İş güvenliğinin renkli dünyası

1dk okuma

.

Haberin Devamı

İşyerlerimizde iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili alınması gereken önlemler için asgari gereklilikler mevzuat ile belirlenmiştir. Bununla birlikte, önerilen ve zorunlu kılınan yöntemlerin riskleri azaltmak için yetersiz kaldığı veya tatmin edici olmadığı durumlar da vardır. Bu amaçla da, iş sağlığı ve güvenliği özelinde tanımlanmış işaretler, levhalar, semboller ve renkler kullanılır. Bunlar; “Girmek yasaktır.” gibi geleneksel işaretleri, el işaretlerini, ışıklı işaretleri, alarm veya siren gibi sesli sinyalleri, tabelaları, önceden kaydedilmiş tahliye mesajları gibi sözlü iletişimleri kapsar.

Dünya genelinde aynı mesajı vermesi amacıyla standart hale getirilmiş olan bu işaretler; mevcut önlemlere ek olarak, riski daha da azaltacakları zaman kullanılıyor. Bu konudaki en büyük yanılgı ise, mühendislik kontrolleri veya güvenli çalışma sistemleri gibi mevzuat uyarınca gerekli olan koruma önlemleri yerine öncelikle uyarı işaretlerinin kullanılmasıdır. İş güvenliği işaretlerinin ne zaman ve nerede kullanılacağı belirlenirken, risk değerlendirmesinin sonuçları dikkate alınmalıdır. Örneğin işyerinizin bir bölümünde tüm kontrol önlemleri alınmasına rağmen hala o bölümde ayak yaralanması söz konusu ise, burada ayak koruması (iş ayakkabısı, bot, çizme vb.) kullanılmasının zorunlu olduğunu gösteren işaretlerle uyarı yapılması gerekir.

Birbirinin yerine ve birlikte de kullanılabilen, sabit veya kalıcı olabilen uyarı işaretleri; yasaklayıcı, uyarıcı, zorunlu, acil kaçış, ilk yardım ve yangınla mücadele anlamlarına gelmektedir. Piktogramlı uyarı işaretlerinde standart renkler kullanılmakta olup, her birinin verdiği mesajlar farklıdır. Kırmızı; tehlikeli hareketlerin yasak olduğunu, “Dur, kapat, düzeneği acil durdur, tahliye et” anlamına gelen tehlike alarmını ve yangınla mücadele ekipmanlarının yerini göstermek için kullanılır. Sarı; “Dikkatli ol, önlem al, kontrol et” mesajı vermek için kullanılır. Mavi; özel bir davranış gerektiren veya kişisel koruyucu donanım kullanımının zorunlu olduğunu belirtmek amacıyla dairevi bir şekil içinde kullanılır. Yeşil; acil çıkış ve ilk yardım kapsamında; çıkış kapılarını, kaçış yerlerini ve yollarını, ekipmanları ve tesisleri göstermek için veya tehlikenin kalmadığını belirtmek için kullanılır. Parlak (floresan) turuncu ise güvenlik işaretleri dışında sarı yerine, özellikle dikkat çekmek amacıyla kullanılır.

Herkes tarafından anlaşılır ve algılanabilir olması amacıyla bu işaretler, kolay okunacak kadar büyük puntoda, birkaç kelimelik ve fosforlu yazılarla kullanılabilir. İşaretler rastgele asılmamalı, ışık durumuna (parlama, karanlık vb.) dikkat edilmelidir. İşaretlerin konumlandırılmasında, sürekli hareket halinde olacak kişiler de göz önünde bulundurulmalıdır. Ayrıca uyarı işaretlerinin ve kullanılması zorunlu olan ekipmanların tehlikeli bölgeye yakın bulunması, hafızada kalma ve algı açısından da oldukça önemlidir. Kulaklık ve gözlük kullanımının zorunlu olduğu ve ilgili uyarı işaretinin de duvarda asılı olduğu bir atölye düşünelim. Kulaklık ve gözlük işin yapıldığı atölyede bulunduğunda, çalışanların büyük çoğunluğunun uyarıyı ciddiye alarak bunları kullandığını; ancak kulaklık ve gözlüğün yan taraftaki bir başka atölyeye konulduğunda bu oranın oldukça düştüğü gözlemleyebilirsiniz. Bunun nedenini ise çalışanın yaralanma olasılığını göz ardı ederek, ekipmanları almayı zahmetli bulmasına bağlayabiliriz.

Uyarı işaretlerin anlamı açık olsa da; özellikle işe yeni başlayanlar, genç çalışanlar ve tecrübesiz olanlar için işaretlerin anlamlarıyla ilgili bilgilendirme yapılmalı, işaretleri dikkate almadıklarında karşılaşabilecekleri sonuçlarla ilgili eğitimler verilmelidir. “Bana bir şey olmaz.” düşüncesini yıkmak genellikle kolay değildir. Bu nedenle uyarı işaretleri ve ilgili ekipmanlar mevcut olsa da, işverenlerin denetimi de sürekli devam etmelidir.

Herkese kazasız günler dilerim.

İçerik Doğa HSE Group katkılarıyla hazırlanmıştır.

Haberle ilgili daha fazlası: