Obezite cerrahisi sonrası kilo alımı hastaya bağlı ve ameliyat tekniğine bağlı olarak değişmektedir. Öncelikle ilk akla gelen ameliyat tekniğiyle ilgili olabileceğidir. Mide küçültme ameliyatı sırasında mide olması gereken standarttan daha geniş olarak bırakılırsa ameliyat sonrası her ne kadar kilo verimi olsa da istenilen noktaya ulaşılamaz ve sonucunda yeniden kilo alımı başlar.
Mide küçültme ameliyatı sonrası kilo alımının bir diğer nedeni de hastanın yeme içme düzenidir. Ameliyat sonrası hasta diyetisyen tarafından verilen beslenme programına uymaz, yüksek şeker ve karbonhidrat içerikli gıda tüketimine devam ederse ( çikolata, yoğun alkol tüketimi, şekerli içecek ve yiyecekler, hamur işleri, ekmek, makana vs.) yeniden kilo almaya başlar. Özellikle ameliyat sonrası erken dönemde yeni bir beslenme düzeni/alışkanlığı oturtma sürecinde az porsiyonlu ama kalorisi yüksek gıda alımının mutlaka önüne geçilmelidir.
Obezite cerrahisi sonrası dengeli ve sağlıklı kilo verimi için beslenme tarzı dışında hayatınıza mutlaka sportif aktiviteyi dahil etmelisiniz. Ameliyatın ilk dönemlerinde sporu hayatımıza ne kadar dahil eder, bunu ne kadar alışkanlık haline getirirsek ileriki dönemde, mideniz genişlediğinde düzenli spor yeniden kilo alımını engelleyecek ve mevcut kilonuzu korumanıza yardımcı olacaktır. Sonuçta ameliyat sonrası ortalama 2 yıl içinde midenizde mutlaka genişleme olacak bu beklediğimiz olası bir durum. Burada önemli nokta bu duruma karşı önlem almak ve bilinçli hareket etmek.
Tüp mide ameliyatı sonrası hayatınızı ve yeme alışkanlıklarınızı değiştirmezseniz ya da bir süre sonra eski alşkanlıklarınıa geri dönerseniz ameliyat sonrası mutlaka kilo alırsınız. Öyle ki bu durum farkında olmadan sizi yeniden ameliyat öncesi kilonuza ya da daha fazlasına getirir. Bu durumla karşı karşıya kalan çoğu hastaya “revizyon cerrahisi” yani yeniden bir ameliyat yapılıyor.
Mide küçültme ameliyatlarından sonra hasta olarak siz gerekli düzeni oturtmaz ya da ameliyat olduğunuz cerrah ve ekibi yeterli donanım ve tecrübeye sahip olmazsa yeniden kilo alımı sorunuyla karşı karşıya kalabilir hatta ikinci bir ameliyat olabilirsiniz. Dolayısyla ameliyat olacağınız merkezi önceden iyi araştırmalı, tecrübeli ve donanımlı bir hekime ve ekibine kendiniz emanet etmelisiniz.
Ameliyat sonrası diyetisyeniniz tarafından verilen diyet programına mutlaka uymalı, doktorunuzun önerilerini yerine getirmelisiniz. Böylece mide küçültme ameliyatı sonrası kilo alma sorunu ya da herhangi bir problem yaşamazsınız.
Bu hayat bir kere bizlere verildi. Mide küçültme ameliyatları da bir kez yaşadığımız bu hayat içerisinde bizlere verilmiş ikinic bir şans. Bunu iyi değerlendirip, yepyeni bir hayat yaratmak bizim elimizde...
Obezite cerrahisi sonrası kilo alımı hastaya bağlı ve ameliyat tekniğine bağlı olarak değişmektedir. Öncelikle ilk akla gelen ameliyat tekniğiyle ilgili olabileceğidir. Mide küçültme ameliyatı sırasında mide olması gereken standarttan daha geniş olarak bırakılırsa ameliyat sonrası her ne kadar kilo verimi olsa da istenilen noktaya ulaşılamaz ve sonucunda yeniden kilo alımı başlar.
