Üstün yeteneklilerin okulu kapanmayacak

Güncelleme Tarihi:

Üstün yeteneklilerin okulu kapanmayacak
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 24, 2013 12:30

Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürü Prof. Dr. Mustafa Baloğlu, Türkiye’de üstün yetenekli öğrencilerin eğitim aldığı tek devlet kurumu olan Beyazıt Ford Otosan İlkokulu’nun kapanmayacağını ve çocukların bulundukları ortamda akranlarından ayrılmadan eğitime devam edeceklerini söyledi.

Haberin Devamı

Müdür Prof. Dr. Mustafa Baloğlu, üstün yetenekli öğrencilerin de eğitim aldığı Beyazıt Ford Otosan İlkokulu’nun kapanmayacağını, aksine proje süresince burada geliştirilen programların diğer okullarda da uygulanabileceğini ve yaygınlaştırılabileceğini belirtti. Baloğlu, kamuoyunda “4+4+4 “ olarak bilinen zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılmasına ilişkin yasa gereği, okulların ilkokul ve ortaokul diye ikiye ayrıldığını hatırlattı.
Prof. Dr. Mustafa Baloğlu, bu okulun da İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğünün verdiği karar gereği ilkokul olarak devam edeceğini söyledi. Karar doğrultusunda bu ilkokuldan mezun olanların başka bir ortaokula devam edebileceğini belirten Baloğlu, öğrencilerin ayrıca ilgili adımları takip ederek bölgelerindeki bilim ve sanat merkezlerinden de destek eğitimi alabileceklerini dile getirdi. Baloğlu, okulun “4+4+4 Yasası”na bağlı olarak ilkokul ve ortaokul olarak ilgili il milli eğitim müdürlüğünce yeniden yapılandırıldığını anlatarak, Ocak 2013’te yayınlanan üstün yeteneklilere ilişkin Strateji ve Uygulama Planı’nda yer alan ilkokullarda üstün yetenekli öğrencilerin bulunduğu ortamlarda akranlarından ayrılmadan eğitime almaları hükmü doğrultusunda eğitime devam ettiğini bildirdi.
Protokol gereği her dönem başında Beyazıt Ford Otosan İlkokulu’nda 12’şer üstün yetenekli ve 12’şer normal gelişen öğrenciden oluşan iki sınıf oluşturulduğunu ve 24 üstün yetenekli öğrencinin kaynaştırma yoluyla eğitim aldığını anlatan Baloğlu, “Yasal düzenlemelerden sonra bu yıl 5’inci sınıfa geçen öğrenciler eğitimlerine kendi adreslerine uygun bir ortaokulda da devam edebilecekler” diye konuştu.

Haberin Devamı

"Tüm öğrenciler yeteneklerine uygun eğitim alabilmeli"

Okulun kapanmasının söz konusu olmadığını vurgulayan Baloğlu, bu ilkokulun adrese dayalı kayıt sistemiyle eğitime devam edeceğini dile getirdi.
Baloğlu, “Okul kapanmıyor ama o şekilde bir misyonu kalmıyor. Ortaokul olacak okulda ise üstün yetenekli öğrenci alınabilir” dedi. Bütün bu kararların ilgili yasa dolayısıyla alınmak zorunda olduğuna dikkati çeken Baloğlu, yasa ve Strateji ve Uygulama Planı doğrultusunda yapılması gereken bazı değişiklikler olduğuna işaret etti. Baloğlu, “Bu çocukları biz sistemin içine attık, ne olursa olsunlar gibi bir mantığımız yok. Elimizden geldiği kadar sisteme ek parçalar koymak istiyoruz” diye konuştu.

Haberin Devamı

Uygulanacak yeni strateji ile tüm özel yetenekli öğrencilerin zenginleştirilmiş ortamlarda eğitim almalarının sağlanacağını anlatan Baloğlu, sınırlı sayıda öğrenci yerine tüm öğrencilerin fırsat eşitliği içinde yeteneklerine uygun eğitim alabilmelerini amaçladıklarını söyledi. Baloğlu, bu şekilde eğitim veren okulların iyileştirilmesi ve programlar hazırlanarak Türkiye geneline yayılması gerektiğini de dile getirdi.

Bir veli dava açtı

Öte yandan okulda 4 yıl okuyan ve sistemin değişmesi üzerine ortaokulu okuyabilmek için başka bir okula kayıt yaptırmak zorunda kalan Tunahan Karatay’ın babası Osman Karatay, İstanbul 9. Bölge İdare Mahkemesi’ne verdiği dilekçede, okul dönüşümlerine ilişkin idari işlemin öncelikle yürütmesinin durdurulması ve iptalini istedi.
Beyazıt’taki okulun önünde toplanan bir grup öğrenci ve velileri, “Üstünler Kime Emanet?” yazılı pankart açarak, “Zeka üstünlüğü, milletin de üstünlüğüdür”, “Yatcaz kalkacaz, hop başka okuldayız” ve “Üstünüm diye zulmetme” yazılı dövizler açtı.
Çeşitli sloganlar atan grup adına açıklama yapan Okul Aile Birliği Başkanı Ebru Üstüncan, Milli Eğtim Bakanlığı ve İstanbul Üniversitesi arasında imzalanan protokol gereği okula öğrenci alımı için sınav yapıldığını, sınavın sonucunda da en başarılı öğrencilerin seçilerek, 8 yıllık eğitim için okula kayıt yaptıklarını söyledi.
Kazanılan hakların devamının hukuken zorunluluk olduğuna vurgu yapan Üstüncan, “Aksi halde kazanılmış hakkın ihlali söz konusudur. Bu haklarımızın ve projenin korunması için bunun devamı sağlanıp, eksikliklerin ivedilikle giderilmesi gerekir. Diğer tüm özür grubundaki çocuklarımızın nasıl ki eğitim hakları Anayasa ile koruma altına alınmış ve özel eğitim hakları verilmişse bu artı özür grubundaki çocuklarımızın da özel eğitim hakları Anayasa ile koruma altına alınmıştır” diye konuştu.

“Yaramaz, ukala, şımarık” olarak adlandırılıyorlar

Öğrenci velilerinin birçok maddi sorumluluğun altına girerek, çocuklarının bu okulda eğitime devam etmesi için uğraştıklarını aktaran Üstüncan, tek taleplerinin bu okulda özel eğitimli öğretmenlerle eğitimin devam etmesi olduğunu belirtti.
Üstün zekalı çocuklara eğitim görme imkanı sağlanamadığında, öğrencilerin farklı ortamlarda “yaramaz”, “ukala” ve “şımarık” gibi adlandırıldıklarını dile getiren Üstüncan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu çocuklar damgalanmakta ve normal sınıf ortamında ötekileştirilip, tekleştirilip, yalnızlık ve mutsuzluğa itilip, içine ve dünyaya kapanan bireyler haline getiriliyor. Yarının Türkiyesi’ne ve dünyasına yön verecek bu değerlerin bu şekilde kaybedilmesine olanak vermeden, okulumuzda İl Milli Eğitimi Müdürlüğünün 27 Haziran 2013 yazısıyla sonlandırılan projenin ivedilikle devamının sağlanması, birinci sınıflara kayıtlara yapacak çocukların yine sınavla alınması, diğer ilçelerde emsali olan okullarda olduğu gibi çocuklarımızın ilk ve ortaokulu aynı binada okumalarına fırsat verilmesi ve dolayısıyla çocuklarımızın bugüne kadar ki bilimsel başarılarının biz velilerin de emeklerinin heba edilmemesi, bu cevherlerin kayıp değil, tam dersine devletimize birer kazanç olması dileğiyle okulumuzdaki eğitim ve öğretimin eskisi gibi devamının sağlanmasını yetkililerden talep ediyoruz.”

“Yetkililere sesimizi duyuramadık”

Davayı açan veli Osman Karatay, burada okuyan üstün zekalı çocukların uzak ilçelerden geldiğini, bu çocukların daha iyi bir eğitim alabilmeleri için benzer özellikli çocukların bir arada olması gerektiğini anlatarak, “Kimi arkadaşlarımız işlerini değiştirerek bu okula yakın bir yerde çalışmaya başladı, kimisi evlerini değiştirdi. Çok erken saatlerde kalkıp buralara kadar gelmek zorunda kaldılar. Burada öğrenciler de bu kadar zorluğa katlanarak, İstanbul trafiğinde çile çekti. Bunların sebebi vatana, millete faydalı birer birey olmak istemeleriydi. Fakat bu şekilde buradaki eğitimin hiçbir veliye hiçbir öğrenciye sorulmadan sonlandırılıyor olması ve bunun devamının nerede olacağının bilinmiyor olması, bizler açısından ciddi bir kaygı oluşturmaktadır” ifadelerini kullandı. Yetkililere seslerini duyuramadıkları için dava açtıklarını vurgulayan Karatay, okulun kapanması halinde çocuklarını nereye kaydedeceklerini bilmediklerini, kendilerine de bu okul yerine yeni bir bina tahsis edilmediğini bildirdi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!