‘İstanbul için yola çıkıyorum’

İSTANBUL Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, dün saat 12.00’de beklenen açıklamasını yapmak için Haliç Kongre Merkezi’nde basının karşısına geçti. Tüm parti ve seçmenlerine ‘İstanbul ittifakı’ çağrısında bulunan İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “İstanbul’u kaza-nan Türkiye’yi kazanır” sözüne vurgu yaparak, “Bu sözü önemsiyorum. Şüphesiz yerel seçimlerde İstanbul’u kazanmak büyük bir siyasi başarı-dır. Ama ben ‘İstanbul’u kazanan Türkiye’yi kazanır’ sözünü sadece seçim galibiyeti olarak anlamıyorum. Ben Büyükşehir Belediye Başkanı oldu-ğumda, tüm halkımıza bu mukaddes şehrin en başarılı belediye başkanı olacağıma söz verdim. Bu sözü tutmaya devam edeceğim. İstanbul’u kazanan kişi, milletin ona tanıdığı bu fırsatı iyi değerlendirir, milletin takdirini kazanırsa, bu başarı onu ulusal ve uluslararası siyasette başka noktalara taşır. Buna şüphe yok” dedi.

İSTANBUL İTTİFAKI KURMAYA GELİYORUM

İmamoğlu, yaptığı açıklamada özetle şunları söyledi: “İstanbul’u bir kez daha savunmak için yola çıkıyorum. Dört sene boyunca olduğu gibi 16 milyona eşit hizmet götürmek için yola çıkıyorum. 2019’da olduğu gibi, CHP’li yol arkadaşlarımla, farklı partilere gönül veren İstanbullularla, İstanbul gönüllüleriyle tekrar ‘İstanbul ittifakı’nı kurma-ya geliyorum. İstanbulluları ve tüm yurttaşlarımı da bu yürüyüşe davet ediyorum.

‘ELİMDEN GELENİ YAPACAĞIM’

Ben hayatım boyunca bir koltuğa değil bir misyona aday oldum. Cesur demokrasi, cesur bir toplum ve cesur liderlerle mümkün olabilir. İstan-bul’u tekrar kazanmak için, parti ayrımı yapmadan, beraberce hareket etmemiz gerekiyor. Ben 2019 seçimlerindeki gibi partiler ötesi ‘İstanbul ittifakı’nı kurmak için elimden geleni yapacağım. Muhalefet partilerinin de bu şuurla hareket edeceğine, bu meselenin partiler üstü bir mesele olduğunun anlaşılacağına gönülden inanıyorum.

Mayıs 2023 seçimlerinde yaşadığımız hayal kırıklığı beni çok derinden üzmüştür. Bunu birçok vesile ile dile getirdim. Halkımızdan bu seçim mağlubiyetinden dolayı özür diledim. Bu hayal kırıklığının nedenlerinden biri de yenilginin sorumluluğunu üstlenme, gerçekle yüzleşme konusun-da gerekli duyarlılığın gösterilmemesidir. 28 Mayıs gecesinden başlayarak ortaya konan tavır, partililerimizi, seçmenlerimizi anlamak ve hissetmek kaygısından maalesef uzaktır.

İKİNCİ PARTİ OLMAKLA ÖVÜNÜLMEZ

Ne var ki benim dünyamda umutsuzluğa yer yoktur. Umudun önündeki bütün engelleri kaldırmalıyız. Ben bu mağlubiyetin partimizde köklü ve kapsayıcı bir tazelenme sürecinin başlamasına vesile olduğunu görüyorum. Bu uğurda partimin değişimi, dönüşümü siyaset hayatımın önemli bir misyonudur. Artık CHP seçim kaybedemez. Kaybetmemeli. CHP ikinci parti olmakla övünemez. Övünmemeli. Durumu idare edemez. Etmemeli. Önümüzdeki seçimlerde sadece belediye başkanlıklarını değil, Belediye Meclislerini de kazanmalıyız. Dönüşümü başaramadığımız takdirde seçim sonrası oluşan hayal kırıklığının kalıcı hale gelmesi büyük bir risktir. Bu risk önümüzdeki yerel se-çimlerin kazanılmasında çok büyük bir engeldir. Ben, partimin bir evladı olarak, bu dönüşüme içerikli ve etkin bir şekilde katkı sunmaya var gücümle devam edeceğim.”

