İrem Kalkavan

Bebeklere masaj yaparken hangi yağlar kullanılır?

5 Ocak 2020
Bebekler oldukça gelişmiş koku ve tat alma duyguları ile dünyaya gelirler. Birinci trimester sonunda artık annenin yediklerinin kokusunu ayrıt edebilen bebek, doğduktan sonra zamanla değişik kokuları öğrenmeye başlar. Doğumdan sonra kokular arasındaki farkları ayrıt etmeye başlar. Ve diğer duyu organları ile birlikte artık bebeğiniz yeni hayata alışmaya başlıyor demektir.

BEBEĞE MASAJ YAPMAK NEDEN ÖNEMLİ?

Dokunmak gibi koku da bebeğinizin sağlıklı gelişiminde rol oynar. Özellikle bebeklerin ilk 6 aylık döneminde 5 duyu organını ne kadar kullanırsa gelişimine o kadar katkı sağladığı bilinmektedir. Bu nedenle bebeğimize ne kadar dokunur ve masaj yaparsak gelişimine o kadar katkı sağlamış oluruz. Bu nedenle masaj ve yağ aslında bir bütündür.

Bebeklerde tıpkı yetişkinler gibi dokunarak, koklayarak, duyarak, hissederek ve tadarak gelişimine devam etmektedir. Bunların içinde koku bebeğin hafızasında özellikle emziremeyen anneler için büyük bir avantajdır. Bebeğiniz ne kadar sizinle ten temasına geçerse bir o kadar da gelişimini, büyüme hormonu ve uyku hormonlarını vücut aktive etmektedir.

ANNEYE DAHA HIZLI BAĞLANMAYI SAĞLIYOR

Bebeğinize dokunmak ile verdiğiniz bu hazzı organik ve doğal içeriklerden oluşan masaj yağları kullanarak rahatlama rutini sağlayabilirsiniz. Bebeklerin özellikle yeni doğan dönemlerinde koku ile aldıkları sinyalleri anneye daha hızlı bağlanmalarını sağlayacaktır.

KOKULAR SİZİN SEVGİ DOLU DOKUNUŞUNUZLA BİRLEŞTİĞİNDE...

Hayatının ilk birkaç haftasında, bebeğinizin beyni hissettikleri duygular ve aldıkları kokular arasında ilişkilendirmeler yapmaya başlar. Hoş kokular, sizin sevgi dolu dokunuşunuzla birleştiğinde, bebeğinizin ömrü boyunca hatırlayacağı unutulmaz anılar yaratabilir.Bu anları güzel bir masaj yağı ile bütünleştirebilirsiniz.

Kokuların bebeğinize çağrıştırdığı anılar diğer anılara göre daha keyifli ve duygusal zekasına doğrudan pozitif etki etmesi yardımcıdır. Koku alma becerisi çok erken dönemlerde oluşan bir beceridir. Bu beceri sonradan kazılmaz ve bebeğinizin sağlıklı gelişimine çok büyük katkı sağlayan bir nörolojik etkidir.

Bu koku işleme bölgesi, hipokampüs ve entorinal korteks olarak bilinen hafıza ve amigdala olarak bilinen ve duygularımızdan sorumlu olan beyin bölümlerine kokusal olarak bağlıdır.

Sonuç olarak, kokular bu bölgeleri daha hızlı harekete geçirir ve diğer duyulara göre, duygusal olarak daha canlı anıları tetikler. Son yapılan araştırmalara göre, bebeğin burnundaki koku almadan sorumlu algılayıcı sistemlerin bilindiğinden daha karmaşık olduğu, kokunun sadece hava ile taşınan ve nefes alıp verme ile ayırt edilebilen bir duyu olmadığı tespit edilmiştir. Bu durum ise bize koku alma duyusunun anne karnından itibaren işlevsel olabileceği sonucunu doğurmaktadır. Yenidoğan bebeklerin anne sütünün kokusuna karşı zaaflarının olması anne karnında bu kokuyu tanıdıklarını ve içinde bulundukları ortamın güvenilirliğini hatırlattığı için bu kokuyu hemen ayırt edip sevdiklerini düşündürmektedir.

TATLI BADEM, LAVANTA YAĞI, PAPATYA YAĞI...

Bebeklere yapılan masaj rutinlerinde önerilen yağların başında ise tatlı badem yağı, lavanta yağı, papatya yağı gibi hoş kokuları olan ve bebeğinizin cildine hiç zarar vermeyecek yağlar tercih edebilirsiniz. Masaja başlamadan önce ellerimize bu yağlardan alıp önce ellerimizi ısıtırsak kokuda yayılıp bebeğimizin algısına ‘’ şimdi bana masaj yapılacak’’ bilgisini komut olarak göndermektedir.

KOLİK SANCISI İÇİN LAVANTA YAĞI

Kolik sancıları ve gazı olan bebeğinize lavanta yağı iyi gelecektir. Lavanta yağının uykuya yardımcı ve bebeğinizin gazını çıkarmasına yardımcı olduğu bilinmektedir. Masaj yaparken yağ seçimine alerji yapmayacak ve doğal formüllü olmasına dikkat ederek bebeğinizin tenine kullanabilirsiniz.

Dokunmak gibi koku da bebeğinizin sağlıklı gelişiminde rol oynar. Özellikle bebeklerin ilk 6 aylık döneminde 5 duyu organını ne kadar kullanırsa gelişimine o kadar katkı sağladığı bilinmektedir. Bu nedenle bebeğimize ne kadar dokunur ve masaj yaparsak gelişimine o kadar katkı sağlamış oluruz. Bu nedenle masaj ve yağ aslında bir bütündür.

Bebeklerde tıpkı yetişkinler gibi dokunarak, koklayarak, duyarak, hissederek ve tadarak gelişimine devam etmektedir. Bunların içinde koku bebeğin hafızasında özellikle emziremeyen anneler için büyük bir avantajdır. Bebeğiniz ne kadar sizinle ten temasına geçerse bir o kadar da gelişimini, büyüme hormonu ve uyku hormonlarını vücut aktive etmektedir.

Bebeğinize dokunmak ile verdiğiniz bu hazzı organik ve doğal içeriklerden oluşan masaj yağları kullanarak rahatlama rutini sağlayabilirsiniz. Bebeklerin özellikle yeni doğan dönemlerinde koku ile aldıkları sinyalleri anneye daha hızlı bağlanmalarını sağlayacaktır.

Hayatının ilk birkaç haftasında, bebeğinizin beyni hissettikleri duygular ve aldıkları kokular arasında ilişkilendirmeler yapmaya başlar. Hoş kokular, sizin sevgi dolu dokunuşunuzla birleştiğinde, bebeğinizin ömrü boyunca hatırlayacağı unutulmaz anılar yaratabilir.
Bu anları güzel bir masaj yağı ile bütünleştirebilirsiniz.

Kokuların bebeğinize çağrıştırdığı anılar diğer anılara göre daha keyifli ve duygusal zekasına doğrudan pozitif etki etmesi yardımcıdır. Koku alma becerisi çok erken dönemlerde oluşan bir beceridir. Bu beceri sonradan kazılmaz ve bebeğinizin sağlıklı gelişimine çok büyük katkı sağlayan bir nörolojik etkidir.

Bu koku işleme bölgesi, hipokampüs ve entorinal korteks olarak bilinen hafıza ve amigdala olarak bilinen ve duygularımızdan sorumlu olan beyin bölümlerine kokusal olarak bağlıdır.

Yazının Devamını Oku

Bebeğiniz masajla birlikte mışıl mışıl uyusun

3 Ocak 2020
Bebeğinizle birlikte birçok uyku rutini denemiş olabilirsiniz. Ama hiçbiri bebeğinizde işe yaramamış olabilir. Anne ile bebeğin hele ki yeni doğan bir bebek ise çevreye alışma, uyku rutini oluşturma gibi konularda erken bir dönem olduğunu öncelikle bilmekte yarar var. Özellikle ilk altı ayı bir rutine bağlı olarak geçirmemiş olabilirsiniz. Yine de geç kalmadınız. Uzmanlar bebeklerin tıpkı yetişkin insanlar gibi bir rutine bağlı olarak uykuya daldığını söylemektedir. Peki nedir bu rutin?

HEM SİZİN HEM DE BEBEĞİNİZİN UYKUYA İHTİYACI OLABİLİR

Anne ve babalarında uykusuz kaldıkları, çıkmaza girdikleri bu dönemde genelde ebeveynler nasıl hareket edeceklerini bilemeyebilirler. Uyku sorunu bebeklerde her dönemde görülen bir durumdur. Bu sebeple aslında sadece bebeğe, anne ve baba bir rutin hazırlayarak bu işe başlayabilirler. Büyüme ve dış dünyaya alışma olarak bilinen büyüme ataklarına en iyi gelen şeylerin başında masaj gelir. Bu sebeple rutine kesinlikle masajı eklemelilerdir.

BEBEK MASAJINI GÜNLÜK OLARAK UYGULAYIN VE ALIŞKANLIK HALİNE GETİRİN

Dokunmanın bebek gelişimine olan katkısı anneye her zaman yardımcı olacaktır. Annenin bebeğine dokunması ile bebekte salgılanan endorfin yani ‘’mutluluk hormonu’’ masaj ile birlikte vücutta üst seviyelere kadar çıkmış olur. Bebeğinizin uykuya geçiş evresi için lazım olan melatonin (uyku hormonu) da sağlamasına yardımcı olur. Bebeğinizin mışıl mışıl bir uyku uyuması için ona sağlıklı bir rutin hazırlayabilirsiniz. Bebek masajının günlük olarak uygulanması hem sizin hem de küçük bebeğinizin aktivitesi olabilir. Masajı bir alışkanlık haline getirin ve bunu sabah uyandığında ve akşam yatmadan bebeğinize uygulayın.

Çevresel faktörleri göz önünde bulundurarak bebeğinize sakin ve güzel bir ortam hazırlayın. En sevdiği oyuncağı ona verip, en sevdiği müzikleri açarak ilk adımı atabilirsiniz. Eğer bu rutine sabah başlarsanız artık masaj yapılacağını öğrenen bebeğiniz size akşam yardımcı olacaktır.

Örnek olarak bir rutin yaratalım:

Her akşam banyosu yaptırılıp, arkasından hemen güzel bir masaj ve emzirme, pijama giydirme, masal okuma ve odasına götürülen bir bebek bunu artık ‘’ benim uyumam lazım’’ şeklinde algılamaktadır. Nasıl ki bizler pijamalarımızı giydiğimizde aklımıza uyku geliyorsa, artık küçük bebeğinizin de bu rutinleri tekrarlayınca uykusu gelecektir. Masajın gücünün bu denli kuvvetli olması da size ilham verecektir.

Anne ve babalarında uykusuz kaldıkları, çıkmaza girdikleri bu dönemde genelde ebeveynler nasıl hareket edeceklerini bilemeyebilirler. Uyku sorunu bebeklerde her dönemde görülen bir durumdur. Bu sebeple aslında sadece bebeğe, anne ve baba bir rutin hazırlayarak bu işe başlayabilirler. Büyüme ve dış dünyaya alışma olarak bilinen büyüme ataklarına en iyi gelen şeylerin başında masaj gelir. Bu sebeple rutine kesinlikle masajı eklemelilerdir.

Dokunmanın bebek gelişimine olan katkısı anneye her zaman yardımcı olacaktır. Annenin bebeğine dokunması ile bebekte salgılanan endorfin yani ‘’mutluluk hormonu’’ masaj ile birlikte vücutta üst seviyelere kadar çıkmış olur. Bebeğinizin uykuya geçiş evresi için lazım olan melatonin (uyku hormonu) da sağlamasına yardımcı olur. Bebeğinizin mışıl mışıl bir uyku uyuması için ona sağlıklı bir rutin hazırlayabilirsiniz. Bebek masajının günlük olarak uygulanması hem sizin hem de küçük bebeğinizin aktivitesi olabilir. Masajı bir alışkanlık haline getirin ve bunu sabah uyandığında ve akşam yatmadan bebeğinize uygulayın.

Çevresel faktörleri göz önünde bulundurarak bebeğinize sakin ve güzel bir ortam hazırlayın. En sevdiği oyuncağı ona verip, en sevdiği müzikleri açarak ilk adımı atabilirsiniz. Eğer bu rutine sabah başlarsanız artık masaj yapılacağını öğrenen bebeğiniz size akşam yardımcı olacaktır.

