- ABD caddelerinde keyiflerince geziyorlardı.
- Gülücükler saçıyorlardı etrafa.
- Kendilerine ev beğeniyorlardı oralardan.
- Katil çocuk için iyi bir okul bakıyorlardı.
- Umursamazlıklarına sinir oluyorduk milletçe.
- Çocukları ölen aile, hepimizden daha fazla azap çekiyordu.
*
106 gündür
NEDENSE HİÇ ŞAŞIRMADIM
NAGEHAN Alçı, sosyal medya hesabından eski eşi Rasim Kütahyalı’dan gördüğü şiddeti anlatmış.
*
Üç çeşit şiddeti yaşamış Nagehan:
BİR: Psikolojik. İKİ: Fiziksel. ÜÇ: Ekonomik.
*
Rasim Ozan Kütahyalı denilen şahsın ekranlarda sergilediği performansı görüp de “Bu adam hiçbir kadını incitmez, bu adam kadına şiddet uygulayacak bir adam değildir” diyecek bir kişi bile çıkmaz.
O bakımdan hiç şaşırmadım.
Hep şöyle haberler yaptım:
*
- Kıyafetleri yüzünden alınmadılar.
- Kıyafetleri yüzünden kapıda kaldılar.
- Kıyafetleri yüzünden kovuldular.
- Kıyafetleri yüzünden...
*
28 Şubat, tarihin çöplüğüne gitmişken...
“Yüzük aracılığıyla siyasi mesaj veriyor” düşüncesi, aklımın ucundan bile geçmedi.
Söylediğim sadece şuydu:
“Bahçeli’nin ilginç yüzüklerinden biri daha.”
*
Fakat gelin görün ki...
Birçok kişi, Bahçeli’nin yüzüğü aracılığıyla mesaj verdiğini söyledi.
Hatta bazıları, yüzüğü bir dosyanın üstüne koyduğunu, bunun da planlı olabileceğini söyledi.
- GELİR DAĞILIMI: Gelir dağılımındaki adaletsizlik ayyuka çıkmış durumda. Aşırı zenginlerin Davos’ta “Bizden daha fazla vergi alın, yoksa işler karışacak” falan demesi, sorunun hangi boyutta olduğunu gösteriyor. Merkez siyaset, işin bu kısmını görmezden geliyor.
*
- GÖÇ DALGASI: Savaşların, ekonomik sıkıntıların doğurduğu büyük göç dalgalarından kaynaklı bir öfke var Avrupa’da. Gerçi merkez siyaset de aşırı sağın güçlenmesini engellemek için göçmen karşıtı politikalara sarılmaya başladı ama aşırı sağ bu konuda çok daha net.
*
- AHALİDEKİ ÖFKE: Hayattan kopuk, fazlasıyla uçuk, aile değerlerini takmayan, kitlelerin muhafazakâr yaklaşımlarıyla zerre kadar ilgilenmeyen liberal fantezilerin sesinin yüksek çıkması, ahaliyi bezdirdi. Buna karşı bir öfke var ahalide. Merkez siyaset, bu öfkeyi anlamadı ve anlamamaya devam ediyor.
FRANSA MÜLTECİLERİN PARASINI ÖDEDİKLERİ EVİDİR
Peki neyi de yapmışlar?
Şunu:
*
- İkisi de çabuk öfkeleniyor.
- İkisi de fazla iddialı.
- İkisi de burnundan asla kıl aldırmıyor.
- İkisi de gözünün üstünde kaşın var dedirtmiyor.
- İkisi de her an arıza çıkaracakmış gibi duruyor.
- İkisinin de “kendini fazla beğenmek” gibi bir sorunu var.
- İkisi de öne başka kimsenin çıkmasını istemiyor.
-
Her taraftan “Kadınlar saç rengini neden değiştirir” diye pek bilmiş analizler yükselmeye başladı.
*
Sanki kadınlar apayrı bir türmüş gibi. Sanki bütün kadınlar hep aynı kalıplarla davranırlarmış gibi. Sanki birbirinden farklı kadınlar olamazmış gibi. Sanki birey olma özelliği kadınlarda yokmuş gibi.
Genelliyorlar da genelliyorlar.
*
Öyle şakacıktan şöyle bir değinip geçmiyorlar ha!
Oturmuşlar ciddi ciddi, üstelik “bilimsel” olduğunu iddia ederek hüküm veriyorlar:
*