Güncelleme Tarihi:
Ilık bir güneş, sakinlik veren dalga sesleri, kalabalığın olmadığı plaj ve koylar… Eylül ayı, bavulu hazırlayıp yola koyulmak, ruhen arınmak, dinginleşmek ve denizin keyfini çıkarmak için her zaman iyi bir seçenek.
Peki rotayı nereye kırmalı?
Bu soruyu gezgin ve seyahat yazarları Özlem Köseoğlu, Nurgül Büyükkalay, Bahar Gündoğdu ve Erdoğan Gümüş'e sordum. 5 şehirden Alpay’ın ünlü şarkısındaki gibi ‘Eylül'de gel’ dedirten birbirinden güzel 10 adresi önerdiler.
Harika plajlar: Akçakoca / DÜZCE
Akçakoca; Ankara’ya 275, İstanbul’a ise 250 kilometre mesafede yer alıyor. Bu şirin tatil beldesi 35 kilometrelik sahil boyunca; Mavi Bayraklı plajları, siyah inci taneli kumsalları ve masmavi sularıyla sizleri bekliyor.
Erdoğan Gümüş, “Akevler, Akkaya, Ayazlı, Ceneviz Kalesi, Çınaraltı ve Çuhallı tercih edebileceğiniz plajlardan bazıları… Bazıları ücretli, bazıları ücretsiz olan bu plajların hepsi Haziran, Temmuz ve Ağustos’ta kalabalık olsa da Eylül’de okulların açılmasıyla ıssızlaşıyor. Yolunuzu buralara kadar düşürmüşken Akçakoca'nın görülecek yerlerini es geçmeyin" dedi.
Gümüş, şu önerilerin altını çizdi:
-- UNESCO Dünya Geçici Miras Listesi’nde yer alan ve adeta kentin simgesi haline gelen Akçakoca Ceneviz Kalesi ilk ziyaret edeceğiniz yer olmalı. Roma ve Helen medeniyetlerinin izlerini taşıyan kale, iki koy arasında ve bir falez üzerinde muhteşem bir manzaraya sahip.
-- İlçeye 11 kilometre mesafedeki Aktaş Şelalesi ve doğa yürüyüşçülerinin tercih ettiği rotalardan biri olan Kurugöl Kanyonu da mutlaka uğranması gereken duraklar. İçindeki galeriler, sarkıt ve dikitleriyle ön plana çıkan Fakıllı Mağarası ile ahşap minaresiyle dikkat çeken Hemşin Köyü Camii de gezip görülecek yerlerden…”
Akçakoca’nın konaklama seçenekleri yönünden de çeşitlilik sunduğunu söyleyen Gümüş, “Günlüğü 750 liradan başlayan apart ve pansiyonlar olduğu gibi, günlüğü kişi başı 1000-2500 lira arasında değişen oteller de oldukça fazla…” dedi.
Yaz aylarının en gözde tatil rotalarında biri Bozcaada… Özellikle Instagram’ın hayatımıza girmesiyle popülerliği daha da arttı. Yazın çok kalabalık oluyor. Eylül ayında rüzgâr biraz kendini gösterdiği için tatilciler yavaş yavaş çekiliyor, plajlar ve koylar ıssızlaşıyor.
Bahar Gündoğdu, “Bozcaada İskelesi'ne feribotun yaklaşmasıyla bir anda tüm stresinizi unutacaksınız. Adanın cam gibi berrak denizi, büyük ve küçük plajları gerçekten de görülmeye değer. Fakat Bozcaada’da suyun genellikle soğuk olduğunu belirtmeden geçmeyeyim” dedi.
