ALERJİK hastalıklar, aşırı duyarlılık ile karakterlidir. Bir kişinin polen, toz akarları, ilaç, gıda, arı zehiri gibi alerjenlere karşı normalde vermemesi gereken bir tepki vermesidir. Bu tepkiyi veren kişinin bağışıklık sistemidir. Bunların bir kısmı kişinin ani ölümüne yol açabilir. Arı, ilaç ve gıda alerjisi alerjik şoka (anafilaksi) sebep olup, dakikalar içinde kişiyi öldürebilir. Bir kısım alerjik hastalıklar ise sık olarak görülür, insanların önemli bir kısmını etkiler. Alerjik nezle ve kurdeşen (ürtiker) bu özelliğe sahiptir. Bu hastalıklar kişilerin hayat kalitesini, okul ve iş başarısını olumsuz etkiler. Alerjik astım ise kronik seyirli olup hastanın hayatını riske sokar. İç Hastalıkları Alerji ve İmmünoloji Uzmanı Prof. Dr. Ali Kokuludağ, bu konuyla ilgili ayrıntılı bilgiler verdi:
#1EGE Üniversitesi akademisyenlerinin arı zehiri üzerine yaptıkları bilimsel çalışmalarla ilgili bilgi verildi. Propolis, arı zehiri, arı sütü gibi arı ürünlerinin sağlıkta kullanılmasına ‘apiterapi’ deniyor. Apiterapiyle tedavi dünyada hızla yayılıyor.Türkiye, 8.1 milyon kovanla dünyanın üçüncü büyük arıcılık ülkesi. Bu kovanlardan bal dışında katma değeri çok yüksek sağlık ürünleri üreterek hem üretici kalkınır, hem de döviz girişi sağlanabilir. O nedenle Egeli akademisyenlerin Türkiye’nin her köşesinden arı zehiri örnekleri toplayarak kimyasal özelliklerini belirleme ve sağlıkta kullanılabilecek standartlara getirme çalışmaları çok önemli.
#1Son zamanlarda doğal tedavilere bir yönelişte gözle görülür bir artış söz konusu. Alternatif ya da tamamlayıcı tedaviler kapsamına da giren bu uygulamalardan birisi de arı ve arı ürünleriyle yapılan tedaviler. Ülkemiz bal üretiminde dünyada söz sahibi ancak arı kaynaklı ürün skalası dünyadaki uygulamaları göz önünde bulundurulduğunda pek iç açıcı değil maalesef. Son zamanlarda olaya akademisyenlerin ilgi duyması önemli bir gelişme. Bu bağlamda gerek akademisyenler gerekse üreticiler işbirliği yaparak nitelikli ürünlerin ortaya çıkmasına katkı sağlamaktadırlar.
#Apiterapi Hangi Hastalıklara İyi GelirEski çağlardan beri tedavi edici özellikleri bilinmesine rağmen bal, Türkiye'de gıda maddesi olmanın ötesine geçemiyor. Balın modern tıptaki önemine dikkat çekmek amacıyla 16-17 Ekim 2014 tarihlerinde Şifa Üniversitesi’nde düzenlenen Apiterapi Sempozyumu’nun sonuç bildirgesinde, modern tıbbın bal ve ürünleri üzerinde daha fazla çalışma yapması istendi. Dr. Eren Akçiçek ve Prof. Dr. Banu Yücel imzası ile yayımlanan sonuç bildirgesinde önemli tespitler yer alıyor.
Bitkisel tedavi, Türkiye’de alternatif tıp denince akla ilk gelen yöntemlerden biri. İnsanoğlunun binlerce yıldır nesilden nesle aktardığı şifalı bitkilerle tedavi yöntemi, bütün kültürlerde mevcut. Dünyanın en eski tıbbi tedavi yöntemi olarak bilinir. Bugün anıldığı yaygın adıyla Fitoterapi, sadece bitkilerin kullanılmasıyla uygulanan bir alternatif tedavi yöntemi.
Multipl Skleroz (MS) ve eklem romatizmalarını Arı zehirinin iyileştirdiği ve tedavi ettiği bilimsel olarak kanıtlandı. Alman ve Romanya Apiterapi Merkezi Başkanı Dr. Stefan Stangaciu, " Arı zehirli bilinçli olarak kullanıldığında ve uygulandığında MS ve eklem romatizmalarına,bel ve boyun fıtığı gibi ağrılara iyi gelmekte ve tedavi etmektedir." dedi. Romen Doktor Staugaciu. " Arı zehiri kremi özellikle MS, ekrem rotazimları, bel ve boyun fıtığı gibi rahatsızlıklarda kullanılıyor. Kovanlardan özel yöntemlerle alınan arı zehiri içindeki proteinler ve dolaşımı hızlandırma etkisiyle MS ve romatizya ve bölgesel ağrılara iyi gelmektedir. Arı sokması yöntemi de bağışıklığı artırmaktadır. Hastalıklı bölgelere canlı arıyı yönlendirip sıkturuyoruz. Bu vucuda direkt olarak arı zehirinin verilmesi işlemidir. Yanı alerjik bir durum yoksa,arı sokması acısı dışınde yararlı bir olaydır. Bunların tümü bilimsel olarak kabul edilmiştir." şeklinde konuştu. Oktay ENSARİ-Vedat DOĞAN/KAYSERİ,DHA
#Htvhaber