Güncelleme Tarihi:
Dünyanın dört bir yanından 5,5 milyon genç internet kullanıcısının girişimiyle hayata geçen DoSomething.org verilerine göre çocukların %43'ü siber zorbalıkla mücadele ederken, her dört vakadan biri önlem alınmadığı için tekrar yaşanıyor. Gençlerin %68'i siber zorbalığı ciddi bir sorun olarak görürken, genç internet kullanıcının mobil aygıtları birincil cihaz olarak tercih etmeleri de bu vakaların yoğun olarak mobil cihazlar aracılığıyla gerçekleşmesine neden oluyor.
Siber Zorbalık nedir?
Siber zorbalık kısaca bir kişiye zorbalık uygulamak için dijital iletişim araçlarını kullanmak şeklinde özetleniyor. Innovera Genel Müdürü Gökhan Say, siber zorbalığı "bir bireyin bir başkasını kasıtlı olarak rahatsız etmek, ona kötü davranmak ya da onunla dalga geçmek için dijital iletişim araçlarını, akıllı telefonları ya da diğer elektronik aygıtları kullanması ve bunu sürekli olarak tekrar etmesi" şeklinde detaylandırıyor. Siber zorbalık genellikle tehdit ya da şantaj içeren bir mesaj, gerçek ya da gerçek dışı dedikoduların online platformlarda yayılması, ifşa ve benzeri eylemleri içeriyor. Reportlinker araştırmasına göre genç neslin %71'i siber zorbalıkla ilgili endişe duyuyor.
Siber Zorbalık Araştırma Merkezi verilerine göre her üç öğrenciden biri siber zorbalığa maruz kalırken, bu vakalar arasında en yaygın olanlar kırıcı yorumlar (%22,5) ve dedikodu yayma (%20,1) olarak sıralanıyor.
Siber zorbalık karşısında ailelerin alması gereken önlemler
İnternet dünyasının son yıllarda karşılaştığı en büyük sosyal sorunların başında gelen siber zorbalık, 6 Şubat Güvenli İnternet Günü etkinlikleri kapsamında mercek altına alınıyor. Innovera, aileleri özellikle çocukların ve gençlerin karşı karşıya kalabileceği siber zorbalık vakalarına karşı uyarırken, evdeki tüm kullanıcıların aktif katılımıyla hayata geçirilmesi gereken kuralları şöyle sıralıyor: