Yelda Başaran - Tüm Köşe Yazıları - Sayfa 7

Yelda Başaran

Yürümek mi koşmak mı zayıflatıyor

2 Mayıs 2023
“Zayıflamak istiyorsanız vitrin camına bakar gibi değil, ada vapuruna yetişecek hızda yürüyün.”

Yürümek mi koşmak mı daha etkili?

Bu sorunun cevabı aslında amacınızda gizli! Yani sağlıklı ve kaliteli bir yaşam için mi yoksa zayıflamak için mi yürümek ya da koşmak istiyorsunuz?

Artık sağlıklı ve kaliteli bir yaşam için hareket etmenin önemini hepimiz biliyoruz.

Bunun için de yapılması gereken şeylerin başında en azından yürümek geliyor...

Peki ama zayıflama ideali içindeysek ve gün içinde zaten yürüme merkezli bir şekilde hayatımızı devam ettiriyorsak neden hâlâ istediğimiz kiloya ulaşamıyoruz?

Cevabı çok basit: Zayıflamak için vücuda tepki verdirmek gerekir. Yani şaşırtmak!

Burada asıl önemli olan; ister yürüyün ister koşun; bunun sürdürülebilirliği... Sürdürülebilir olması için de yaparken keyif almanız, sizi ruhen havaya sokup motive etmesi ve tabii ki amacınıza uygun olması gerekiyor.

Peki acaba hem amacınıza uygun hem de sizi ruhen ve fizyolojik olarak motive edecek egzersiz yürümek mi, koşmak mı?

Yazının Devamını Oku

Hayat reçetesi

25 Nisan 2023
Acaba hayat mı sizi yoruyor siz mi hayatı?

Bir ramazan ayını daha geride bıraktık. Hatta heyecanla beklediğimiz bayramı da...
Belki bu bayram aramızda küs olanlar barıştı, belki de bir şeyleri fazla içselleştirdirdiğimiz için küs olduklarımızda değil barışmak, konuşmak bile içimizden gelmedi.
Peki acaba kendimizle ne kadar barışığız? Yoksa ‘hayat beni neden yoruyorsun’ diyerek farkında olmadan hayatla bile kavga ediyor, hayatı bile yoruyor anı yaşamayı mı kaçırıyoruz?
Belki de kendimizi iyi hissettirecek alışkanlıklar edinmenin veya kötü hissettiren bazı alışkanlıkları hayatımızdan çıkarmanın tam vakti!
Bu haftaki yazımı, ‘hayatın artık beni gereksizce yormasını istemiyorum acaba ne yapmalıyım’ diyenler için hazırladım.


Yazının Devamını Oku

Bayramda hangi tatlılar ikramlık hangileri pişmanlıktır

18 Nisan 2023
.

∆ Bak yemezsen küserim.
∆ Yemezsen ölümü gör!
∆ Yemezsen arkandan ağlar.
Bu cümleler hepimize bir yerlerden tanıdık geliyor değil mi?
Ramazan ayının son günlerini yaşadığımız şu günlerde hepimizi bir bayram heyecanı sardı.
Tabii bir de bayramda kurulan sofraların vazgeçilmez baklava, şekerpare, kadayıf ve tulumbaları yeme heyecanı!
◊ Peki ama ikram edilen her tatlıyı “hayır” demeden tüketmek, bir şekilde kilo almamıza neden olur mu?

Yazının Devamını Oku

İftarda ilk 20 dakikanın önemi

11 Nisan 2023
Yemek yerken, tokluk hissinin beynimize 20 dakikada ulaştığını biliyor muydunuz? Evet, beynimize doyma sinyali yaklaşık 20 dakikada ulaşıyor.

Bu bilgi özellikle ramazan ayında iftarı büyük bir sabırsızlıkla bekleyip uzun süren açlıktan sonra orucunu açarken, “Sofrada gözüm dönüyor ve ölçüyü kaçırıp tıka baza yiyorum.
Sonrasında da üzerime büyük bir ağırlık çöküyor. Halbuki ben daha sağlıklı ve dengeli beslenmek istiyorum bunun için ne yapmalıyım” diyen hemen hemen herkesi yakından ilgilendiriyor.
İşte size bu haftaki yazıda yemek yerken anlık haz duygunuza kapılmadan, beyninize tokluk sinyalinin ulaştığı 20 dakikayı en iyi şekilde değerlendirmeniz için uyguladığınızda işe yarayacak 3 öneriyi paylaşıyorum.
Hazırsanız başlıyoruz...

1. Terazi diyeti

Sağlık ve dengeli beslenmenin gerek psikolojik gerekse fizyolojik sağlığımız üzerindeki etkilerini artık hepimiz biliyoruz.

Yazının Devamını Oku

Sahurda ne yesem

4 Nisan 2023
.

◊ Uykudan uyanmak istemediğim için sahura kalkmıyorum.

◊ Kilo almamak için sahura kalkmıyorum.

◊ Akşam iftarda çok yediğim için sahura kalkmıyorum.

◊ Sahura kalkıp sadece bir bardak su içip yatıyorum.

Eğer ki yukarıdaki maddelerden bir ya da birkaçı size tanıdık geliyorsa ya da siz de orucunuzu sahura kalkmadan tutuyorsanız bu yazımı iyi okumanızı öneririm.

Neden mi?

Çünkü sahur kişiyi oruca hazırlayan en önemli öğündür.

