BİR SORUDAN FAZLASI | Neden korkudan keyif alıyorum? 

Güncelleme Tarihi:

BİR SORUDAN FAZLASI | Neden korkudan keyif alıyorum
Oluşturulma Tarihi: Kasım 13, 2022 13:03

Hiç düşündünüz mü neden bazı insanlar hayaletleri, yaratıkları ve tüyler ürperten cinayetleri konu olan korku filmlerini anlam veremediğimiz bir şekilde tutkuyla izler ve bundan zevk alır? Biz merak ettik ve hem konunun uzmanları ile hem de bu korkusuzlarla konuştuk.

Haberin Devamı

Korkuya olan merakımızı giderebildiğimiz filmler, diğer türlere kıyasla çok popüler olmasa da cezbedici gücünü hiçbir dönem kaybetmemesiyle dikkat çekiyor. 

Ekran karşısında soluksuz kaldığımız o gerilim dolu anlarda vücudumuzda da ciddi tepkiler gözleniyor. Terliyoruz, kalp atışlarımız hızlanıyor ve kaslarımız geriliyor. Aşırı strese maruz kaldığımız anlarda cildimizde karıncalanmalar yaşanırken, gerilimin had safhaya çıktığı esnada midemiz bulanıyor. Korku azaldığında ise yüksek bir zevk ve tatmin duygusuyla baş başa kalıyoruz.

Peki, korku filmi izledikçe rahatlayan, etrafındakiler korktukça daha zevk alan, resmen izlemeden duramayan korku aşıklarının bu tutkuları ne zaman ve nasıl başladı? Korku filmi izledikçe ne yaşıyorlar?

'BANA ARTIK ROMANTİK KOMEDİ GİBİ GELİYOR' 

Ülker R. (44)

Haberin Devamı

Kendimi bildim bileli korku filmlerine bayılıyorum. Bana artık korku filmi izlerken romantik komedi izliyormuşum gibi geliyor. Aslında bu durum beni üzüyor çünkü korkabileceğim hiçbir film kalmadı. Benim bu korku filmi sevgim babamdan geliyor. Kendisi korku filmi izlemeyi çok severdi, küçük yaşlardan beri ablam ve ben de onunla izlemek isterdik. Babam yanımızda olduğu için hiç korkmazdık ve hep gülerek izlerdik. Örneğin 13. Cuma’yı ve Yaşayan Ölüler Gecesi’ni 80’lerde izledim ve ne izlerken ne de sonrasında en ufak bir korku hissettim.

Özellikle izlediğim filmlerdeki mekanları çok merak ederim ve saatlerce internette araştırırım. Mesela en sevdiğim filmlerden biri olan Lanetli Ev (The Haunting in Connecticut) bir şeytan çıkarma filmi. Filmde bir ailenin oğlunun başına gelen olaylar anlatıyor.

Filmin sonunda çocuk bir şekilde bu olaylardan kurtuluyor. Annesi haliyle bu korkunç olayların yaşandığı evden taşınmak istediği için evi oldukça ucuz bir fiyata satıyor.  Evi alan kişi ile yıllar sonra röportaj yapıyorlar. Gazeteci evin yeni sahibine “Evde sizi rahatsız eden ya da korkutan şeyler var mı?” diye soruyor.

Kadın “Hayır, sadece insanlar filmin gerçek bir hikaye olduğunu öğrendikten sonra evi görmek için geliyorlar. Yemek yaparken camda iki elini cama yaslamış içeriyi görmek isteyen bir surat gördüğünüzü düşünün, rahatsız edici tek şey bu” diyor. 

Haberin Devamı

Yıllar sonra Amerika’ya gittiğimde ilk yaptığım şey tabii ki ne yapıp edip bu evi ziyaret etmek oldu fakat ben mutfak camına kadar gidip kafamı yaslamadım, uzaktan baktım ve fotoğrafını çektim.

BİR SORUDAN FAZLASI | Neden korkudan keyif alıyorum

İnanın gerçekten hâlâ acayip karanlık bir enerjisi var. Keşke imkânım olsa da izlediğim filmlerdeki mekanlara, evlere gidebilsem o atmosferi yaşayabilsem.

Benim bu korku filmi sevdamı çoğu arkadaşım biliyor ve anlam veremiyorlar, “Sende kesin bir arıza var” diyorlar ama ben bir sorunum olduğunu düşünmüyorum. Nasıl ki bazı insanlar komedi sever, bazıları bilim kurgu, bazıları belgesel, ben de bu türü seviyorum işte. Altında bir şey aramak yersiz…

Haberin Devamı

‘RESMEN KORKU FİLMİ BAĞIMLISI OLDUM’

Kemal Y. (38)

Uzun zamandır korku filmleri izliyorum. Belki tuhaf gelecek ama ilk izlediğim filmlerden korkmamıştım. Sanırım ilk Scream veya 13. Cuma’yı izlemiştim. Bana saçma geldiklerini hatırlıyorum. Tabii sonrasında izlediğim filmlerde korku öğeleri biraz daha artmıştı.

Özellikle, gizemli bir şekilde ve tehdit ortadan kalkmadan biten filmler beni de etkilemeye başlamıştı. Bir de ben bütün korku filmlerini gündüz izliyorum. Küçüklüğümden beri böyle. Sanırım korku filmlerini gece izlemenin daha korkutucu olduğunu düşündüğüm için böyle yaptım; bilemiyorum. Bu bence işe de yarıyor. Yani korku filmlerini gündüz izleyince o kadar korkmuyorum.

Haberin Devamı

Tabii, son dönem çekilen bazı sert filmlerle de karşılaştım. Örneğin, Sinister’ın beni epey zorladığını hatırlıyorum. Muhtemelen akşam izleseydim o geceyi uykusuz geçirirdim. Elbette bu kadar korku filmi izlemenin psikoloji üzerinde de olumsuz etkileri de oluyor. Özellikle, arka arkaya filmlerden sonra sürekli tanımlayamadığım bir endişe duygusu yaşıyorum.

Fakat, korku filmlerinden vazgeçmem mümkün olmuyor, resmen bağımlısı oldum. Çünkü kişisel olarak benim sinemadan beklentim, üzerimde güçlü bir etki bırakması. Komediler, dramlar vb. içerikler unutulup giderken kaliteli ve sağlam bir korkuyu her zaman hatırlıyoruz. Düşünsenize 60 yıl önce çekilen Eraserhead’in bazı bölümleri aradan geçen zamana rağmen hala bizi etkileyebiliyor. 

Haberin Devamı

‘YANIMDAKİ KORKTUKÇA DAHA ÇOK HOŞUMA GİDİYOR’

Serap B. (43)

Ben çocukluğumdan beri korku filmi izlemeyi severim. Önceden sadece birkaç kanal olduğu için televizyonda denk geldikçe izlerdim, sonra o kadar hoşuma gitmeye başladı ki CD almaya ve internetten izlemeye başladım. Beni görenler ekrana bile bakamazdı ben ise büyük bir keyifle izlerdim ve onlara şaşırırdım. Sonuçta bunlar filmi gerçek değil ki? “Bu çocuk niye böyle oldu?” cümlesini aile üyelerimden çok sık duyduğum için ben de acaba neden böyle şeyleri izlemeyi seviyorum diye sorgulamaya başladım. Nitekim korku filmi izlerken, kendimizi hiçbir şekilde tehlikeye atmadan heyecanlanıyoruz. Ben heyecanlanmayı seviyorum, nasıl ki adrenalin bağımlıları tehlikeli işler yapıyor benim için de korku filmi izlemek kendimi tehlikeye atmadan adrenalin yükselten bir şey.  O gerilim ve belirsizlik hoşuma gidiyor. Benim için masrafsız, sorunsuz ve keyifli bir aktivite kısacası…

Korku filmini yalnızken de izlerim ama yanımda azıcık korkan biri olunca daha çok keyif alıyorum. Yani neden bilmiyorum ama yanımdakinin korkması bana ayrı bir keyif veriyor. 

90’larda Chucky filmi çok meşhurdu. Bu filmi izlemek için ablalarım ve kuzenlerimi de ikna ettim. Onlar gelmeden önce en büyük bebeğimi yatağın altına sakladım. Işıklar kapalı izlediğimiz için ben hariç herkes korku içinde izliyordu filmi. Chucky’nin bıçağı çektiği ilk sahnede ben de yaptım yapacağımı. Bebeği yatağın altından çıkarıp Chucky gibi ses çıkararak üstlerine attım. Eminim o gün onların izledikleri son korku filmi oldu. O kadar korktular ki hepsi çığlık çığlığa evi terk ettiler. Sanırım izlerken en çok keyif aldığım korku filmi oydu.

BİR SORUDAN FAZLASI | Neden korkudan keyif alıyorum

‘BENİM İÇİN TERAPİ GİBİ’

Cem K. (34)

Ben küçük yaşlarımdan beri korku filmleri izliyorum. Korku filmleriyle 'Elm Sokağında Kâbus' ile tanıştım. O zamanlarda TV kanallarında izleme fırsatı bulmuştum ve filmdeki Freddy Krueger karakterini her hatırladığımda uykularımın kaçtığını hatırlıyorum. Fakat, bilemediğim bir nedenle bu filmleri fırsat buldukça izlemeye devam ediyordum. Daha sonra DVD filmlerle birlikte bir korku film külliyatım da oldu. Eski filmleri izleme fırsatı buldum. Ne kadar çok korku izlersem korku hissimin biraz daha azaldığını hatırlıyorum. Ta ki, Uzakdoğu korku filmleriyle tanışıncaya kadar.

2010’da Halka filmini izledim ve çok korktuğumu hatırlıyorum. Birkaç hafta etkisinden çıkamadım. Gözümü kapayamadım bile. Daha sonra filmi tekrar izlemeye karar verdim. Yine aynı şey oldu; sonunu getirmeden kapattığımı hatırlıyorum. Daha sonra Garez’i izledim ve yavaş yavaş bu filmle birlikte Uzakdoğu korku filmlerini de izleyebilir hale geldim. Açıkçası her filmde yine geriliyorum; kalbimin çok hızlı attığını hissediyorum ama sonrasında bir rahatlama geliyor. Korku sonrası iyi oluyorum. Benim için bir tür terapi gibi.

Peki ama yaşattığı gerilime ve psikolojik etkilerine rağmen neden bazı insanlar korku filmlerinden vazgeçemiyor? Korkudan zevk almamıza yol açan temel faktör ne?

KORKU HİSSİNİN BEYİNİN NERESİNDE MEYDANA GELDİĞİ BİLİNMİYOR

Uzmanlara göre beynin merkezinde bulunan ve korku tepkilerimizi kontrol eden badem şeklindeki nöron demeti amigdala, gerekli durumlarda vücudumuzda bulunan adrenal kortikal sistemini devreye sokarak ‘kaç veya savaş’ talimatını veriyor.

Vücudun korku senaryolarına karşı geliştirmiş olduğu bu savunma mekanizması, adrenalinin artmasına ve kortizol kaynaklı kan basıncının yükselmesine neden oluyor. İngiltere’de bulunan Bristol Üniversitesi nöroloji uzmanlarından Dr. Charlotte Lawrenson, “Korku karşısında sinir sistemlerinin nasıl çalıştığını anlasak da bu konuda hâlâ bilmeyen birçok şey var” dedi. 

Duygusal uyaranlara veya tehdit edici bir ortama maruz kaldığımızda beyindeki sinir sisteminin aktive olduğunu söyleyen Dr. Lawrenson, beynin tehdit edici uyaranlara karşı böyle tepki verdiğini belirtti. 

Buna karşın Dr. Lawrenson, korku hissinin beynin tam olarak hangi bölgesinde meydana geldiğini bilmediklerini de belirtti. 

‘TEHLİKE VE KORKU ANISI BİRİKTİRİYORUZ’

 Dr. Lawrenson, beynin korku tehdidini gerçek kabul ettiği anlarda savunma mekanizmasını etkinleştirdiğini ve bir tür tehlike anısı biriktirdiğini de söyledi. 

Tehlike anısına değinen bir başka uzman olan Dr. Elena Paci, “Tehlike ve korku anısı hipokampusta aktarılır ve saklanır. Böylece bir sonraki karşılaşmada tehdit anında hatırlanır ve buna karşı daha önceden tanımlanan savunma mekanizması devreye girer. Özellikle, korku filmleri karşısındaki tepkilerimizin nedeni de bu ‘tehlike anısı’ndan aktarımdır” ifadelerini kullandı. 

Korku, eski bir duygu ve korku hikâyeleri insanlık tarihinin her dönemine damga vurdu. Korku hikâyelerinin İlk çağlarda tehlikeli hayvanlara karşı geliştirilen anlatılardan türediğini söyleyen uzmanlar, bu hikayelerin bir tür hayatta kalma refleksi olduğunu belirtiyor. 

Günümüz toplumlarında ise korku öğeleri “çağın endişeleriyle” birleşiyor. Bu dönemde korku öğeleri arasında paranormal etkiler ve teknolojik endişeleri körükleyen filmler ön plana çıkıyor.  

BİR SORUDAN FAZLASI | Neden korkudan keyif alıyorum

KORKU SENARYOLARI BİR TÜR SAVUNMA MEKANİZMASI OLUŞTURUYOR

Özellikle 2020’de vizyona giren filmlerin önemli bir kısmı virüsler ve dünyayı etkisi altına alan pandemi ile ilgiliydi. Peki insanlar içinde bulundukları çağın endişelerini yansıtan korku filmlerini neden bu kadar çok izliyor?

Bu sorunun cevabını arayan Danimarka'nın Aarhus Üniversitesi'nden Prof. Marc Malmdorf-Andersen, korku filmlerinin “belirsizliğe” karşı bir öğrenme potansiyeli sunduğunu, korku öğeleri fazla olsa da insanların karşılarına çıkacak olası senaryoları görmek için bu filmlere ihtiyaç duyduğunu söyledi.

“Kendinizi en kötü senaryolar içinde hayal ediyor olmanızı, ileriye yönelik savunma mekanizmalarınızı geliştirmeniz açısından bir tür hazırlık olarak görmek mümkün” diyen Prof. Malmdorf-Andersen, Covid-19 pandemisi sırasında korku filmleri tutkunları üzerinde yapılan araştırmada, bu kişilerin psikolojik olarak daha dayanıklı olduğunun ortaya çıktığını belirtti. 

“Eğlence amaçlı izlenen korku filmleri duygusal durumu düzenlemede ve zor koşullarla mücadelede yardımcı” diyen Malmdorf-Andersen, korkudan zevk almanın ona bir “oyun biçimi” olarak bakılması durumunda anlamlı olduğunu söyledi ve ekledi:

“Korkutucu uyaranlardan zevk almak, öngörülemeyen durumları kavramakla ilgili gibi görünüyor. Aynı şekilde, orta derecede sürprizler ve onları anlamlandırma çabamızla da şekillenebilen bir süre bu.”

ADRENALİN KİŞİNİN HIZLI VE GÜÇLÜ TEPKİ VERMESİNİ SAĞLIYOR

Korku filmi seyreden kişilerin dışardan gelecek tehlikelere daha dayanıklı olmasının sebebinin tehlikeli uyaranlara cevap verme donanımı kazanmış olmaları olduğunu söyleyen Yurdakul, korku filmi izlerken gerilen sonra rahatlayan, sonra yine başka nedenlerle gerilen kişinin ufak uyaranlara hızlı tepki vereceğini, çünkü adrenalinin vücudu koruyup savaşmaya ya da kaçmaya hazırlayan, vücudun savunma mekanizması olduğunu ve kişinin hızlı ve güçlü tepki verebilmesini sağladığını vurguladı.

‘KORKU VE ZEVK ARASINDA TATLI BİR NOKTA VAR’

Korku filmlerinin alışılmadık durumlarla başa çıkmada ve “öngörülemeyen” durumları tahmin etmede bir strateji sunduğunu belirten uzmanlar, korku ve zevk arasında “tatlı nokta” olabileceğini de belirtiyor. 

Zevk ve korku arasındaki ilişkiyi araştıran Prof. Malmdorf-Andersen, bizi korkutan senaryoların neden bu kadar cazip geldiği üzerine araştırma yaptı. “Korku evinden kaçış” oyununda denekleri gözlemleyen Prof. Malmdorf-Andersen, “Sonuçlarımız korku ve zevk arasında bir 'tatlı nokta' olabileceğini gösteriyor. Bir korku selinin ardından gelen hızlı rahatlama, beyinde iyi hissettiren kimyasalların (endorfin ve dopamin) salgılanmasına neden oluyor” ifadelerini kullandı.

Psikiyatrist-Psikoterapist Dr. Sabri Yurdakul ise neden korkudan hoşlandığımızı, bunun altında yatan psikolojik nedenleri şöyle sıraladı:

En önemli nedenin korku filmlerinin kandaki adrenalin düzeyini artırması olduğunu söyleyen Yurdakul, bu filmleri seyreden kişilerin sürekli olarak gerginlik hissettiğini, özellikle iyi filmlerde heyecan ve gerilimin film boyunca en üst düzeyde olduğunu, kana karışan adrenalinin kişinin kendini enerjik ve canlı hissetmesine yol açtığını ve kişiye kendini iyi hissettirdiğini ifade etti.

Bir diğer nedenin merak duygusunu canlı tutması olduğunu söyleyen Yurdakul, sürekli olarak "Ne oldu? Şimdi ne olacak? Nereden, ne çıkacak?" düşüncesinin merak duygusunu kamçılayarak kişinin ilgisini yüksek tuttuğunu ve bu durumun korku filmlerinden hoşlanmayı beraberinde getirdiğini belirtti.

BİR SORUDAN FAZLASI | Neden korkudan keyif alıyorum

HEYECAN VERİCİ OLAYLARA DAHA AZ TEPKİ VEREBİLİRLER

Peki, sürekli korku filmi izleyen kişilerde ne gibi psikolojik sorunlar baş gösterebilir?

Sürekli korku filmi izleyen insanlarda yüksek gerginlik ve korku hissinin bir süre sonra kalıcı olarak devam edebileceğini ve diğer insanlara göre daha yüksek kaygı duygusu ile yaşamaya alışıp kaygılı bir insan haline gelebileceğini belirten Yurdakul, bu durumun kaygı bozukluklarına ve panik duygusunun tetiklenmesine neden olabileceğinin altını çizdi. Yaşanan gerginliğin uyku kalitesini bozabileceğini ve kâbus görmeye neden olabileceğini sözlerine ekleyen Yurdakul, ayrıca bu kişiler heyecan duygusunu üst düzeyde yaşadıkları için günlük hayatın heyecan verici olaylarına diğer insanlara göre daha az tepki vereceklerini belirtti.

YAŞ SINIRI UYARILARINA DİKKAT EDİN

Yurdakul, çocukların ve gençlerin korku filmlerini sevmelerine rağmen yetişkinlere göre daha fazla etkileneceği, filmlerin bu yaş grubunun yalnız başlarına yatmaktan, tuvalete, banyoya gitmekten, evde kendi başlarına kalmaktan korkar hale gelmelerine neden olacağı, bu nedenle filmlerdeki yaş sınırı uyarılarına uyulması gerektiği konusunda aileleri uyardı ve yetişkinler için de korku filmi seyretmenin çok iyi bir şey olmadığını sözlerine ekledi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!