Örnek olarak bir rutin yaratalım:

Her akşam banyosu yaptırılıp, arkasından hemen güzel bir masaj ve emzirme, pijama giydirme, masal okuma ve odasına götürülen bir bebek bunu artık ‘’ benim uyumam lazım’’ şeklinde algılamaktadır. Nasıl ki bizler pijamalarımızı giydiğimizde aklımıza uyku geliyorsa, artık küçük bebeğinizin de bu rutinleri tekrarlayınca uykusu gelecektir. Masajın gücünün bu denli kuvvetli olması da size ilham verecektir.

Yazının Devamını Oku

Bebeğime neden masaj yapmalıyım?

24 Aralık 2019
İnsan yaşamının her döneminde bağlar birinci derece önem taşır. Kişinin varlığını sürdürmesi bu bağlar sayesinde gerçekleşir. Her canlı türü, kendine verilen zaman içinde gereksinimleri doğrultusunda bağlar geliştirir. Yaşamsal önem taşıyan iletişim bağları, bebekle yetişkin arasında farklı biçimlerde kurulabilir. Bebeğin hareketleri, bakışları, kokusu yetişkini kendine bağlamaya yeter; bebek bu yakınlık içinde kendine en yakın olan anne ve babasını tanımaya başlar. Dokunma da bu bağlamda çok önemlidir.

BEBEKLERDE MASAJIN FAYDALARI NELERDİR?

    Bebeklerde tekrarlanan hareketlerle uygulanan masaj; sinir sistemi üzerinde gevşetici etki yapar ve fonksiyonlarını uyarır.Masaj yapılırken deneyimlenen algılar, bebeğin gelişimi sırasında oluşan sinir bağlantıları üzerinde rahat ve sıcak bir etki yapar. Böylece gerginlik ve dinlenme arasındaki denge sağlanmış olur.Bebeğinizde gaz sancısı varsa, doğru masaj hareketleri ile sindirim sisteminin ve bağırsakların düzenli çalışması sağlanır. Ayrıca masaj solunum sistemini uyararak daha fazla oksijen alınmasına ve bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardım eder.Bütün bunların ötesinde, masaj sayesinde bebeğinizin bedensel yapısını çok daha iyi tanıyabilirsiniz. Böylece bebek büyürken kendi bedeniyle barışık olmayı da öğrenir.Masaj sırasında bebeğin sizden alacağı çok önemli bir şey daha vardır; bu yeni dünyaya alışma ve büyüme sürecinde tenine dokunan ellerden, güvenebileceği birilerinin çok yakınında olduğunu anlayacaktır.

[fotogaleri=4539,4169]

Bebekler doğduklarında sinir sistemi gelişimi yarımdır. Zaman içinde sinirler bir türlü koruyucu kılıf geliştirirler. Bu süreç ne kadar çabuk tamamlanırsa beynin ve bedenin dışarıdan gelen uyarıları alması o kadar hızlanır. Süreç, bebeğin teni aracılığıyla aldığı uyarılar sayesinde hız kazanır. Amaç çocuğu bir süper beyin haline getirmek değil, sadece sinir bağlantılarının potansiyelini arttırarak öğrenme kapasitesini daha yüksele çıkarmaktır.

    Masajla bebeğe birçok fayda sağlamak mümkün. Şu şekilde basitçe anlatalım;Bebeklerin büyüme ağrılarının önlenmesine yardımcı olur.Bağışıklık sisteminin kuvvetlenmesine yardımcı olur.Eklemlerdeki gerilimi azaltırken ruhsal rahatlama sağlar.Bebeğin koku hafızasını geliştirir. Bebeğinizin uykuya kolay geçmesine yardımcı olur.Ayrıca, bebeklerde yeni doğan dönemindeki reflü, kolik ağrıları, kabızlık, uyku problemlerinin giderilmesinde ciddi ölçüde yarar sağladığı görülmektedir.

DOKUNMAK AYNI ZAMANDA BEBEĞİ SAKİNLEŞTİRİR

Bebeklerin kucağa alındıklarında sakinleşmesine şaşırmayın. Bu, onların en temel ihtiyaçlarından biridir. Dokunma ihtiyacı eksik kalan çocuk, yaşamı boyunca bu boşluğu doldurmaya çalışacaktır. Böyle çocuklar yetişkinlik döneminde bile aynı arayışı dürdürmeye devam ederler. İleri durumlarda dokunma eksikliği çocuklarda tedavisi mümkün olmayan kişilik bozukluklarına ya da hayata karşı ilgisizliğe yol açabilir.