Yazının Devamını Oku

Oruç mutluluğu artırır

28 Mart 2023
Her yapılan ibadet insanın içinde sonsuz bir huzur duygusu uyandırır. Nasıl ki namaz kıldıktan sonra insanın kalbine bir ferahlık ve huzur kaplıyorsa, akşam iftar saatinde de orucumuzu açarken irademizin de ne kadar güçlü olduğunun farkına varınca içimizi başarmışlık duygusu ve cesaretle karışık bir sevinç kaplar.

Ertesi gün daha özgüvenli bir şekilde niyetlenip oruç tutmanın keyfini yaşarız. İşte bu duygular kişiye kendini iyi hissettiren mutluluk veren duygulardır.Ruh ve beden sağlığı, birbiriyle sıkı sıkıya bağlantılıdır.
İnsan psikolojisi, insanın kas yapısına benzer. Nasıl ki insanın kasları çalıştıkça, daha sağlam ve güçlü olursa, insan psikolojisi de ne kadar zorlanırsa o kadar gelişir.
Bir başka açıdan insan doğası gereği ne kadar serbest kalırsa o kadar tembellik ve uyuşukluğa alışır.
İşte Ramazan ayında tutulan oruç, ruh ve beden arasında kurduğu otokontrol zinciriyle huzur ve mutluluğu bir arada yaşatır.

RUHSAL FAYDALARI

· Oruç zorluklara göğüs gererek irademizi çelik gibi yapar. Duyguları terbiye eder.· Oruç zorluklara göğüs gererek irademizi çelik gibi yapar. Duyguları terbiye eder.· Dürtü duygularını kontrol etmeyi kolaylaştırır.· Öfke kontrolüyle daha kolay başa çıkılır.· Benlik saygısını artırır.· Psikolojik dayanıklılığı artırır.· Psikolojik savunma gücünü geliştirir· Sevgi ve şefkat duygularını hatırlatır.· Zengin fakir kardeşliğini pekiştirir. · Aile ve sosyal bağları güçlendirir.· Nimetlere şükür duygusu uyandırır.· Sabır ve minnettarlık duygusu kazandırır.· Toplumsal huzuru sağlar.· Ramazan ayında kişilerin empati duygusu gelişir. Kişi bu dönemde öz bilinçle kendini daha iyi tanır. Kendi sınırları hakkında bilgi sahibi olur. Sosyal bilinç kazanır. İlişki yönetimini daha becerikli bir şekilde yapar.  Kısacası tüm bunlar kişiyi mutlu eder.

FİZİKSEL FAYDALARI

· Fiziksel olarak oruç tutmak vücuda zindelik verirken, aynı zamanda dinlenen vücut diğer aylarda daha verimli çalışır.

Yazının Devamını Oku

Hayata umutla bağlan

21 Mart 2023
İlk adım en büyük adımdır!

Uzun bir yolculuk tek bir adımda başlar.

Her yeni gün, yeni bir başlangıç demektir.

Hayata yeniden başlamak bir sanattır. Bu gücü kendimizde bulabilmek ve elimizde olanla başlayıp yola çıkmak, yolculuk sırasında ihtiyaçları tanımlayıp eksikleri tamamlayıp yorumlamak ayrı bir sanat...

Bu sanatı da icra edebilmek için de umutlu olmak gerekiyor.

Umuda yolculuğa çıkarken nelerden uzak durmamız, neleri kucaklayarak yanımıza almamız gerekir?

“Umut” bir inanç, duygu ve düşüncedir.

Dinamiktir, alternatif yollar, iyimserlik, cesaret ve en önemlisi amaçlara ulaşmak için kendini yeterli hissetmeyi ve bu anlamda bir mücadeleyi barındırır.

Hayatın inişli çıkışlı dönemleri arasında hepimiz kendimizi zaman zaman umutsuz hissedebiliriz.

Yazının Devamını Oku

GİTTİM, GÖRDÜM, DİNLEDİM: Moral ve motivasyon yolculuğu yaptık

14 Mart 2023
Sağlığı olanın umudu, umudu olanın her şeyi var demektir. İnsanı ayakta tutan moral ve motivasyondur bazen...

Deprem başta çocuklar olmak üzere yetişkinlerde ve toplum genelinde hemen hemen herkesi psikolojik anlamda derinden etkiledi.

Yanan yürekler, akan gözyaşları, yapılan dualar ve yardımlar sonucunda bir kez daha anladık ki, bu birimizin acısı değil hepimizin acısıydı.

Dünyanın dört bir yanından Türkiye için yapılan yardımlar ve destekler, insanlığın ortak değerlerde buluşabilmesinin mümkün olduğunu göstermesi açısından son derece anlamlıydı.

Renkleri, dinleri ne olursa olsun insanlığın kesiştiği nokta, sevgi, moral ve motivasyon, yalnız olmadığını hissetmek...

Depremi yaşayan bir insan şok döneminden çıkıp olup biteni idrak ettikten sonra en çok yaşadığı şeyi en ince ayrıntılarıyla anlatmak ister. Bu, kişilerin biraz da olsa rahatlayıp geleceğe umutla bakmaları ve hayata yeniden sıkıca bağlanmaları adına önemlidir.

İşte biz de bu amaç doğrultusunda ruh ve davranış bilimlerine hizmet eden psikiyatr ve psikolog arkadaşlarımızla birlikte geçtiğimiz günlerde Hatay ve Kahramanmaraş’taki çadır kentlerde psikolojik destek vermek için görevdeydik.

Bu yolculuk hayatımda yaptığım yolculukların en anlamlısı olurken, içtiğim en güzel kahve, yaptığım en samimi sohbet, gördüğüm en güzel misafirperverlik örneğiydi.

Yazının Devamını Oku