Karantinada Üretkenlik Baskısı

Telefonlarımızın ekranında ansızın önümüze düşen günlük ekran kullanım süresinin hepimizi şoke ettiği şu günlerde, üretkenliğimiz ile ilgili ikileme düşmemiz de maalesef kaçınılmaz oluyor. Eğer siz de sosyal medyada gezinirken ekmek ya da yoga yapan insanları görmekten sıkılıyor, ama hiçbirini yapmadığınız için küçük bir vicdan azabı da hissediyorsanız, yalnız değilsiniz.

Haberin Devamı

Karantinada boş vaktimizi verimli değerlendirmeye yönelik popüler kültürün dayattığı söylemlerin, şu anda içinde bulunduğumuz sosyolojik durumun getirdiği belirsizlikle baş etmeye çalışan birçok insanda daha fazla kaygı yarattığı gerçektir. Aynı anda hem üretken hem tembel hissedebilen, bazen ne düşünüp ne hissedeceğine bile karar veremeyen herkes için belirtmek gerekir ki, aynen hislerimiz gibi deneyimlediğimiz şey de eşi benzeri olmayan tamamen farklı bir durum. Her gün duyduğumuz, gördüğümüz ya da maruz kaldığımız olaylar zihnimizde hiçbir kategoriye yerleştiremediğimiz türden. İşte tam da bu sebepten, yepyeni bir olaya uyum sağlama sürecinde, geleceğimizin bu denli belirsiz olmasının yarattığı kaygıdan hepimiz az çok payımızı alıyoruz. Her ne kadar bu durumla sağlıklı şekilde başa çıkmanın yollarından birinin zihni farklı aktivitelere yönlendirmek olduğu bilinse de, bunları yapmak istemiyor olmanız da gayet normaldir. Hepimizin aşina olduğu ihtiyaçlar hiyerarşisinde bile sağlık ve güvenlik ihtiyaçları karşılanmadan insanın kendini gerçekleştirebilmesi mümkün gözükmez. İçinde bulunulan belirsizlik ve endişe ile baş etme yöntemleri her birey için farklılık gösterirken, belli aktiviteleri herkesin yapması gerektiği gibi bir algının sizi tüketmesine izin vermeyin. Sadece bu duruma başarılı bir şekilde uyum sağlayabiliyor olmanızın bile bir iyi hal göstergesi olduğunu hatırlayın. Üretken olamasanız bile yine de önemli ruhsal ihtiyaçlarınızı mutlaka gözetin;

1) Kendinizi örseleme davranışından kaçının.

Haberin Devamı

Uyum sürecinde kendinizi bazen yorgun, günlük aktivitelerinizden, düzeninizden, yeme alışkanlığınızdan ufak tavizler verirken bulduğunuz için kendinizi suçlamayın. Önce kendinizle barışık olmanızın süreçten sağlıklı bir şekilde sıyrılmak için önemli olduğunu unutmayın.

2) Hayatınızı başkalarınınkiyle kıyaslamayın.

Fazla sosyal medya kullanımı, kendinizi başkalarıyla kıyaslayarak, hayatınızda yapamadığınız ya da eksik yaptığınız şeyler üzerine daha fazla düşünmeye itip yetersiz hissettirebilir. Bu süreçte biraz yavaşlayın ve kendinizi yapmanız, yaşamanız, okumanız, deneyimlemeniz ‘’gerektiğini’’ hissettiren yorucu düşüncelerden azat edin.

Haberin Devamı

3) Yardım isteyin.

İhtiyaç hissettiğiniz anda kimden ve nasıl psikolojik destek alacağınızı iyi bilin. Bu eşinizden destek istemek, ailenizle görüntülü konuşmak, muhabbetinin size iyi geldiğini hissettiğiniz bir arkadaşınızı aramak yahut şu anda birçok uzman tarafından sunulan sayısız psikolojik yardım uygulamasına başvurmak bile olabilir.

Son olarak, hepimizin aynı gemide olduğunu ve bu uyum süreciyle bir şekilde baş etmeye çalıştığımızı unutmayın. Gelecek hayat, yaşadığınız krizleri fırsata çevirmeniz için sizi sayısız kere sınayacak, şimdi mola vakti.

Psikolog Merve Nur Çimen

 

Yazarın Tüm Yazıları