Prof. Dr. Ömer Faruk Karataş
Prof. Dr. Ömer Faruk Karataş
Prof. Dr. Ömer Faruk KarataşYazarın Tüm Yazıları

Testis kanseri çocuk sahibi olmaya engel mi?

Testis kanseri ve tedavisi erkeklerdeki üreme hormonlarının düzeyleri üzerinde farklılıkları oluşmasına sebep olabilmekte ve bu sebeple de tedaviden sonra kişilerin çocuk sahibi olma becerileri olumsuz etkilenebilmektedir.

Haberin Devamı

Bunun önüne geçmek amacıyla hastaların, tedaviye başlamadan önce uzman hekim ile görüşmeleri ve doğurganlık konusunda gerekli önlemi almaları önemlidir. Bu sayede riskleri ve alternatif seçenekleri daha iyi anlamak da mümkün olmaktadır.

Testis kanseri nedir?

Yaygın görülmeyen bu kanser türünde, penis altında yer alan ve gevşek bir deri torbası olan skrotum içindeki testislerde bulunan hücrelerin değişime uğraması söz konusudur. Bunun sonucunda bu bölgede kanser hücrelerinin çoğalmaya başlaması ile kişilere testis kanseri tanısı konulmaktadır. Her yaşta görülebilen testis kanserine sıklıkla 15-45 yaşları arasında rastlanmaktadır. Bununla birlikte testis kanserinin ilk belirtisi genellikle testis üzerinde bir yumru oluşmasıdır. Bu şekilde başlayan kanser sürecinde hücreler hızla büyüyebilmekte ve vücudun diğer bölgelerine sıçrayabilmektedir. Ancak testis kanserinde, vücudun diğer bölgelerine yayılma söz konusu olsa bile yüksek oranda tedavi başarısı elde etmek mümkündür. Tedaviler ise sahip olunan testis kanserinin türüne ve ne kadar yayıldığına bağlıdır.

Testis kanseri nasıl tedavi edilir?

Kanserin tipine, evresine ve ayrıca diğer faktörlere bağlı olarak, testis kanseri için tedavi seçenekleri şunları içerebilir:

Cerrahi operasyonlar: Hemen hemen tüm testis kanserlerinin ilk tedavisi cerrahidir. Kanserli bir testisin çıkarılması ameliyatına radikal inguinal orşiektomi denir. Prosedürde, kasık bölgesinin hemen üzerinden bir kesi yapılmakta ve bu açıklıktan testis çıkarılmaktadır. Yayılmış olanlar da dahil olmak üzere tüm testis kanserleri, androjen üretimini durdurmayı amaçlayan bu ameliyat ile tedavi edilebilmektedir. Daha karmaşık ve uzun bir operasyon olan retroperitoneal lenf nodu diseksiyonunda ise kanserin tipine ve evresine bağlı olarak, karnın arkasındaki büyük kan damarlarının etrafındaki lenf düğümleri, orşiektomi ile aynı anda veya ikinci bir ameliyat sırasında çıkarılabilir.  Bazı durumlarda ise laparoskopik cerrahi ile karın bölgesinden çok küçük bir kesi yapılarak lenf düğümlerini çıkarmak mümkün olmaktadır.

Radyasyon tedavisi: Radyasyon tedavisinde, kanser hücrelerini yok etmek veya büyümelerini yavaşlatmak için yüksek enerjili ışınlar veya parçacıklar kullanılmaktadır. Tedavide, radyasyon ile esas olarak lenf düğümlerine yayılmış kanser hücrelerinin ortadan kaldırılması amaçlanır.

Haberin Devamı

Kemoterapi tedavisi: Kanseri tedavi etmek için belli tür ilaçların kullanıldığı bu sistemik tedavide, ana tümörden ayrılan ve lenf düğümlerine veya vücudun diğer bölgelerine giden kanser hücreleri de yok edilmektedir.

