Kilo versem tansiyonum düşer mi?

Kilo fazlalığı-hipertansiyon ilişkisine odaklandığınızda dikkat etmeniz gereken “hangi kiloda olduğunuz”dan çok “ne kadar yağlı olduğunuz” ve “yağlarınızı nerenizde biriktirdiğiniz”dir.

Haberin Devamı

Kilo fazlalığıyla kan basıncı yüksekliği arasında yakın bir akrabalık olduğu kesindir. Bu akrabalık özellikle gençlerde görülen hipertansiyonda ve insülin direnci/metabolik sendromu olanlarda daha da belirgindir. Kilo fazlalığı-hipertansiyon ilişkisine odaklandığınızda dikkat etmeniz gereken “hangi kiloda olduğunuz”dan çok “ne kadar yağlı olduğunuz” ve “yağlarınızı nerenizde biriktirdiğiniz”dir. Daha fazlası için “İYİ BİLGİ” kutusuna bir göz atmanızda fayda var.

İYİ BİLGİ

Eğer gereğinden fazla yağlı biriyseniz, hele bir de o yağları karnınızda, göbeğinizde biriktirdiyseniz “kilo sorunu” ile “hipertansiyon problemi” arasındaki ilişki çok daha açık ve nettir.
Bel çevresi 100 santimden fazla erkeklerin, 88 santimden fazla kadınların hipertansiyon sorunlarının çözümü için ilk yapacakları şeylerden biri bel çevrelerini azaltmak yani fazla yağlardan kurtulmak olmalıdır.
Bu çaba onları sadece hipertansiyonla mücadelede daha avantajlı hale getirmez, kalp krizinden, inmeden, diyabet riski ve daha pek çok şeyden de koruyacaktır.
Özetle, bilhassa 40 yaş altındaki hipertansiyonlularda “kilo vermek” çok ama çok önemli bir ayrıntıdır.

 

SORU ŞU

Haberin Devamı

Sorun streste, stresin kendisinde değil, bizim ona verdiğimiz tepkidedir. Problemi bu tepkiler yaratır. Bu nedenle tepki azaltıcı önlemleri bilmekte fayda vardır.
◊ Yürüyüşe çıkmak
◊ Ağırlık çalışmalarına yönelmek
◊ Farklı aerobik egzersizleri devreye sokmak
◊ Yoga ve meditasyon denemek
◊ İnanç ve maneviyata sığınmak
◊ Diyafram nefesi almayı öğrenmek
◊ Zihinde canlandırma tekniğinden faydalanmak.

İYİ HABER

Beyin yaşlanırken de nöron üretmeye devam ediyor

Nöron yani sinir hücrelerimizin sayısı önemli bir bellek unsuru. Sayı azaldıkça belleğimiz zayıflıyor.
Ne iyi ki zannedilenin tam da aksine, beynimiz çocukluk ve gençlikteki kadar olmasa bile, yaşam boyu; az da olsa yeni nöronlar üretmeye devam ediyor.
Kısacası yaşlanmaya bağlı bellek zayıflamasında sorun nöron kaybından çok nöronlar arasındaki bağlantının azalmasından, yani beynin “iletişim ağı”nın bozulmasından kaynaklanıyor.

 

ÖNEMLİ

Haberin Devamı

Mühim bir sorun: Ak madde lezyonları

Beyin yaşlanmasını hızlandıran, bellek kaybına gaz veren sorunlardan biri de beynin ak maddesinde yani “beyaz cevher”de gelişen zararlanmalardır.
Bu zararlanmaları hızlandıran sorunları bilelim ve çözelim. İşte o sorunlar...
* Hipertansiyon
* Ayarsız ve yüksek kan şekeri
* Kan yağlarında dengesizlik
* Fazla kilolar
* Hareketsiz bir hayat

AKLINIZDA OLSUN

Depresyon belleği de bozuyor

Depresyon bilinen en ciddi bellek düşmanlarından biri. Depresyonda olan biri konsantre olmakta zorlandığı, yeni bir bilgide ayrıntılara odaklanamadığı ve öğrendiklerini derin ve kalıcı belleğe kayıt yapamadığı için bellek sorunu yaşar.
Tedavisiz kalan ağır depresyonların beynin hafıza ile ilgili bölümlerinde hücre kaybına ve yapısal bozuşmalara sebep olabildiği de gösterildi. Depresyona bağlı bellek kaybının iyi tarafı “geri dönüşlü” olması, depresyon tedavi edilince düzelmesidir.
Eğer “ilerleyici bir unutkanlık” sorununuz varsa odaklanmakta zorlanıyorsanız bu işaretlere “yorgunluk, isteksizlik, uyku sorunları” gibi şeyler de eklenmişse “bende depresyon olabilir mi?” sorusuna yanıt aramanızda fayda var.

 

KISA SORU

Haberin Devamı

Depresyon mu, Alzheimer mı?

Depresyon, Alzheimer hastalığının ilk belirtisi olabiliyor. Ve o depresyon, ciddi bir şekilde tedavi edilmezse Alzheimer’ın ilerleyişi hızlanıyor.
Özetle, bir Alzheimer hastasında mevcut bir depresyonun tedavisi bellek kaybını azaltmaya ve hastalığın kontrolüne yardımcı olabiliyor.


BİR TAVSİYE

Harika bir bellek gücü için 10 emir

* Düzenli egzersiz yap
* Doğru beslen
* İyi uyu
* Stres savma uzmanı ol
* Depresyondan uzak dur
* Daha çok sosyalleş
* Alkol ve sigaradan uzak dur
* Dinlenmeyi ve eğlenmeyi unutma
* Öğrenmeye devam et
* Doğal takviyelerden destek al!

 

KISA BİLGİ

Bellek için üçlü bir taktik: N.O.T.

Not alın: En sağlam hafıza kâğıda yazılan notlardır.
Odaklanın: Öğrenilene odaklanmak bilginin kaydı için şarttır.
Tekrarlayın: Yeni bir bilgiyi tekrarlamak, kaydın izini derinleştirir.

 

 

 

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları