Mehlika Öktem Boz

Bebeğiniz için bağımlılıklarınızdan kurtulun!

3 Ağustos 2016
Eğer hala kötü alışkanlıklarınız varsa hemen şu an bırakın ve hayat tarzınızı yeniden planlayın.

Sağlıklı bir gebelik sürecinin olmazsa olmazı elbette nitelikli beslenmektir. Gebeliğin başlangıcından sonuna kadar sorunsuz bir hamilelik için anne adaylarının çok özenli ve dikkatli olması gerekir. En önemli nokta ise bu süreçte kötü alışkanlıklarından arınmaktır. Çok iyi ve sağlıklı beslenme alışkanlıklarına sahip olsanız da alkol, sigara veya zararlı başka maddeler kullanıyorsanız tüm yaptıklarını sonuçsuz kalacaktır. Eğer hala kötü alışkanlıklarınız varsa hemen şu an bırakın ve hayat tarzınızı yeniden planlayın.

Bağımlılık yapan çeşitli maddeler gebelik komlikasyonlarını arttırmakla birlikte, bebekte fiziksel ve zihinsel problemlere neden olabilir. Gebelik sürecinde sigara kullanımı hem sizin için hem de bebeğiniz için çok risklidir. Erken doğum riskini arttırdığı gibi, ölü doğum, doğum sonrası bebek ölümü ve düşük doğum ağırlıklı bebek dünyaya getirme ihtimalini arttırır. Bebeğinizin oksijeninden çalmış olursunuz.

Türü her ne olursa olsun alkol tüketmeniz demek bebeğinizin de alkol alması demektir ve bu bebeğinizde kalıcı hasar bırakabilir hatta ölümüne sebep olabilir. Zeka geriliği, düşük doğum ağırlığı, organlarda fonksiyon bozukluğu, dikkat eksikliği, öğrenme bozukluğu olabilir.

Emziklilik süresince de alkol alınması süt yoluyla bebeğinizin alkole maruz kalmasına neden olur. Bebek doğuncaya ve emziklilik dönemi sonlanıncaya kadar alkolden uzak durmalısınız.

Uyuşturucu madde kullanımı ise yine bebeğiniz ve sizin için tam bir felakettir. Bebek ölümleri ve vücutta ciddi hasarlara sebep olabilir. Gebelik süresince kullanımı bebek de yoksunluk sendromuna yol açar, kardiyak rahatsızlıklar, stres, erken doğum, beyin gelişiminde yetersizlikler, kanser riskinin artması ve anne bebek iletişimin bozulmasına neden olur.

Gebelik süresince aşırı kafein alımı da sağlığınıza zarar verir. Araştırma sonuçları 200 mg’a kadar kafein alımını ılımlı bulsa da bu süreç de kafein tüketmemek en iyi seçenektir. Çünkü kafein bebeğinizin vücudundan atılması çok daha uzun zaman almaktadır. Kafein, ciddi anlamda düşük riskini arttırmaktadır. Bebeğin kalp atım hızının artmasına ve beyin gelişiminde azalmaya sebep olmaktadır. Kafein alımı düşük doğum ağırlıklı bebek dünyaya getirme riskini arttırmaktadır. Bu nedenle kafeinli besin tüketimini sınırlayın.

Yazının Devamını Oku

Siz açsanız bebekleriniz de aç!

1 Temmuz 2016
Annenin sık aralıklarla beslenmesi erken doğum ihtimalini düşürüyor.

İçinizde büyüyen iki minicik varlık sizi mucizelere inandırıyor. Her geçen gün hayallerinizdeki bebeklere biraz daha benziyorlar.

