Ve DC Comics karakterlerinin en feministi huzurlarımızda. ‘Wonder Woman’, süper güçlere sahip bir ‘Amazon’ prensesinin dünya barışını sağlamak için kötülere karşı verdiği mücadeleyi anlatıyor. Filmin ana karakterini, ‘2004 İsrail Güzeli’ olduktan sonra sinemaya geçen Gal Gadot canlandırıyor.
#Sahil GüvenlikPedro Almodovar, Bağla Beni’den 21 yıl sonra yeniden Antonio Banderas ile birlikte. İçinde Yaşadığım Deri, oldukça rahatsız edici bir hikâye anlatıyor. Fransız yazar Thierry Jonquet’nin Tarantula adlı romanından uyarlanan filmde Banderas hasta ruhlu, duygusuz bir plastik cerrahı oynuyor.
Yılbaşı gecesi önceki hayatları kesişen, birbirlerine değen, teğet geçen bir dolu insanın hikâyesi. Hepsi de o meşhur topun düşüşünü izlemek üzere Times Meydanı’nda buluşuyor. Oyuncu kadrosunda yok yok. Bon Jovi’yi de almışlar Halle Berry’yi de, koskoca Robert de Niro’yu da. Sonuç ise hayal kırıklığı. O kadar karakter içinde bir tanesiyle bile etkileşim kuramıyor olmak ne acı...
Avrupalıları bu sonbahar yakalayıp etkisi altına alan üç filmin ortak noktası aşk ve tutkular üzerine yapılmış olmaları. Bir diğer ortak nokta ise İstanbullu sinemaseverlerin bu filmlerin yönetmenlerini geçen yıllardaki İstanbul Film Festivali ve Film Ekimi’nden tanımaları. Christophe Honore, Philippe Garrel ve Pedro Almodovar’ın yeni filmlerine gelince...
Bir ailenin yükselişi ve dibe vuruşunu arka planına New York, Paris, Cadaques, Mallorca ve Londra gibi efsane güzellikteki mekanları alarak anlatan bir film Vahşi Zarafet. Film, Natalie Robins'in aynıadlı romanının bir uyarlaması. Başrollerini Julianne Moore, Stephen Dillane, Eddie Redmayne, Elena Anaya'nın paylaştığı film, 18 Nisan Cuma günü gösterime giriyor.
Yola fırlayan bir rakun yüzünden kaza atlatan ve arabaları hasar gören çift geceyi ıssız bir motelde geçirmek zorunda kalır. Boşanma aşamasındaki karı kocayı birbirlerine bağlayacak olaylar, sürekli çalan ama diğer ucundan ses gelmeyen bir telefon, kaldıkları odada çekilmiş korkunç videolar, gaipten gelen sesler ve tüm bunları planlayan korkunç bir çete olacaktır… İki çaresiz insanın işkence ve ölüm pazarlayan bir çeteye karşı verdiği mücadeleyi anlatırken izolasyon ve klostrofobinin getirdiği gerginliği iyi kullanan Boş Oda, anlık korkular yaşamak isteyen izleyicilere iyi gelecek ama ne yazık ki genel anlamda vasatın üzerine çıkamayan bir film.
İspanyol yönetmen Julio Medem'in imzasını taşıyan Lucia (Lucia y El Sexo) haftanın yeni filmlerinden. Ülkemizde pek tanınmayan Medem, Akdeniz'in kızgın güneşi ve baştan çıkarıcı atmosferinde geçmişiyle ve geçmişte kalan ilişkileriyle hesaplaşan bir genç kadının öyküsünü anlatıyor filminde. Erotik sahneleriyle dikkat çeken Lucia, yaz rehavetine uygun bir film.