Mide küçültme ameliyatı sonrası kilo alımının bir diğer nedeni de hastanın yeme içme düzenidir. Ameliyat sonrası hasta diyetisyen tarafından verilen beslenme programına uymaz, yüksek şeker ve karbonhidrat içerikli gıda tüketimine devam ederse ( çikolata, yoğun alkol tüketimi, şekerli içecek ve yiyecekler, hamur işleri, ekmek, makana vs.) yeniden kilo almaya başlar. Özellikle ameliyat sonrası erken dönemde yeni bir beslenme düzeni/alışkanlığı oturtma sürecinde az porsiyonlu ama kalorisi yüksek gıda alımının mutlaka önüne geçilmelidir.
Obezite cerrahisi sonrası dengeli ve sağlıklı kilo verimi için beslenme tarzı dışında hayatınıza mutlaka sportif aktiviteyi dahil etmelisiniz. Ameliyatın ilk dönemlerinde sporu hayatımıza ne kadar dahil eder, bunu ne kadar alışkanlık haline getirirsek ileriki dönemde, mideniz genişlediğinde düzenli spor yeniden kilo alımını engelleyecek ve mevcut kilonuzu korumanıza yardımcı olacaktır. Sonuçta ameliyat sonrası ortalama 2 yıl içinde midenizde mutlaka genişleme olacak bu beklediğimiz olası bir durum. Burada önemli nokta bu duruma karşı önlem almak ve bilinçli hareket etmek.
Tüp mide ameliyatı sonrası hayatınızı ve yeme alışkanlıklarınızı değiştirmezseniz ya da bir süre sonra eski alşkanlıklarınıa geri dönerseniz ameliyat sonrası mutlaka kilo alırsınız. Öyle ki bu durum farkında olmadan sizi yeniden ameliyat öncesi kilonuza ya da daha fazlasına getirir. Bu durumla karşı karşıya kalan çoğu hastaya “revizyon cerrahisi” yani yeniden bir ameliyat yapılıyor.
Mide küçültme ameliyatlarından sonra hasta olarak siz gerekli düzeni oturtmaz ya da ameliyat olduğunuz cerrah ve ekibi yeterli donanım ve tecrübeye sahip olmazsa yeniden kilo alımı sorunuyla karşı karşıya kalabilir hatta ikinci bir ameliyat olabilirsiniz. Dolayısyla ameliyat olacağınız merkezi önceden iyi araştırmalı, tecrübeli ve donanımlı bir hekime ve ekibine kendiniz emanet etmelisiniz.
Ameliyat sonrası diyetisyeniniz tarafından verilen diyet programına mutlaka uymalı, doktorunuzun önerilerini yerine getirmelisiniz. Böylece mide küçültme ameliyatı sonrası kilo alma sorunu ya da herhangi bir problem yaşamazsınız.
Bu hayat bir kere bizlere verildi. Mide küçültme ameliyatları da bir kez yaşadığımız bu hayat içerisinde bizlere verilmiş ikinic bir şans. Bunu iyi değerlendirip, yepyeni bir hayat yaratmak bizim elimizde...
Sonrasında ana ve ara öğünlerden oluşan protein içeren katı gıdalara geçiş yapılır. Normalde proteinli gıdalar mideyi 4 saatte terk ederken, mide botoksu sonrasında midenin boşalma süresi 12 saate kadar uzayabilmektedir. Proteinler sindirimi zor besinler olduğundan mide geçişi daha yavaştır ve yağ yakıcı özelliklerinden dolayı kilo vermede botoksun etkisini artırırlar. Botoks sonrası beslenmede diyetisyen desteği oldukça önemlidir.
Diyetisyen kişiye özel diyet reçeteleri oluşturarak botoksun etkinliğini artırır. Aynı zamanda diyetisyen kilo veriminin olduğu botoksun etkin süresi boyunca kişinin beslenme alışkanlıklarını değiştirmeyi amaçlar. Aylık yapılan vücut analizleriyle kişilerin sağlıklı kilo kaybı kontrol edilir. Kişiler botoks etkisi sayesinde verilen diyet listelerini zorlanmadan yapmaktadır.
Sağlıklı günler dilerim.
Mide botoksu, uzun zaman diyet ve egzersiz ile kilo veremeyen, vücut kitle endeksi 27-35 arasında olup, 10-20 kg arası fazlalığı bulunan ve herhangi bir kas rahatsızlığı olmayan kişilere uygulanmaktadır.
Hayır, mide botoksu bir ameliyat değildir. Anestezi altında endoskopik olarak yapılan bir işlemdir.
Hayır, mide botoksu ameliyat olmadığı için yara ya da kesi izi bırakmaz.
Mide botoksunun şimdiye dek bilinen her hangi bir yan etkisi yoktur.