Bebeklerinizin daha sağlıklı olması ve sizin de hamilelik sürecinde daha rahat ve sağlıklı olmanız açısından beslenme temel koşul. Belki gebeliğin ilk dönemlerinde bulantılar sizi biraz zorlasa da sonraki dönemde sağlıklı tercihler yapmak sizin elinizde. Hamilelik süresince amaç sadece yemek yemek değil, daha nitelikli ve yararlı besinler tüketmek. Hele ki ikiz bebek bekliyorsanız gereksinimleriniz de buna paralel artmış demektir. Gebelikle birlikte sevdiklerinizin odak noktası olduğunuz için sağlıklı beslenmeniz onları da rahatlatacak ve oldukça mutlu edecektir.

Gebelik döneminde beslenme çok daha fazla amaca hizmet eder. Sağlıklı bebekler dünyaya getirmek, ideal ağırlıkta dünyaya gelmelerini sağlamak, beyin gelişimini desteklemek, olası doğumsal hastalıklara karşı önlem almak, bebeklerinizin gelecekteki besin seçimlerini etkilemek adına kaliteli beslenmek önemli. Bununla birlikte hamilelikte ortaya çıkabilen sağlık problemlerini önlemek adına, daha rahat ve keyifli bir gebelik süreci geçirmek, duygusal yoğunluğunuza iyi gelmesi açısından da sağlıklı beslenmek gereklidir. Anemi, preelamsi, gestasyonel diyabet ( gebelik şekeri), konstipasyon sağlıklı beslenen gebelerde daha nadir görülür. İyi beslenmek aynı zamanda erken doğum riskini azalttığı gibi, kontrollü bir kilo alım sağladığından doğumdan sonraki süreçte bebeklerinizi büyütürken eski fit halinize daha çabuk dönebilirsiniz. Bebeklerinizin yaşamına son derece etkisi olan pek çok faktör varken, biliyoruz ki genetik faktörleri değiştiremeyiz ama beslenme tamamen bizim elimizde.

Beslenme bu kadar önemli, ikizler bu kadar açken onları bundan mahrum etmeniz elbette düşünülemez. Bebeklerinizin aç kalacağı düşüncesine bile tahammül edemediğinizi hisseder gibiyim. Sağlıklı bebekler ve sağlıklı bir hamilelik süreci için düzenli aralıklarla beslenmeye özen gösterin. Siz hiçbir şey yemediğinizde bebekleriniz sadece mevcuttakilerle idare edemez, hele ki ikizlerse. Öğün sıklığı ve sayısını arttırarak düzenli bir besin akışı sağlamalısınız. Siz açlık duymasanız bile ufaklıklar acıkmış olabilirler. Yapılan birçok çalışmada annenin sık aralıklarla beslenmesinin erken doğum ihtimalini düşürdüğü sonucu çıkmıştır. Gebelikte vitamin mineral dengesinin sağlanması, besin çeşitliliğinin artması gerekir. İştahsız hissettiğiniz günler yükte hafif pahada ağır, yani miktarı küçük besin değeri yüksek besinler tercih edin. Kalsiyum ve demir içeriği yüksek, tam tahılların, sağlıklı yağların olduğu, rengarenk sebze ve meyvelerle donattığınız bir beslenme planı kendinize ve bebeklerinize vereceğiniz en büyük hediye…

Yazının Devamını Oku

İkiz gebelikte kilo kontrolü

29 Mart 2016
Aslında ikiz ve ya tekil gebeliklerde kilo kontrolü için daha hamile kalmadan önce başlamalı ideal kiloya ulaşılıp hamile kalınmalı.

Eyvah içimdeki minik canavarlar beni çok acıktırıyor! Yemenin dayanılmaz cazibesine açlık duygusu eklendiği zaman karşı konulamaz bir hal alır. İşte o zaman çık işin içinden çıkabilirsen. Hele ki ikiz annesi ve beslenme uzmanıysan dikkatler tam anlamıyla üzerinde :)

Aslında ikiz ve ya tekil gebeliklerde kilo kontrolü daha hamile kalmadan önce başlamalı ideal kiloya ulaşılıp hamile kalınmalı. Geçen yazımda alınması gereken kilolardan bahsettim ancak bu kiloları nasıl ideal rakamlarda tutabileceğiz bugün size bunu anlatacağım.