KILIÇDAROĞLU’YLA KONUŞTU MU

Genel Başkanımızla çok saygı ve sevgi çerçevesinde mesajlarımız oldu. Genel Başkanımla 4 kez yaptığım buluşmada değişim ve dönüşüm sürecinin zaruri olduğunu ifade ederken, kendimle ilgili hiçbir şart koşmadan süreci ifade ettim. Sohbetimin içinde bir genel başkanlık vs gibi bir şartım zaten olmaz, olamaz. Partinin kurulları, heyetleri, kongreleri vardır. Varsayımlarla bugünden konuşmak doğru değil. Sayın Genel Başkanımızın kurultayda aday olup olmadığını bilmiyoruz. Kurultayın ne zaman olacağını dahi bilmiyoruz. Böylesi bir varsayım süreciyle tariflerin yapılmasını kendi adıma doğru bulmam. Genel Başkanımızla tabii ki çeşitli vesilelerle görüşüyoruz. Elbette mesajlaşıyoruz da. Ama mesajlarımız İstanbul’la ilgili hususlar üzerinden olmuştur. Siyasi zeminle, benimle bir irtibatı olmamıştır. En son Tunceli’den, oradaki ziyaretimle ilgili bilgiler paylaşmıştım.

İSTANBUL’LA MÜHÜRLÜYÜM

İstanbul aynı zamanda Türkiye’nin sorunlarının nasıl çözüleceğinin sınav yeridir, laboratuvardır. Tam da bu nedenle; evet İstanbul’u kazanmak Türkiye’yi kazanmaktır. İstanbul ve Türkiye’nin kaderleri mühürlüdür. Ben de kendi kaderimi İstanbul’la mühürlü kabul ediyorum.

NEDEN ‘ADAYIM’ DEMEDİ

- EKREM İmamoğlu konuşmasının ardından gazetecilerin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkanlığına yeniden aday olup olmayacağını neden net bir şekilde ifade etmediği sorusunu şöyle yanıtladı:

“Parti disiplinini iyi bilen insanım. Parti içerisinde görevli bazı kişilerin kamuoyunda yaptığı bir kısım açıklamalar ne kadar kritik bir disiplin sorunu ise, benim de ‘Adayım’ demem aynı sorunu içerir. Ben ‘Adayım’ demedim, ‘Yola çıkıyorum’ dedim. Bu bakımdan, bu yolculuğun güçlü olduğunu görüyorum. İstanbul’da 2019’dan daha güçlü bir milletin ittifakının şimdiden kurulacağını görüyorum.

GENEL BAŞKANLIK ŞARTIM OLAMAZ

Kemal Kılıçdaroğlu’na bunu defalarca ifade ettiğimi söyledim. Beni benden dinleyiniz. Koltuk üzerinden asla bir tartışmanın parçası olmadım, olmam. Bunu en iyi bilen kıymetli Genel Başkanımdır. 28 Mayıs’tan sonra yaptığım açıklamada neredeysem tam da oradayım. Değişim talebimi 4 kez Genel Başkanımıza ilettim. Ben hâlâ Sayın Genel Başkan’ın, değişim ve dönüşüm sürecinin liderliğini yaparak bu süreci hazırlaması gerektiğini düşünüyorum.

ÖZGÜR ÖZEL VURGUSU

Cumhuriyet Halk Partisi’nin tarihini bilen, geçmişi tertemiz evlatları vardır. Bunlardan biri Özgür Özel’dir. Başkaları da vardır. Bunlar zaman içerisinde konuşulur.”

KAÇAK GÜREŞMEM

Aday olmamın usulleri ve süreçleri vardır. Uzlaşma benim doğal kültürümde olan bir şey ama yanlışla uzlaşmam. Sorumluluk duygusuyla hareket edeceğim. Ülkem adına büyük hayallerim var. Dünya ile ilgili düşüncelerim var. Büyük fotoğrafı da asla ıskalamam. Kaçak güreşmem. Doğruları söylerim. Bunlardan biri de elbette ki CHP, İstanbul, Türkiye ve Dünya.”