Öncelikle iyi bilinmelidir ki diğer tedavi yöntemleri gibi mide botoksundan da mucize beklememek gerekir. Mide botoksu diyete yardımcı araçtır. Botoks sonrası tokluk süresi uzadığı, daha az porsiyonla doygunluk hissedilen bu dönemde mutlaka beslenmeye dikkat edilmelidir. Bu nedenle mide botoksu sonrası aşırı yağlı, karbonhidratlı gıdalar, alkollü ya da gazlı içecekler tüketilmemelidir.
Sonuç olarak sağlıklı beslenme programına uyum sağlayarak ve sık egzersiz ile mide botoksundan maksimum fayda sağlanabilir.
Mide botoksu, uzun zaman diyet ve egzersiz ile kilo veremeyen, vücut kitle endeksi 27-35 arasında olup, 10-20 kg arası fazlalığı bulunan ve herhangi bir kas rahatsızlığı olmayan kişilere uygulanmaktadır.
Hayır, mide botoksu bir ameliyat değildir. Anestezi altında endoskopik olarak yapılan bir işlemdir.
Hayır, mide botoksu ameliyat olmadığı için yara ya da kesi izi bırakmaz.
Mide botoksunun şimdiye dek bilinen her hangi bir yan etkisi yoktur.
Öncelikle iyi bilinmelidir ki diğer tedavi yöntemleri gibi mide botoksundan da mucize beklememek gerekir. Mide botoksu diyete yardımcı araçtır. Botoks sonrası tokluk süresi uzadığı, daha az porsiyonla doygunluk hissedilen bu dönemde mutlaka beslenmeye dikkat edilmelidir. Bu nedenle mide botoksu sonrası aşırı yağlı, karbonhidratlı gıdalar, alkollü ya da gazlı içecekler tüketilmemelidir.
Sonuç olarak sağlıklı beslenme programına uyum sağlayarak ve sık egzersiz ile mide botoksundan maksimum fayda sağlanabilir.
Ülkemizde 1974 yılında kadınların %6,4'ü erkeklerin %3,2'si obezite problemi yaşıyordu. 2014 verilerine göre ise kadınların obezite oranı %14,8, erkekler ise %10,8'e ulaşmıştır. Obezite, kişinin sağlık harcamalarının artmasına, yaşam kalitesinin azalmasına, toplumdan soyutlanmasına, psikolojik problemlerin oluşumuna, yaşam beklentisinin azalmasına yol açmaktadır.
Obezite beraberinde birçok hastalığı da getiriyor. Bu hastalıklar tip 2 diyabet, hipertansiyon, inme, kardiyovasküler hastalıklar, metabolik sendrom, çeşitli kanserler, osteoartrit, infertilite, polikistik over sendromu, obstrüktif uyku apnesi, depresyon, safra taşı hastalığı, gastroözofagiyal reflü ve non-alkolik steatohepatit şeklinde sıralanabilir.
Uyku apnesi, bir kişinin uyku sırasında nefes alırken bir veya birden fazla oluşan nefes alamama durumdur. Uyku apnesi olan bir kişi gündüz uyku hali, odaklanma zorluğu ve hatta kalp yetmezliği çekebilir.
Ülkemizde 1974 yılında kadınların %6,4'ü erkeklerin %3,2'si obezite problemi yaşıyordu. 2014 verilerine göre ise kadınların obezite oranı %14,8, erkekler ise %10,8'e ulaşmıştır. Obezite, kişinin sağlık harcamalarının artmasına, yaşam kalitesinin azalmasına, toplumdan soyutlanmasına, psikolojik problemlerin oluşumuna, yaşam beklentisinin azalmasına yol açmaktadır.
Obezite beraberinde birçok hastalığı da getiriyor. Bu hastalıklar tip 2 diyabet, hipertansiyon, inme, kardiyovasküler hastalıklar, metabolik sendrom, çeşitli kanserler, osteoartrit, infertilite, polikistik over sendromu, obstrüktif uyku apnesi, depresyon, safra taşı hastalığı, gastroözofagiyal reflü ve non-alkolik steatohepatit şeklinde sıralanabilir.
Uyku apnesi, bir kişinin uyku sırasında nefes alırken bir veya birden fazla oluşan nefes alamama durumdur. Uyku apnesi olan bir kişi gündüz uyku hali, odaklanma zorluğu ve hatta kalp yetmezliği çekebilir.