Gündoğdu, denize girilecek yerlerle ilgili şu önerileri paylaştı:
“Adada deniz dendi mi akla gelen ilk yer Ayazma Plajı… Denizi turkuaz renginde ve plajı incecik altın sarısı kumlarla kaplı. Çocuklu aileler de en çok burayı tercih ediyor. Bir diğer popüler adres ise Akvaryum Koyu… Küçük bir koy olsa da denizaltının canlılığı ve cam gibi gözüküyor olması çok dikkat çekici. Buraya adanın merkezinden minibüslerle ulaşım sağlayabilirsiniz. Bir diğer adres de Sulubahçe Plajı… Plajda herhangi bir tesis bulunmuyor. Kendi sandalyenizi ve şemsiyenizi getirmenizi öneririm. Sulubahçe diğer plaj ve koylara göre daha sakin.”
Keşfedilmemiş koylar: Urla / İZMİR
Antik çağlara kadar uzanan tarihi, doğallığını korumayı başarmış küçük köyleri, bağları ve koylarıyla Urla, İzmir’in en gözde tatil beldelerinden biri.
“Urla’nın güneyinde çok fazla keşfedilmemiş koy göreceksiniz” diyen Nurgül Büyükkalay, bu koylar içinden Demircili, Altınköy, Bodrum, Önen ve Balıklıova'yı ön plana çıkardı:
“Demircili Koyu, huzur ve sakinlik arayanlar için harika bir adres. Yarımada boyunun her iki tarafında da koy var. Urla merkezden Yağcılar istikametine doğru ilerleyerek çam ağaçlarının arasından geçen harika bir yoldan gidiliyor. Urla’da denize girebileceğiniz koylardan bir diğeri de Altınköy Koyu. Yemyeşil ağaçların çevrelediği Bodrum Koyu, Karaburun Yarımadası'nın başlangıç kısmında yer alan Balıklıova Koyu, Urla’nın güneyinde yer alan, temiz ve berrak denizi ile meşhur Önen Koyu ise diğer adresler.”
Ilıca, her yıl Çeşme’ye gelen yerli ve yabancı turistlerin denize girmek için en çok tercih ettiği adreslerin başında geliyor. Plaj çocuklu aileler için çok uygun. Çünkü denizin büyük bir kısmı sığ… Burası aynı zamanda uçurtma sörfü ile ilgilenenlerin de çok tercih ettiği bir yer.
Ilıca'nın uçsuz bucaksız bembeyaz kumuyla tertemiz bir denize sahip olduğunu söyleyen Özlem Köseoğlu, “Plaj, halk plajı olduğundan ve bünyesinde hiçbir işletme bulunmadığından yaz aylarında çok kalabalık oluyor. Özellikle hafta sonu iğne atsanız yere düşmez. Bu nedenle plajın tadını Eylül’de çıkarmak daha mantıklı… Çünkü kalabalıklar Eylül ortasından itibaren çekiliyor. Ayrıca plaj kaynak suyu ile karıştığı için romatizma, kadın hastalıkları ve deri hastalıklarına da iyi geliyor” ifadelerini kullandı.
Çeşme’de gezilecek yerlerle ilgili de önerilerde bulunan Köseoğlu, “Tarihi Çeşme Kalesi, çok çeşitli kıyafet ve Ege otları gibi ürünlerin satıldığı Alaçatı Pazarı, ünlü markaların mağazalarının bulunduğu Çeşme Marina, 1850’lerden kalma nostaljik Alaçatı Yel Değirmenleri, Alaçatı’nın buluşma noktası olan Alaçatı Pazaryeri Camii gibi adreslere uğramadan sakın geri dönmeyin” dedi.
Datça’nın el değmemiş pek çok koya sahip olduğunun altını çizen Nurgül Büyükkalay, favorisinin Kargı Koyu olduğunu söyledi.
Büyükkalay, “Kargı’nın balıkları görebileceğiniz kadar berrak ve temiz bir denizi var. Ayrıca Datça merkeze de çok yakın. Bu nedenle de çok tercih ediliyor” dedi.