Haberin Devamı

Testis kanserinde infertilite

Testis kanseri teşhisi konması, prognozdan potansiyel tedavilere ve yan etkilerine kadar pek çok endişeyi beraberinde getirmektedir. Birçok erkeğin sahip olduğu doğal endişelerden biri ise hastalığın konumu göz önüne alındığında, çocuk sahibi olma yeteneklerini etkileyip etkilemeyeceğidir. Erken teşhis edildiği takdirde oldukça yüz güldürücü tedavi sonuçlarının alındığı testis kanserinde hem hastalık hem de tedavi süreci bebek sahibi olmayı zorlaştıracak bir etkiye neden olabilmektedir. 
Öte yandan çoğu zaman kanser yalnızca bir testisi doğrudan etkilemekte ve bu sayede hastada infertiliteden söz edilememektedir. Sağlıklı olan testis, ana erkeklik hormonu olan testosteronun yeterli üretimini sağlayabilmektedir. Ancak, kanserin her iki testisi birden etkilediği durumlarda kişinin kısırlık yaşaması söz konusu olmaktadır. Bununla birlikte kemoterapi veya radyoterapi gibi tedaviler nedeniyle çocuk sahibi olma ihtimalinin azalması da bu sürecin bir parçası olabilmektedir. Bunun nedeni ise kanser tedavisinin, sperm sayısını düşürme gibi bir yan etkisinin söz konusu olabileceğidir.

Tedaviden önce doğurganlığın korunması mümkün mü?

Testis kanseri ile birlikte doğurganlığı korumak bir endişe kaynağı haline gelmektedir. Bu noktada en etkili çözüm tedaviye başlamadan önce meni örneğinin dondurulmasıdır. Bunun için doğrudan testise uygulanan bir iğne yardımıyla sperm örnekleri alınmaktadır. Bu yöntemin dışında mastürbasyon ve testis aspirasyonu teknikleri de kullanılabilmektedir. Daha sonrasında elde edilen örnekler uygun tıbbi ortamlarda dondurulmakta ve yıllar boyunca saklanmaktadır. Bir diğer etkili yöntem ise gonadal koruma adıyla bilinmektedir. Bu prosedürde radyasyonun, üreme organları üzerinde bırakacağı olumsuz etki en aza indirilmektedir.

Testis kanseri cerrahisinin doğurganlık üzerindeki etkileri nelerdir?

Doğurganlık seviyesi hastanın yaşı, kanser teşhisi önceki üreme sağlığı ve ihtiyaç duyulan tedaviye bağlıdır. Ameliyatın kemoterapi veya radyasyon tedavisinden farklı bir etkisi olacağından dolayı, tüm sürecin öğrenilmesi ve gerekli noktaların süreci yöneten uzman hekim ile yeniden planlanması önemlidir. Orşiektomi prosedüründe testisler, cerrahi operasyonla alınmaktadır. Öte yandan bir testisin tamamıyla sağlıklı olduğu durumlarda alınması gerekmemekte ve bu da erkek için kısırlık anlamına gelmemektedir. Ancak bazı durumlarda sperm sayısı ve kalitesinde bozulmalar söz konusu olabilmektedir. Bu da elbette ki doğurganlık ihtimalinin düşmesi anlamına gelmektedir. Bunun içinse üreme kalitesini artıracak çeşitli ipuçlarından yararlanılabilir. Kanserli hücrelerin lenf nodlarına yayıldığı durumlarda ise lenf bezlerini cerrahi yöntemle almak gerekebilmektedir. Karın bölgesinden yapılan bir kesi ile gerçekleştirilen prosedür ise sanılanın aksine sertleşme sorununa sebep olmamaktadır.

Kemoterapi ve radyasyon tedavisi çocuk sahibi olmayı zorlaştırır mı?

Kemoterapi, vücutta hızlı büyüyen kötü huylu hücreleri öldürmek için güçlü kimyasalların kullanıldığı bir ilaç tedavisidir. Sağlıksız hücreler üzerinde bu anlamda ciddi etkileri bulunan tedavi yöntemi süresince, kanser hücrelerinin yanı sıra üreme hücreleri gibi sağlıklı hücrelerin yenilenmesi ve çoğalması da olumsuz etkilenebilmektedir. 

Tıpkı kemoterapi gibi radyasyon tedavisi de kanser hücrelerini öldürmek için yoğun enerji ışınları kullanan bir kanser tedavisi türüdür. Radyasyon tedavisi, hücrelerin nasıl büyüdüğünü ve bölündüğünü kontrol eden genetik materyali yok ederek hücrelere zarar verir. İşlem hem sağlıklı hem de kanserli hücrelere zarar verirken, tedavinin amacı mümkün olduğunca az normal, sağlıklı hücreyi yok etmektir. Ancak, özellikle testis kanseri tedavisinde kullanımı esnasında sağlıklı üreme hücrelerinin de zarar görmesi söz konusu olabilmektedir. Bu sebeple, tedavilerden önce çocuk sahibi olmak isteyen hastalar için mutlaka bir doğurganlık planlamasının yapılması ve üreme sağlığının korunmasına yönelik önlemlerin alınması çok önemlidir.

Yazarın Tüm Yazıları