmayı bilen ve bu galibiyetle ligde peş peşe 11, kupayı da sayarsak 14. galibiyetini almayı başaran Galatasaray, iki takım için de farklı sebeplerle hedef maça dönüşen bir ortamda çıktı derbiye. Şubat’ın 5’inde, sonunda gelen, gelmişken de tüm gücüyle vuran kışın en soğuk gününde, yoğun kara ve keskin ayaza rağmen deplasman tribünleri dahil tamamen dolu bir statta başladı maç.

HAMSiK’iN BOŞLUĞU DOLMADI

Galatasaray’ın ligde yenilmezlik serisine başladığı 11. haftadan bu yana orta sahaların ofansif ve defansif etki yüzdelerini incelediğimizde ligin en iyi ikilisine dönüştükleri görünen Oliveira ve Torreira’ya karşı, aynı istatistikte Trabzonspor adına sadece Siopis, o da defansif katkısıyla yer buluyordu. Geçtiğimiz yıl benzer grafiklerin tartışmasız lideri Hamsik’ti ve Trabzon bu sezon onun yerini, daha doğrusu boşluğunu bir türlü dolduramadı. Ligin maçlara en iyi hazırlanan ve rakip analizi en güçlü teknik direktörlerinden biri Abdullah Avcı, Hamsik’in yerini dolduramasa da Bakasetas’la en azından hafifletmeyi planlamıştı. Yine de kimse, neredeyse santrayla gelen golü beklemiyordu. Santra sonrası, Muslera ve Torreira paslaşmasında araya giren Abdülkadir, topu hemen yanındaki Maxi Gomez’e kazandırdı ve o da lig tarihinin en hızlı gollerinden birine imza attı.

MUSLERA’NIN SAKATLIĞI ÜZDÜ

Gol sonrası, Trabzonspor oyunun kontrolünü eline aldı. Ev sahibi takımın dengesini bulması ve maça geri dönmesi için maçın ilk çeyreğinin geçmesi gerekti. Oyuna eşitliği getiren gol, 18. dakikada Boey’nin taşıdığı, Oliveira’nın defans arkasına sarkıttığı, Kerem’in ortaya çevirdiği, İcardi’nin geriye çıkardığı topa en son dokunan Mertens’ten geldi.

Zaman zaman sertleşen maçta, ev sahibi takımın ikinci yarıda artan baskısıyla aranan gol 51. dakikada kazanılan penaltıyı gole çeviren İcardi’den geldi. Arjantinli oyuncu bu golle üç ezeli rakibe karşı oynadığı ilk maçında gol atan ilk oyuncu olarak tarihe geçti. Bartra ile yaşadığı pozisyon sonrası sakatlanan Muslera, Galatasaray’ın galibiyet sevincini gölgeleyen unsurdu.

Yazının Devamını Oku