Yerle bir olan binadan mucize kurtuluş: 9. kattan yere yuvarlandılar
Güncelleme Tarihi:
Adana’da 13 katlı bir binanın enkazındayım. Yerle bir olmuş durumdaki bu apartmanın 9’uncu katında mucize bir kurtuluş yaşanmış. Abdurrahman Arnas ve eşi, korkunç bir sarsıntıyla yatak odalarından bir anda kendilerini 4’üncü katta, oradan da zeminde bulmuş...
Bu gördüğünüz fotoğraf 13 katlı bir binaya ait. Yerle bir olmuş durumda. İşte bu binada 9. katta Arnas ailesi deprem gecesi Abdurrahman Arnas’ın evinde buluştu. Anneleri kanser hastası olduğu için nasıl bir tedavi yöntemi izleyeceklerini konuştular. Evde Abdurrahman Arnas, eşi Seval Seyhan Arnas, anneleri, Abdurrahman Arnas’ın kardeşleri Fatih Arnas, Burak Arnas, birinin kızı ve diğerinin kız arkadaşı bulunuyordu. Gece herkes uyumaya çekildi. Sonrasını hastaneden çıkarak gelen ve enkazın başında ailesini bekleyen Abdurrahman Arnas’tan aktarıyorum:
HANDE FIRAT ADANA’DAN BİLDİRİYOR/Abdurrahman Arnas ve eşi Seval Seyhan Arnas, yaşadıklarını ağlayarak anlattı.
KALK DEPREM OLUYOR!
- Eşim Seval uyandırdı, Abdurrahman kalk deprem oluyor diye... Acayip bir ses. Bir anda bina yıkılmaya başladı.
- İki duvar sırtıma çapraz şekilde kapandı. Ben kaldırdım, eşim yardım etti.
- İkimiz bir anda 9. kattan yuvarlandık, dördüncü kata sonra zemine...
- Biz yerdeydik ama tüm ailemiz enkaz altında kalmıştı.
- Allah kimseye yaşatmasın. Öldüm sandım.
- Tüm ailemi kaybetmek istemiyorum.
Bu sözleri söylerken o da eşi de ben de ağlıyordum.
Gecenin ilerleyen saatlerinde Seval Seyhan Arnas’tan mesaj aldım; “16 yaşındaki yeğenimizin biz hastanedeyken çıkarıldığı, hastaneye götürüldüğü söyleniyor. Tüm hastanelere baktık, bulamıyoruz” yazıyordu. Mesajı Zeydan Karalar ile paylaştım.
ADANA SPOR SALONU/Evleri yıkılanlar, spor salonunda konaklıyor.
BAŞKAN KARALAR: ‘BİNALAR DAĞILDI DEMİR YOKTU’
Deprem bölgesine karayoluyla ulaşmak çok kolay olmadı. İlk durağım Adana idi. Önce Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na gittim. Ben kapıdan girdiğimde Belediye Afet Kurulu toplantı halindeydi. Ben toplantıya katıldığım anda masada Adanalıların akşamı nasıl geçireceği ve ihtiyaçları konuşuluyordu. Çadır, ısıtıcı, yemek dağıtımının organizasyonu yapılıyordu.
Adım adım yardım rehberiMASANIN ALTINA GİRDİK
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, deprem olduğunu anladığında eşiyle birlikte masanın altına girdi. Biter bitmez de evinden çıkarak belediyeye gitti. Adanalıların doğal olarak evlerine girmeye korktuğunu belirten Karalar; “AFAD ile birlikte çadırlar kuruldu, salonlar hazırlandı, bir yandan da enkazlarda arama kurtarma çalışmalarımız sürüyor” dedi. Kriz merkezindeki toplantıda Adana’da yıkılan binaların hemen hepsinin 90’lı yılların sonunda yapılan binalar olduğu söylendi ve “Dağıldılar, demir yoktu” ifadesi kullanıldı.
KRİZİ BİZZAT CUMHURBAŞKANI YÖNETİYOR
Sonra enkazlardan birine gittim... AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik ve MHP Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz ile de orada karşılaştım. Sadir Durmaz Osmaniye’den gelmişti, “Tablo orada, buradan çok kötü” dedi. Ömer Çelik ise hem alınan tedbirleri anlattı, hem de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın krizi bizzat yönettiğini söyledi.
‘Hayat’ın kolonları kesilmiş‘YAŞAYAN BİLİR ANLATILMAZ’
Sonraki durağım Adana Spor Salonu idi. 30 bin metrekarelik bir alan depremzedeler için hazırlanmıştı. Onlarla oturdum, neler yaşadıklarını sordum. Serdar Işıkel, eşi ve dört kızı uyurken, sarsıntı ve en büyük kızlarının çığlıkları ile uyandılar. Kızlar yatakların arasına çöktü, anne ile baba ise kapı eşiğine geçti. Sarsıntının geçmesini beklediler, sonra da kedilerini de alarak sokağa fırladılar. Serdar Işıkel, “Anlatılmaz, anlatılabilecek gibi değil, sadece yaşayan bilir” dedi.
SOSYAL MEDYA YALANLARI
Spor salonunda herkes akşam saat 8’i bekliyordu. Neden, ne oldu diye sordum. Sosyal medyada “Saat 20.00’da deprem olacak” haberi dolanıyor dediler. Saati kim, nasıl biliyormuş dedim. Sosyal medyada bu haberleri yazanlar; bu vatandaşlarımız uykuda büyük bir depreme yakalandılar. Büyük bir travma geçiriyorlar. Yakınlarını kaybettiler, kimileri yakınlarının enkazdan yakınlarının çıkmasını bekliyor. Yapmayın, yazmayın böyle yalanları... Günahtır, siz bunları yazdığınızda onlar o depremi bir daha yaşıyor.
Uçtaki enerji Hatay’ı yıktıHANDE FIRAT’IN YOL İZLENİMİ
ADANA-HATAY ARASI CENNETTEN CEHENNEME GİDEN YOL
Adana’dan çıkınca bir süre iki tarafı yemyeşil bir otobandan ilerledik. Yeşillik ister istemez bir anlığına da olsa depremi unutturdu. Ama sadece bir anlığına… Önce İskenderun’da kara dumanlarla karşılaştık. Limanda konteynırlar yanıyor, ekipler söndürmeye çalışıyordu. Sonra… Bir süre sonra, gözlerime inanamadığım Hatay’a girdik. Her yer yıkık, binalar yerle bir olmuş, önlerinde ağlayan, sallanan insanlar, dinmeyen ambulans sesleri, kaldırımda hayatını kaybedenler…
Sema Arslan
“YARDIM BEKLİYORUZ”
Hatay’ın girişinde başladı enkazlar ve etrafında çaresizce bekleyen gözü yaşlı insanlar. Her enkazın tepesinde birkaç kişi, bazılarında kimse yoktu. İki blok halindeki 8 katlı bir bina yerle bir olmuş, önünde bekleyen, ağlayan kız çocukları… Sema Arslan ile orada tanıştım. Yengesi ve bir buçuk ile sekiz yaşındaki yeğenleri o binada oturuyormuş. Deprem olmadan önce akşam onlardaymış, sonra ayrılmış. Onlar hâlâ binada ama enkazın altında.
Hasan Biter
Sema Arslan; “Şu ana kadar profesyonel bir yardım ekibi gelmedi. Çok çaresiziz” dedi. Sonra yanımıza yaşlı bir amca yaklaştı. Hasan Biter… Aynı binada ikinci katta oturuyormuş eşiyle birlikte. “Duvar yıkıldı, ben açıkta kaldım ama eşim içeride” dedi. Gözü yaşlı bekliyordu…
Ayhan Bey
EV DEĞİL MEZAR YAPMIŞLAR
Az ileride büyük bir enkazın önünde durduk. Yerle bir olmuş diğerleri gibi… Sekiz katlı binanın ikinci katında oturan Ayhan Bey, eşi ve kızı iki metreden aşağıya atlamışlar. O anları şöyle anlattı; “Eşim beyin travması geçirdi. İyiyiz. Canımızı kurtarmanın derdindeydik. Ama her şeyim gitti, her şeyim bu enkazda” dedi ve gözyaşlarına boğuldu. İşte o anda bir başka depremzede “Koca binaya 8 milimetrelik demir kullanmışlar, adam ev değil, mezar yapmış mezar” dedi.
Hatay’da yaşanan acı tarifsiz...
EKİP VE HİLTİ SORUNU
Biliyorum alan büyük... Biliyorum büyük bir felaket. Ancak, Hatay çaresiz. Salı günümü Hatay’ı gezerek geçirdim, bazı yerlerde profesyonel müdahale var. Ancak ne yazık ki birçok yerde yok. Dayanamayan depremzedeler enkazın üzerine çıkıp, kendisi müdahale ediyor. Her yerden “Sessizlik” uyarısını, sonra da “Sesimi duyan var mı? sorusunu duyuyorsunuz. Eğer bir ses duyulursa, bu sefer “Hilti var mı?” sorusu yükseliyor. Üç ayrı yerde hilti arandığına bizzat gözlerimle şahit oldum. Beni her gören şunları söyledi:
- Arama kurtarma ekiplerini bekliyoruz.
- Ailelerimiz hâlâ enkazların altında, sesimizi duyurun.
- Çok çaresiziz.
- Arabada kalıyoruz yakıt lazım, yeterli yakıt yok.
- Isınma ve barınma sorunumuz var.
Bunları yazmak görevim, umarım sesleri olmuşumdur. Deprem çok büyük ve önden geleceği belliydi. O depremzedenin söylediği gibi ev değil niye mezar yapılmış? Zemin projeleri ne kadar doğru etüt edilmiş? Projeler ne kadar doğru? Malzemeden ne kadar çalınmış? Minimum beton ve demir mi kullanılmış, neden? İş yapım tekniklerine ne kadar uyulmuş?
Bu soruların yanıtları mutlaka ama mutlaka bulunmalı. Tabii önce Hatay’ın sesi duyulmalı, yaraları sarılmalı. Ama sonra hesap mutlaka sorulmalı.
ŞOKA GİREN SURİYELİ DEDE
Depremde enkazdan oğlu sağ çıktı, kendisi de bir süre sonra kafasına darbe almış olarak çatıya ulaşabildi. Ancak gelini ve torunu vefat etmişti. Oğlu aşağıdan babasına atlamaması için yalvardı. Bir süre sonra kepçe geldi, bir gencin yardımıyla Suriyeli dede indirildi. Ama şoktaydı ve arabaların ortasına doğru koşmaya başladı. Kendini öldürmek ister gibiydi. Dedeyi gençler yakaladı.
ADANA HAVA DURUMU
EN DÜŞÜK 2 EN YÜKSEK 10: YAĞIŞ YOK
Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamaya göre Adana’da hava durumu şöyle olacak: Bugünden itibaren hafta sonu dahil yağış yok. Bugün en düşük sıcaklık 2, en yüksek sıcaklık 10, yarın en düşük sıcaklık 0, en yüksek sıcaklık 11 derece olacak.