Dokunma ile aktarılan sıcaklık ve güven duygusunun kişiyi bağımsızlaştırdığı ve bu sayede başkalarının farkına vararak onlarla iletişim kurmasını kolaylaştırdığı kanıtlanmıştır. Bu konuda Salvador’nun güzel bir sözünü hatırlatmak isterim; ‘’ Yavru kuş yuvada yaşamadan göklerde özgürce uçmayı öğrenemez.’’

Tensel temas çocukla anne baba arasındaki bağı güçlendirir, sevgiyi ve koruma içgüdüsünü arttırır. Çocukla bu şekilde yakınlık kuran anne baba; bebeğin henüz tam gelişmemiş sinir sisteminden kaynaklanan sıkıntılarını, ağlamasını ve ihtiyaçlarını çok daha kolay saptayabilirler. Son yıllarda toplumda, ne kadar erken yaşta yalnız kalmaya alışırsa bebeğin o kadar çabuk bağımsızlığı kazanacağı fikri benimsendi; ancak sonuçlar beklendiği gibi olmadı. Birkaç kuşak sonra, temas eksikliği çekmiş olan kişinin çocukluktan başlayarak yetişkinin döneminde de sürekli bir boşluğu doldurma çabasına girdiği gözlemlenmiştir.

Dokunmak aynı zamanda ebeveyn için de yarar sağlamaktadır. Kendine güven duygusunu geliştirir. Bebekle geçirilecek özel bir zaman dilimi yaratır. Bebeğin vücut dilini anlamakta yardımcı olur. Ayrı kalmanın dezavantajlarını aza indirir. Gevşemeye yardımcı olur. Eğlenceli bir ortam hazırlar. Bebeğe gelecekte de yardımcı olmanın temelleri atılır. Bebekle iletişim kurulur, bebeğin kendi bedenini sağlamasına yardımcı olunur.

                           

[fotogaleri=4539,4169]

Bebekler doğduklarında sinir sistemi gelişimi yarımdır. Zaman içinde sinirler bir türlü koruyucu kılıf geliştirirler. Bu süreç ne kadar çabuk tamamlanırsa beynin ve bedenin dışarıdan gelen uyarıları alması o kadar hızlanır. Süreç, bebeğin teni aracılığıyla aldığı uyarılar sayesinde hız kazanır. Amaç çocuğu bir süper beyin haline getirmek değil, sadece sinir bağlantılarının potansiyelini arttırarak öğrenme kapasitesini daha yüksele çıkarmaktır.

Bebeklerin kucağa alındıklarında sakinleşmesine şaşırmayın. Bu, onların en temel ihtiyaçlarından biridir. Dokunma ihtiyacı eksik kalan çocuk, yaşamı boyunca bu boşluğu doldurmaya çalışacaktır. Böyle çocuklar yetişkinlik döneminde bile aynı arayışı dürdürmeye devam ederler. İleri durumlarda dokunma eksikliği çocuklarda tedavisi mümkün olmayan kişilik bozukluklarına ya da hayata karşı ilgisizliğe yol açabilir.

Dokunma ile aktarılan sıcaklık ve güven duygusunun kişiyi bağımsızlaştırdığı ve bu sayede başkalarının farkına vararak onlarla iletişim kurmasını kolaylaştırdığı kanıtlanmıştır. Bu konuda Salvador’nun güzel bir sözünü hatırlatmak isterim; ‘’ Yavru kuş yuvada yaşamadan göklerde özgürce uçmayı öğrenemez.’’

Tensel temas çocukla anne baba arasındaki bağı güçlendirir, sevgiyi ve koruma içgüdüsünü arttırır. Çocukla bu şekilde yakınlık kuran anne baba; bebeğin henüz tam gelişmemiş sinir sisteminden kaynaklanan sıkıntılarını, ağlamasını ve ihtiyaçlarını çok daha kolay saptayabilirler. Son yıllarda toplumda, ne kadar erken yaşta yalnız kalmaya alışırsa bebeğin o kadar çabuk bağımsızlığı kazanacağı fikri benimsendi; ancak sonuçlar beklendiği gibi olmadı. Birkaç kuşak sonra, temas eksikliği çekmiş olan kişinin çocukluktan başlayarak yetişkinin döneminde de sürekli bir boşluğu doldurma çabasına girdiği gözlemlenmiştir.

