Spor tesislerinin sayı ve kalite olarak artması, kullanılan ekipmanların standartının yükselmesi ve antrenörlerin gelişimi ile sporcularımızın uluslararası yarışmalarda daha fazla boy göstermesi ve istiklal marşımızı okutması da bizler için gurur kaynağı oluyor.
Sporda yaşanan olumlu gelişmelerin yanında olumsuz gelişmeler de yaşanmıyor değil. Müsabaka ya da antrenmanlarda alınan darbeler , aşırı kullanıma bağlı oluşan yaralanmalar, ekipman yetersizliği ya da zeminin uygun olmaması spor sakatlıklarına davetiye çıkarıyor.
Sportif rehabilitasyon; yaralanma öncesi koruyucu amaçlı veya yaralanma sonrası tedavi amaçlı yapılan uygulamalardır. Sporcunun yaralanma sonrası oluşan ağrı, ödem, kuvvet ve fonksiyon kaybının giderilmesi ve tekrardan hazır bir şekilde sahaya çıkabilmesi için fizik tedavi uygulamaları ve branşına özel antrenman programlarını kapsar. Aynı zaman da yaralanma öncesi yapılan testler ve sakatlık risk analizleri ile sportif başarıyı artırma ve sakatlıktan koruma amaçlı koruyucu programlarda yine sportif rehabilitasyonun bir parçasıdır.
Sporcu sağlığı riske atılmayacak kadar önemlidir. Sportif rehabilitasyon bu alanda çalışan doktor, fizyoterapist, diyetisyen, psikolog, antrenör ve masörden oluşan sağlık profesyonelleri tarafından yapılmalıdır.
Sportif rehabilitasyon profesyonel sporcular öncelikli olmak üzere amatör sporcular veya hobi amaçlı spor yapan kişiler için de uygulanabilir. Amaç aynı olsa bile bütün sporculara uygulanan tedavi ve antrenman programı aynı olmaz. Herkes aynı sporu yapmıyor, yapsa bile oynadığı pozisyon , yaralanma şekli ve vücut yapısı farklı olduğundan kişiye özel programlar uygulanmalıdır.
Sağlıklı bir insanda omurga ve kaslar çok yüksek kuvvetlere dayanabilecek yapılardır fakat yaşın ilerlemesi ile birlikte egzersiz yapmamak, kötü beslenmek, stres gibi faktörler omurgamızın yıpranmasına sebep olur. Omurga problemi ile fizik tedavi kliniklerine başvuran hastalar incelendiğinde genel olarak masa başı çalışıp egzersiz yapmayan genç bireyler olduğunu görmekteyiz. Bu kişilerin yaralanma öyküsü incelendiğinde ağır kaldırmak ya da ters hareket yapmaktan ziyade ani başlayan ağrılar, sabahları tutuk uyanmalar hatta hapşırma sonucu ile başlayan yaralanmalar görülmüştür.
Çözüm hareket etmek yani egzersiz yapmak. Bunun için illa bir spor salonuna gitmeniz şart değil. Evde ya da ofiste yapabileceğiniz basit egzersizler ile sağlığınızı korumak mümkün.
Peki ne zaman egzersiz yapmalıyız? Ağrımız varken egzersiz yaparsak ne olur?
Egzersiz en etkili ilaç diyebiliriz ama doğru zamanda yapılan doğru egzersizler için. Kas iskelet sistemi ağrımız varken egzersiz yapmak ya da egzersiz yaparken ağrının olması sağlığımıza fayda yerine zarar verebilir. Bu tip durumlarda doktor veya fizyoterapistinize danışıp vücudun biyomekaniği açısından bazı testleri yaptırıp egzersiz için uygun olup olmadığınızı kontrol ettirmeniz çok önemlidir. Burada amaç; kasların kuvvet ve dayanıklılık açısından, eklemlerin ise normal hareket açıklığı açısından egzersize uygunluğunu değerlendirmek eksik bulunan noktalarda çeşitli müdahaleler ile uygunluğu sağlamaktır.
Omurga sağlığı ihmale gelmez . Semptomlar başlamadan egzersiz yaparak önlem almak, semptomlar başladıysa tedavi için geç kalmadan doktor ya da fizyoterapiste başvurmak oldukça önemlidir!
Unutmayın, hayat harekettir.