Gıdı neden olur?
Gıdı daha çok genetik olarak yani yapısal yüzümüzün şekli dolayısıyla oluşan bir durumdur. Ama son zamanlarda teknoloji kullanımıyla, daha çok bilgisayar başında çok zaman geçiren insanlarda oluştuğu düşünülmektedir. Fast food beslenmek, kilo almak, hareketsizlik de gıdı oluşumunu kolaylaştırır.
Gıdı gerçekten tüm yüzün güzelliğine gölge düşürdüğü gibi insanı daha yaşlı da gösterebilen bir durumdur.
Gıdı çene hattının (jawline) da netliğini bozan yüzün, daha yuvarlak ve şişman görünmesine de sebep olur.
Peki kafamıza taktığımız güzelliğimizi bozduğunu düşündüğümüz bizi daha yaşlı gösteren makyajla da kapatamadığımız gıdımızı nasıl tedavi edebiliriz?
Gıdı tedavisi
Sadece bir gıdı tedavisiyle gerçekten bütün yüzün ifadesi ve dinamizmi değişebiliyor. Dolayısıyla insanlar bu gıdılı görünümden özellikle ameliyatsız bir şekilde kurtulmak istiyorlar.
Lazer tedavileri
Her şeyden önemlisi yaşam biçimimizdir. Nasıl yaşadığımız, yediğimiz, içtiğimiz, yaşamımızda sporun olup olmaması çok önem taşır. Sağlıklı beslenen daha çok sebze ve protein ağırlıklı beslenen, iyi uyuyan, bol su içen, spor yapan biri; bunları yapmayan birinden çok daha avantajlı durumdadır.
Çok sigara içen, alkol tüketen, uykuları ve yeme düzeni bozuk, daha çok karbonhidrat ve fast food tüketen ve spor yapmayan biri çok daha hızlı yaşlanır. Tabi ki genetik özelliklerimiz de yaşlanmanın hızlanmasında çok değer taşır.
Peki cildimizi çok daha genç ve diri nasıl koruyabiliriz?
Girişte anlattığım gibi kendimize bakımımız her şeyden önemlidir. Çok şanslıyız; çünkü öyle bir çağda yaşıyoruz ki teknoloji hızla ilerliyor. Dermatoloji de teknolojiden en fazla nasibini alan branşlardan biridir. Çok sayıda işlem yaparak cilt dokumuzu çok daha genç ve diri tutabiliyoruz. Bunların başında Lazer tedavileri geliyor.
Hemen dolgular kullanmadan cilt dokunuzu gençleştirecek işlemler yaparak tedaviye başlamak; çok daha gerçek ve doğal gençleşme sağlayacaktır.
Lazer uygulamaları
Lazer teknolojilerinde cildin altına bir uyaran vererek fibroblast denen ve kolajen üreten hücreyi uyarıyoruz. Böylece çok fazla dolgu kullanmadan önce cilt kalitesini artıran kolajen üreterek, dokunuzun kendini yenileme, tamir etme mekanizmasını uyarıyoruz. Böylece çok daha doğal, diri ve aynı kök hücre gibi kişinin kendi üretimi ile gençleşmesini sağlıyoruz.
En sık kullandığımız lazerler Fraksiyonel Lazer ve Altın İğne Radyofrekans Lazer sistemleridir. Bu uygulamalar ile sadece cildiniz gençleşmez; gözenekleriniz sıkılaşır, lekeleriniz düzelir, cildinizdeki ton eşitsizlikleri dengelenir. Çok daha parlak, diri ve dinamik bir cilt elde edebiliriz.
Sivilce kişinin yüzüne ve tüm güzelliğine gölge düşüren bir durumdur.
Özellikle ergenlik döneminde akne problemi ciddi ruhsal problemler yaratabilir. Ergenlik çağı dışında sivilce özellikle genç kadınları yaygın olarak etkileyebilir. Genç kadınlarda karşı cins tarafından beğenilmeme, güzel görünme, kariyer, iş hayatı vs. hayat içinde kadınları bu yoğun akne ve akne izleri oldukça etkiler.
Stres oldukça sivilceler artar ve sivilcelerin artışı da stres yaratır. Yani birbirini artıran bir kısır döngü oluşur. Sivilceli kadınlarda sosyal ilişkilerde zorluklar, sosyal fobi, keyifsizlik, depresyon görülebilir.
Yapılan çalışmalarda, sivilceli kişilerin daha sinirli oldukları saptanmıştır. Sivilceden dolayı kendine olan güvenleri azalmıştır. Dış görünümün bozulması nedeniyle depresyon çok sık görülür.
Sivilce beğenilmeme korkusu yaratabilir; bu kişiler göz temasından kaçınır, saçlarını uzatarak yüzlerini saçlarıyla kapatmaya çalışırlar. Kambur dururlar. Bazı genç kızlar ise sivilcelerin gözükmemesi için, sivilcelerini artırdığını bilmelerine rağmen, yoğun kapatıcı fondoten ve pudra kullanırlar.
Sırt ve göğsünde sivilcesi olanlar, spor aktivitelerine katılmaktan kaçınırlar. Kıyafet değiştirirken görünmek istemezler, gizlenirler.
Özellikle ergenlik döneminde yüzdeki sivilceler diğer yaşıtları tarafından alay konusu olabilir. Bazı çocuklar, genç kadın ve erkekler yeni ilişkiler ve arkadaşlıklar kurmaktan kaçınırlar. Ergenlik çağında özgüven eksikliğinden insanlarla tanışıp arkadaş olmaktan dahi kaçınabilirler.
Akneli çocuklar oldukça utangaç görünebilirler. Bu nedenle, başka insanlar tarafından değişik ve itici bulunabilirler. Hatta bazılarında sosyal fobi gelişebilir.
Tüm dünya büyük bir değişim ve dönüşüm içinde!
Bu önemli sağlık sorunu çok insanın da yaşamını yitirmesine neden oldu ve olmaya da devam ediyor. Bu sebepten dolayı korunma tedbirleri çok önemlidir.
Hem pandemi sürecinin kendisi ve yarattığı stres hem de alınan önlemler, bazı deri hastalıklarının artışına veya tetiklenmesine de neden oldu.
Bunların başında sivilcelerde görülen ciddi artış oldukça dikkat çekici.
Sivilce (akne) yağ bezlerinin hastalığıdır. Cildin yağ sentezinin fazla olması yani artışı ile oluşur. Sivilceyi asıl oluşturan esas zemin bu yağ sentezinin fazla olması nedeniyle gelişen siyah ve beyaz yağ butonları yani komedonlardır. Bunların üzerine bakterilerin eklenmesiyle sivilce oluşur.
Cildimizdeki yağ sentezinin artışı sivilcenin en önemli sebebidir. Stres yağ sentezini artıran en önemli tetikleyicidir. Pandemi döneminde sivilcelerin artışındaki belki de en önemli sebep bu süreçte yaşadığımız strestir.
Aynı zamanda genel olarak daha genç görünmek yaşımızın çok daha iyisi olmak; kendimizin çok daha iyi olanını ortaya çıkarabilmek için neler yapabiliriz küçük ipuçları ve güzellik sırları vereceğim..
Umarım zevkle okursunuz ve size verdiğim önerileri severek uygulayabilirsiniz..
Bu hafta yazdan bahara girerken cildimize nasıl bakmalıyız ve cildimize iyi gelebilecek uygulamalar nelerdir onlardan bahsedeceğim.
YAZDAN SONBAHARA GİRERKEN CİLDİMİZE NASIL BAKALIM?
Yazın çoğumuz güneş deniz derken cildimiz biraz yıpranır, kurur ve lekelenebilir..
Ayrıca tüm dünyanın ve bizim de yaşadığımız pandeminin getirdiği stres ve maskeler ve kullandığımız kolonya ve antiseptikler nedeniyle de çok sayıda deri hastalığında artış oldu.. Şimdi bunlarla başa çıkabilmek ve daha iyi ve sağlıklı bir cilt için neler yapabiliriz ona bakalım..
Baharı yeniden yapılanmak için bir fırsat olarak görebiliriz..
CİLDİNİZİ NEMLENDİRİN!