Öncelikle günün her saati tok olmanız çok önemli. Tokluk hissi yaratan ve boş enerji kaynağı olmayan besin tercihleri bu işin püf noktalarından. Uzun süre açlık abur cubur atıştırmalıklara hayır deme gücünüzü baskılar.

Açken birçok besine saldırırken tokken daha kontrollü yemek yeriz. Bunun için en önemli kural ara öğün saatlerini atlamamak. Ara öğün tercihiniz hem sizin hem de bebeğin ihtiyaçlarına yönelik sağlıklı atıştırmalıklar olmalı. Ara öğün tercihleriniz süt, kefir, ayran, probiyotik yoğurtlar taze meyve ,kuru meyve ,kavrulmamış ceviz ,fındık, badem veya evde hazırladığınız esmer ekmeğe mini sandviçler olabilir. Hem besleyici değeri yüksek hem de bir sonraki öğüne daha tok kalmamızı sağlarlar. Aynı zamanda kan şeker regülasyonu içinde oldukça önem taşımaktalar.

Günde 2,5 litre su içmeyi alışkanlık haline getirmemiz emzirme dönemi içinde yaptığımız önemli bir kazanımdır. Emzirme döneminde su miktarını arttırmak zorunda kalacağımız için şimdiden kendimizi bu konuda eğitsek gelecek için büyük yatırım yapmış oluruz.

Yazının Devamını Oku

Yaşaşın kilolar!

2 Mart 2016
Biz Türk kadınlarında hamile kalınca dokunulmazlık ilan edilmişçesine sanki bir daha böyle yemek yiyemeyecekmişiz gibi davranmamız kaçınılmaz sonlara sebep olur.

İlk defa kilo almamız için geçerli bir sebebimiz var. Kilo problemi yaşı ne olursa olsun kadınların baş belasıdır. Başta kadın olmanın gerekliliği olan dış görünümümüze dikkat etme bizi kilo konusunda daha da hassas yapmaktadır. Hal böyle olunca kilo almak kabusuna karşı hep dikkat etmek durumunda kalırız.

Gebelikte kilo kontrolünü nasıl yapacağımız oldukça önemli bir konu. Hele ki iki bebek bekliyorsanız konu biraz daha hassas bir hal almaktadır. Hem bebeklerin sağlığı hem de annenin sağlığı açısından göz ardı edilmemesi gereken en önemli etmen beslenme konusudur. Mesleğim gereği karşılaştığım gebelik takiplerindeki ortak kaygı bebeğim kilo alsın ama ben kilo almayayım!

Peki ya bu mümkün mü? Elbet teki mümkün! İşin sırrı sağlıklı beslenerek gerekli kalori ve besleyici özelliği olan besinleri tüketimini sağlayarak gereksiz kalori kaynaklarından uzak durmak. Uzak durma kısmında yaşanan başarısızlıklar gebeliklerin fazla kilolarla sonuçlanmasına neden olur.

Biz Türk kadınlarında hamile kalınca dokunulmazlık ilan edilmişçesine kendimize her şeyi hak görmemiz ve tatil olmuşçasına sanki bir daha böyle yemek yiyemeyecekmişiz gibi davranmamız kaçınılmaz sonlara sebep olur. Sağlıklı bir gebelikte alınması gereken kiloların çok çok üstüne çıkılır ve gebelik sonrası yaşanan depresyon kaynaklarının temel taşları atılmış olur. Üstelik hamilelik sırasında çok fazla yağ dokusunun oluşması bebekle ilgili yapılan ölçümlerin zorlaşmasına, erken doğum riskine, iri bebek doğumlarına, normal doğum olanaklarının sağlanamayıp sezaryenle doğum yapma gibi birçok soruna neden olabilir. Normalde alınması gereken kilo ikiz bebek bekleyen zayıf annelerde 18-23 kg arası, normal ağırlıktaki ve kilolu annelerde 15-20 kg arasıdır. Tek bebek bekleyenlere göre elbette biraz daha fazla büyümemiz normal karşılanmalıdır.

Gebelik bilindiği gibi 3 trimestre ayrılmaktadır. İlk trimesterde alınan kiloların sonrasında verilmesi hep daha zor olmuştur. Bu yüzden kilo alırken hangi trimesterde kaç kilo aldığımız önemlidir. İlk trimesterde kilo alımı 1,5-2,5 kg arasında olmalı 2. Trimestrede kilo alımı 8,5-9,5kg son trimesterde ise 6-8,5 kg arasında kilo alımı bebekler ve anneler için en uygunudur.

İkiz gebelikte ya da tekil gebelikte bir beslenme uzmanından destek almak bebeğin adım adım gelişimi için ihtiyacı olan besin kaynaklarını almak ve kalori açığını uygun besinlerle karşılayabilmek açısından çok önemlidir. Çünkü kilo alımı bir yana gerekli enerji karşılanmazsa da ikiz bebek beklerken daha ciddi problemlerle karşılaşabiliriz. Zaten çoğul gebeliklerin doğum haftası tekil bebeklerden önce olduğundan yetersiz beslenmede bebek gelişimini olumsuz yönde etikiler ve erken doğum riskini tetiklediği gibi düşük doğum ağırlıklı bebeklere sahip olma riskini de artırır. Yani her şey de olduğu gibi gebelikte de denge çok önemli.

Yazının Devamını Oku

Gün geçtikçe artan kaygılar

1 Şubat 2016
Kaygı ve korkular büyüdükçe büyüyor. Yaşanması gereken mutluluk anlarını ağlama krizleri ve endişeli bakışlar alıyor.

Uzun bir aradan sonra tekrar merhaba, artık sizlere ikizlerime kavuşmuş bir anne olarak yazıyorum. Hamilelikteki geçirdiğim süreçleri paylaşmaya devam ederek, hamilelik sonrasını da sabırsızlıkla yazmak istiyorum.

Hamilelik ile birlikte artan kaygılar! "Bir bebeğe bakmak çok zorken ikisine bir nasıl bakacaksın? Peki ya işin ne olacak?" gibi insanı strese sokan ve gitgide kaygılarını arttıran yorumlar. Neden toplum olarak bu kadar olumsuz düşünüyoruz anlayamıyorum. Oysaki bu dönemde artan hormonlarımız bizi, her zamankinden daha alıngan daha kaygılı ve daha stresli yaparken yakın ya da uzak çevrenin vermiş olduğu ürkütücü tepkiler hamilelik döneminde biz kadınları korkunç etkilemektedir. Hele ki bu dönemi yaşamış olan hem cinslerimizin nasıl bu kadar gaddar yorum yaptıklarını anlamak mümkün değil. Daha ilk bebeğini bekleyen anneler için durum daha da vahim çünkü ne ile karşılaşacaklarını bilmiyorlar. Kaygı ve korkular büyüdükçe büyüyor. Yaşanması gereken mutluluk anlarını ağlama krizleri ve endişeli bakışlar alıyor.

Günümüz koşullarında iki bebeğe hem maddi hem de manevi olarak bakmanın yükü eşinize de size de stres yaratmış olabilir. Tıpkı bana da yarattığı gibi. Bununla baş etmek hamileliğiniz süresince sizi ve bebeklerinizi olumlu yönde etkileyecektir. Unutmayın ki birçok hastalığın temelinde stres yatmaktadır. Mutsuz geçirilen bir hamileliğin bebekler üzerinde ciddi zararlı etkileri olduğu yapılan araştırmalarca bilinmektedir.

Öncelikle bu kaygılarla baş edebilmek için olumsuz yorumda bulunan kişileri çok konuşturmamaya çalışın. Bu sizin hayatınız sizin yapabileceklerinizle bir başkasının yapabilecekleri ya da hayattaki olaylara karşı bakış açıları aynı değildir.

Endişelerinizi eşinizle paylaşın. Geleceğe dair duygunuz kaygıları eşiniz de yaşıyor ve sizi strese sokuyorsa, yakın bir arkadaş veya aileden birileri ile muhakkak konuşun içinizi dökün. Unutmayın ki konuşmak sizi ferahlatacaktır ve bakış açınızı değiştirmenize yardımcı olacaktır.

Eğer sizi dinleyecek birinden fazlasına ihtiyaç duyuyorsanız siz de benim yaptığım gibi bu işin uzmanından destek alın. Bir psikiyatrist veya psikologdan kaygı ve endişeleriniz üzerine destek alabilirsiniz. İnanın bu sizi hem anneliğe hazırlayacak hem de bu dönemi daha rahat geçirmenizi sağlayacaktır.

İş yükünüzü hafifletin!

Yazının Devamını Oku

Hamilelikte büyüyen yerlerimiz!

5 Ağustos 2015
Hamileliğimizde tek büyüyen yerimiz karnımız değildir! Onu takip eden ilk bölge göğüsler!

Bu durum kimilerinin hoşuna giderken kimileri için kâbus olmakta. Küçük göğüsler olmadığı kadar büyüdüğünde doğal silikonlu yapısına kavuşacağından birçok kadının hoşuna gider. Peki ya zaten büyük olan göğüsler acaba sarkacaklar mı? 

Kendini, bebeği beslenmeye hazırlanan göğüslerinizde hem kan hacmi artmakta hem de yağ dokusu artmaktadır. Bu ilk trimesterde çok sancılı olsa da ikinci ve üçüncü trimesterde acı hissi azalmaktadır. Biz ikiz annelerininse vücudu iki bebek için hazırlık yapmaktadır. Dolayısıyla her türlü değişimi biraz daha fazla hissetmemiz çok normaldir. Sarkmak konusuna gelince çok konforlu gözükmese de göğüsleri desteklemek önemli bir nokta. Yani sutyen giymek kurtarıcı olabilir. Hatta iri göğüslüler için yatarken bile sutyen giymeyi uzmanlar tavsiye etmekte.

Pelviksin genişlemesiyle ve adipoz (yağ dokusu) dokunun atmasıyla genişleyen basenler eski kıyafetlerinize girmenize engel olur!

Gelelim hamileliğin en güzel yerine göbeğimiz! Henüz dışardan çok belli olmasa da insanların fark edemediği ama bizim belirgin bir şekilde fark etmeye başladığımız göbeğimiz. Rahmin büyümesiyle ilk kasıklarımızda başlayan gerginlik hissi belli bir süre sonra kendini gebelik göbeğine bırakacak. Eteklerin pantolonların bellerinin dar gelmesi başta insanın moralini bozsa da kaçınılmaz yerini hamile kıyafetlerine bırakacak. İlk hamile kıyafeti almaya gittiğinizde kendiniz çok garip hissedeceksiniz. Henüz alışmaya çalıştığınız bu duruma duygularınızın ve bedeninizin adapte olması biraz zaman alabilir. Dışardan belli olmayan ama sizin sıkan göbeği rahatlatmak lazım.

Çok dar ve terleten kıyafetlerden uzak durmakta yarar var. Kendi konforunuzu ne kadar çok düşünürseniz o kadar rahat ve huzurlu bir gebelik dönemi geçirebilirsiniz. İkiz annelerinin karınları diğerlerine göre daha kısa sürede fark edilebilir hale gelir. İlk başta birden göbeğinizin çıkması hoşunuza gitmese de gebeliğimizin tekil gebeliklere göre daha kısa süreceğini göz önüne alırsak keyfini çıkartmakta yarar var. Bırakın hamile olduğunuzu herkes anlasın ve size hürmet gösterip yardımcı olmaya çalışken siz de bu durumun keyfini yaşayın.

İlk 3 ayda alınan kilolardan kurtulmak çok kolay değil

Bir beslenme uzmanı olarak burada bulunmam gereken çok ciddi bir uyarı var ki o da şu; ilk trimesterde yani ilk 3 ayda aldığınız kilolardan kurtulmak çok da kolay değildir! İşte bu yüzden büyüyen yerlerimizi dikkate alarak çokta abartmamak gerekir. İlk 3 aylık süreçte normal almanız gereken kaloriye sadece 150 kkal ek yapmanız yeterli olacaktır. "Toplumun sen iki canlısın ye!" demesine aldanmadan vücudunuzun ihtiyacını karşılamak gereksiz yağ dokusu artışını engeller.

Almanız gereken besinler ve kalori tamamen kişiye özel olup bireysel olarak hesaplanmalıdır. Ama şunu bilmelisiniz ki hayatınızın en özel döneminde profesyonel destek almak en faydalısıdır. Genelde diyetisyenlerin zayıflama için var oldukları düşünülse de gebelik için diyet değil gebelik beslenmesine uygun programlar hazırlamakta ve çok da başarılı sonuçlar alınmaktadır. Gebelik sürecini hem bebeğiniz hem de kendiniz için bilinmeyenlerle dolu toplumun yönlendirmesiyle değil beslenme uzmanlarından destek alarak geçirmeniz çok faydalı olur.

Yazının Devamını Oku

Acil durum! Biri tuvaletin yerini göstersin!

28 Temmuz 2015
Hamilelik döneminde sıvı tüketmemek ve tuvalete gitmeyi ertelemek problemlere yol açıyor!

Ah şu hormonlar, tüm vücudumu etkisi altına aldılar. Sanki benden bağımsız hareket eden vücudum kontrolden çıktı! Mide bulantıları bir yana vücudumuzda olan değişiklikler her gün bizi yeniden şaşırtmayı başarabilmekte.

Sanki hamileliğimizi tuvalette geçirecekmiş hissi yaratan idrar artışı. Geceleri uykumuzu sıklıkla bölen olup olmadık yerler de bizi zor duruma sokan sık idrara çıkmanın sorumlusu büyüyen rahmimizin idrar kesesine yaptığı baskı ve tıpkı kan hacmimizdeki artış gibi hormonlara bağlı idrar miktarının artması.

Vücudun doğal süpürgesi olarak toksik maddeleri vücuttan uzaklaştıran böbreklerimiz her zamankinden daha fazla çalışmakta. Bu durum bizi ne kadar zorlasa da sıvı miktarını azaltmak doğru bir fikir değil! Aksine bol su tüketimi hamileliğinin önemli gereksinimleri arasındadır. Günde 2,5 lt kadar su tüketmek ilerde oluşabilecek ödem sorunları içinde önem taşımaktadır.

Siz siz olun gittiğiniz yerde ilk öğreneceğiniz yer tuvaletlerin yeri olsun. Bu dönemde kusmanız da varsa sıvı kaybetme yollarınız artmış demektir. Bu da hem sizin hem de bebeğiniz için zararlı bir durumdur. Sıvı alımınız yeterli değil, idrara çıkışı ve kusmayla su kaybediyorsanız muhakkak bundan doktorunuza bahsedin.

Yazının Devamını Oku

Bitmek bilmeyen bulantılar!

22 Temmuz 2015
Sevgili anne adayları bulantı kulübüne hoş geldiniz. Hamileliğin sevimsiz hediyesi bulantı ve kusmalara bu hafta da devam ediyoruz.

Sevgili anne adayları bulantı kulübüne hoş geldiniz. Geçen haftaki yazımda başlayıp bu haftada devam edeceğim hamileliğin sevimsiz hediyesi bulantı ve kusma!

En son yazdığım yazıdaki önerileri yaptığım ve yaptığınız halde hala bir düzelme yok mu? O zaman sıradaki önerileri deneme vakti geldi!

Tüm bu önerilerin işe yaracağını umut ediyor. Tüm ikiz anne adaylarına ve diğer hamilelere ferah nefesler alacakları bir hafta diliyorum.

Yazının Devamını Oku