Dokunmak aynı zamanda ebeveyn için de yarar sağlamaktadır. Kendine güven duygusunu geliştirir. Bebekle geçirilecek özel bir zaman dilimi yaratır. Bebeğin vücut dilini anlamakta yardımcı olur. Ayrı kalmanın dezavantajlarını aza indirir. Gevşemeye yardımcı olur. Eğlenceli bir ortam hazırlar. Bebeğe gelecekte de yardımcı olmanın temelleri atılır. Bebekle iletişim kurulur, bebeğin kendi bedenini sağlamasına yardımcı olunur.

                           

Yazının Devamını Oku

Bebek masajı nedir? Bebek masajı nasıl uygulanır?

17 Aralık 2019
Bebek masajının kökeni Antik çağlara dayanır. Pek çok kültürde bebeğin duyularını harekete geçirmek için kullanılmıştır. Son yıllarda da hayli önem kazanan bebek masajı, bebeğiniz ile sizin aranızdaki en güzel iletişim şekillerinden biridir.

Masaj her şeyin ötesinde çocuğa saygı duymayı, iletişim kurup onu dinlemeyi ve gereksinimlerine uyum sağlamayı öğrenmemize yardımcı olur. Unutmayalım ki bu iki kişi arasında paylaşılacak bir görevdir hem anne hem de baba bebeğiyle eşit derecede hak ederler.

[fotogaleri=4769,4761,4760]

Bebek için masaj ortalama 20 dakikadır. Ne kadar yoğun olursa olsun herkes günde 15-20 dakikasını bebeğine ayırabilir. Masaj sayesinde bebekle her anlamda ilgilenmiş oluruz. Bakışlarını takip ederek, bedeninin hangi bölümlerinin masaja ihtiyacı olduğunu ve nelerden hoşlandığını anlamak mümkündür. Dokunmak bebekler için fizyolojik işleyişi düzenler, dünyayı yeni tanıdıkları bu dönemde ne kadar pratik yaparlarsa o kadar fizyolojik ve zihinsel gelişimlerini tamamlamış olurlar.

Dokunma sayesinde hem anne hem de bebeğin sinir sistemi dengelenir ve böylelikle organizmanın fizyolojik işleyişi düzene girer. Dokunma sayesinde deriden alınan uyarılar doğrudan beyne gider ve hormonları olumlu yönde etkiler. Böylece hareket ve dinlenme zamanları düzenlenir.

Bebeğin doğumdan hemen sonra annesi ile olan yakın teması ona güvende olduğu hissiyatını verir. Annenin bedeninde doğumdan sonra rahmin dinlenmesine ve süt üretimine yardımcı olacak oksitosin ve prolaktin hormonları salgılanır. Dokunma aynı zamanda ‘’mutluluk hormonu’’ olarak bilinen ve özellikle annenin sağlığı için gerekli olan endorfinin de salgılanmasına yardımcı olur.

Bebeğe uygulanan masaj ile profesyonel tarafından yetişkinlere uygulanan masaj arasında önemli farklar vardır. Yetişkinlere yapılan masajda amaç, henüz çok narin olan kaslardaki düğümleri gevşetmek değildir. Yetişkinlerde vücudun yarısı kastan oluşurken, bebekte kas oranı bedeninin dörtte biri kadardır. Bebek masajında ana hedef, bebekle iletişim kurmaktır.

Bu nedenle öğrenilmesi gereken şey teknik değil; dinlemek, anlamak, cevap vermek, bebeğinizi sevmeniz için dokunmanın gücünü keşfetmektir. Masaj yaparken bu nedenle iletişim kopmaması için bir elin mutlaka bebekte kalması gerekir. Öncelikle bir tek bölge ile başlayın, sonra diğerini ekleyin. Yavaş yavaş bebeğiniz masaja alışacaktır ve siz de günler geçtikçe tekniği mükemmel hale getireceksiniz. Dokunma duyusunu ne kadar çok kullanırsanız o kadar beceri kazanırsınız.

Yazının Devamını Oku