Mesudiye Köyü’nde birbirinden güzel üç bük olduğunu da söyleyen Büyükkalay, “Ovabükü, Kızılbük ve Hayıtbükü çok büyüleyici… Hepsinde denize girmek çok keyifli. Üçünde de deniz kenarında yemyeşil ağaçların altında uzanıp pansiyonların restoranlarında harika yemekler yiyebilirsiniz. Ovabükü’nden birkaç kilometre ileride karşınıza masmavi manzarasıyla Kurubük Koyu çıkacak. Hiçbir işletme yok ve küçük taşlık bir sahili var. Datça’nın en meşhur koylarından bir diğeri de zeytin, badem ve çam ağaçlarıyla kaplı Palamutbükü. Uzun bir sahili var ve sahil boyunca restoranlar, kafeler ve oteller sıralanıyor” ifadelerini kullandı.
Sarçed’i Türkiye’nin en güzel plajlarından biri olarak tanımlayan Erdoğan Gümüş, “Sarçed, boylu boyunca uzanan altın sarısı kumsalı, kum zambakları ve serinleten rüzgârı ile Eylül’de tatilcilerin vazgeçilmez adresidir” dedi. Gümüş, şöyle devam etti:
“Plaj; Ortaca merkeze 18 ve Dalaman merkeze 12 kilometre uzaklıkta yer alıyor. 2007 yılından beri hiç fire vermeden her yıl Mavi Bayrak ödülüne layık görülüyor. Çevresinde Kıbrıs akasyası, incir ve fıstık çamı gibi ağaç türlerini de barındırıyor. Ulaşım açısından zorluğu olmayan plaja kendi aracınızla ulaşabilirsiniz. Eğer toplu ulaşım kullanacaksanız Ortaca ya da Dalaman otogardan dolmuşlarla ulaşım sağlayabilirsiniz. Sarıgerme, konaklama açısından da oldukça zengin. Her bütçeye uygun apart ve otel seçeneklerinin yanı sıra çok yıldızlı otellerin sayısı da bir hayli fazla…”
‘Kaplumbağa Plajı’: İztuzu Plajı / MUĞLA
Dalyan’a yakın bir konumda bulunan İztuzu Plajı, 4,5 kilometre uzunluğa sahip. Caretta carettaların yumurtalarını bıraktığı bölge olmasından dolayı ‘Kaplumbağa Plajı’ olarak da biliniyor.
Özlem Köseoğlu, “Tuzlu deniz suyu ve tatlı göl suyunun bir arada bulunduğu İztuzu Plajı, Eylül’de denizin keyfi yapılacak yerlerin başında geliyor. Plaj öyle güzel ki, insana uçsuz bucaksız bir sonsuzluk hissi veriyor” dedi.
Caretta caretta'ların yuvalarına zarar gelmemesi için yumurtaların bulunduğu bölgelerin işaretlendiğinin altını çizen Köseoğlu, “Yumurtaları korumak amacıyla akşam 20.00 ile sabah 8.00 saatleri arasında plaj kapatılıyor. Plajda, belediyenin işlettiği bir tesis de bulunuyor. Burada şemsiye, şezlong, masa, sandalye, cankurtaran, otopark, soyunma kabini ve tuvalet gibi imkânlar sunuluyor” ifadelerini kullandı.
Nurgül Büyükkalay, “Tarihi, doğası ve turkuaz sularıyla Kekova’nın her noktası cennetten bir köşe. Bölgede tekne ile masmavi sularında yüzeceğiniz harika koylar var” dedi ve ekledi:
“Üçağız’dan yürüyerek ya da tekneyle ülkemizin en güzel köylerinden Kaleköy’e gidebilirsiniz. Kaleye vardığınız zaman karşınıza muhteşem bir manzara çıkıyor. Denizin ortasındaki tarihi lahidin etrafında hem yüzüp hem de kanoyla gezebilirsiniz. Akvaryum, Salyangoz, Tersane, Gökkaya, Hamidiye ve Esmeralda koyları ise Kekova’nın masmavi sularında deniz keyfi yapacağınız yerlerden bazıları…”
Fotoğraflar: iStock