Penne, spagetti, tagliatelle, linguine… Çoğumuzun vazgeçilmezi makarnanın, en bildik çeşitlerinin yanı sıra tagliolini, orecchiette, pappardelle gibi isimlerde onlarca farklı şekli de var. Kesme biçimlerine göre çeşitlenen makarnaları ve soslarken nelere dikkat etmemiz gerektiğini Mezzaluna, Da Mario ve Gina restoranlarının baş şefi Emre Koyucan’dan öğrendik.
#MakarnaSardunya Catering’in başarılı şefi Çiğdem Alagök, hem ev hem de restoran mutfağı alışverişleri için en çok Kadıköy Çarşı’yı tercih ettiğini söylüyor. Şefin her zaman uğradığı favori adresleri arasında sakatatın her çeşidini, kargıdan civile kıymetli yöresel peynirleri, balığın ve mezenin en tazelerini bulabileceğiniz dükkânlar var...
#Kadıköy ÇarşıTuristler Avrupa’da Barselona, Venedik, Dubrovnik gibi şehirlere koştura dursun Sırbistan’ın başkenti Belgrad hızla Balkanlar’ın eğlenceli ve misafirperver metropolüne dönüşüyor. Kaliteyi seven Belgradlılar şeflerin yerel mutfağı geliştirmesinden, barmenlerin kokteyl bilgisinin artmasından hoşnut. Ulusal Müze ile Çağdaş Sanatlar Müzesi de uzun süren restorasyondan sonra tekrar kapılarını açtı.
#SeyahatBizde enfes taskebabı, Macaristan’da gulaş, Fransa’da boeuf bourguignon… Dünya mutfaklarının ortak lezzeti o: Yahni. Fatih Sultan Mehmet’in favorisi ‘zırba yahnisi’nden ünlü şef Gordon Ramsey’nin safranlı bouillabaisse’ine bu konuda gelmiş geçmiş en ünlü tabakları tanıyalım.
#YahniHarvard Üniversitesi'nde yapılan bir araştırma kırmızı et tüketenlerde erken ölüm riskinin yüzde 13, salam sosis gibi işlenmiş et tüketenlerde ise erken ölüm riskinin yüzde 20 daha fazla olduğunu ortaya koydu. ABD’deki bu araştırma herkesi çok korkuttu. Peki, “Her gün mutlaka kırmızı et ye” diyen Karatay Diyeti bu durumla çelişmiyor mu? Prof. Dr. Canan Karatay’a kırmızı et tüketelim mi tüketmeyelim mi diye sorduk. O da hurriyet.com.tr için şu açıklamaları yaptı;
Ramazanda iftar ve sahur sofralarına her gün yeni çeşitler koymak maharet ister. Bu yıl ramazana özel çok yemek kitabı yayınlandı. Kitapların kimileri Osmanlı mutfağını günümüze taşıyor, unutulmuş tarifler veriyor. Bazıları daha pratik olma çabasında, her gün iftar ve sahur için uygulanabilecek mönüler öneriyor.
Kelime anlamına baktığınızda füzyonun karşısında birleşme, karışım, bir araya gelme açıklamalarını görürsünüz. Füzyon mutfağı denilince de böyle bir şey anlamak lazım: Değişik yörelerin yemek pişirme teknik ve malzemelerinin bilinçli bir şekilde aynı tabakta karışması, birleşmesi esasına dayanan, özgün, yaratıcı ve yenilikçi bir teknik bu.
Bizim mutfağın baş tacıdır pilav. Tereyağıyla pişmiş pilavın mis gibi kokusuna karşı durulmaz. Genç kızlar iyi bir pilav pişirmeden mutfakta ehil sayılmaz. Etin yanına, tavuğun yanına, dönerin yanına hep pilav koyarız. İlle de pirinçten olacak diye bir koşul yok, bulgurdan da olur.