Ödül aslında bir cezadır

Güncelleme Tarihi:

Ödül aslında bir cezadır
Oluşturulma Tarihi: Nisan 08, 2019 11:14

Başlığı okuyan pek çok kişinin bu da ne demek dediğini duyar gibiyim. Evet ödül aslında bir cezadır. Şimdi bana ayrılan bu sınırlı yerde tezimi açıklamaya çalışacağım.

Haberin Devamı

Yıllarca bize, gerek eğitimciler gerekse psikologlar, ödülün motive edici bir unsur olduğunu söyleyip durdular. Hatta zorla kafamıza soktular. Bizi buna inandırdılar. Fakat son yıllarda yapılan araştırmalar, ödülün sağladığı motivasyonun çok kısa süreli olduğu uzun vadede sağlam bir kişilik oluşturmada tam tersi yan etki yaptığını ortaya koyuyor. Kişi, ödüle bağımlı bir hale geliyor, ödülden ve övgüden vazgeçtiğinde veya ödül ortadan kalktığında kendisinde yanlış yapma hakkı görüyor. Ödevini yapan çocuğa bunun karşılığında ‘Aferin, süpersin’ gibi övgüler yağdırırsanız veya ona herhangi bir ödül verirseniz, çocuk övgü sözlerinden, alacağı ödülden vazgeçerek kendisinde ödev yapmama hakkı görür. İyi davrandığı için veya sorumluluğunu yerine getirdiği için ödül alan bir çocuk, bir müddet sonra bunu pazarlık konusu yapabilir, ‘Verirsen yaparım, vermezsen yapmam’ diyebilir. Çünkü, çocuk rüşvete alışır, ödül onda bağımlılık yapar.

Haberin Devamı

ÖDÜL OLARAK VERİLEN ÇİKOLATANIN ETKİSİ TADI GEÇENE KADAR
Yapılan bir araştırmada resim yapmayı seven çocuklara, yaptıkları her resim için ödül verilmeye başlanmış. Bir süre sonra çocukların daha az resim yaptıkları görülmüş. Neden çocuklar önce sevdikleri için resim yaparlarken, bir süre sonra ödül için resim yapmaya başlamışlar? Çünkü, gerçek iç motivasyonları yok olduğundan için giderek resim yapmayı bırakmışlar. Unutmayın, ödül olarak verdiğiniz çikolatanın etkisi, çikolatanın tadı geçene kadar olur. Güzel bir ürün ortaya çıkarma, başarıya ulaşma arzusu, ödül alma isteğinden daha özendirici olmalı. Çünkü bunun hazzı, ödülünki gibi geçici değil, tam aksine uzun süreli ve teşvik edicidir.

ÖDÜL, ÖVGÜ GERÇEK YAŞAMLA DA ÖRTÜŞMÜYOR
Ödül, övgü, gerçek yaşamla da örtüşmüyor. Kırmızı ışıkta duran sürücüye kimse ödül vermiyor, aferin demiyor. Çünkü kırmızı ışıkta durmak onun görevi, sorumluluğu. Aynı şey çocuk için de geçerli. Ödevini yapmak onun görevi, sorumluluğu. Yapmak zorunda olduğu şeyleri yapan bir insana ödül verdiğinizde ‘Demek ki benim bunu yapmama hakkım da var’ düşüncesini oluşturuyorsunuz. Kırmızı ışıkta duran insanlara ödül verildiğini düşünün. Bir müddet sonra, ödülden vazgeçen pek çok insanın kırmızı ışıkta geçeceğini tahmin etmek çok zor olmasa gerek. Bunun gibi örnekleri çoğaltmak mümkün. Bunlar da gösteriyor ki ödül görev ve sorumluluk duygusunun ortadan kalkmasına neden oluyor.

Haberin Devamı

TOPLUMSAL VE BİREYSEL SORUMLULUĞUN YERLEŞMESİNDE ETKİSİ YOK
Ödül sadece bu zararlarıyla da kalmıyor. Toronto ile Arizona Eyaleti üniversitelerinde yapılan araştırmalar, toplum beklentisine uygun davranışların ödüllendirilmesinin, kişilerin birbirine yardım etme, sevgi gösterme ve paylaşım gibi değerleri fazla önemsemediklerini gösteriyor. Çünkü ortada ödül olunca diğer kişiler rakip durumuna geliyor. Rakip olunca da onları geçme arzusu, yardımlaşma, iş birliği ve paylaşımı ortadan kalkıyor. Özetleyecek olursak, iyi davranışın ödüllendirilmesinin, toplumsal ve bireysel sorumluluğun yerleşmesinde etkisi yok.

ÖDÜL ZARARLIYSA ÇOCUĞUMUZU NASIL MOTİVE EDECEĞİZ?
Yapmanız gereken, hazzı geçici olan ödülün yerine kalıcı olan doğru davranışı onaylama yöntemini kullanacağız. Onaylanmak kişiyi uzun süreli motive eder. Onay da karşılık beklenmez, çocuğun kendini tatmin duygusu var. Kardeşiyle iyi geçinen çocuğa ‘Aferin kardeşine iyi davranıyorsun’ yerine ‘Kardeşinle iyi anlaşman, gelecekte iyi bir ikili olacağınızı gösteriyor’, okulda sınavlardan yüksek notlar alan öğrenciye ‘Yüksek not aldığın için seninle gurur duyuyoruz’ yerine ‘Notların okulda durumunun çok iyi olduğunu gösteriyor. Böyle çalışmaya devam edersen hedefine ulaşman zor olmayacak’, odasını toplamış bir çocuğa ‘Tebrik ederim seni, odanı çok güzel toplamışsın’ yerine ‘Odanın durumu gelecekte çok düzenli ve tertipli bir insan olacağını gösteriyor, bu da yaşamını kolaylaştıracaktır’ gibi onay cümleleri kullanılmalı.

Haberin Devamı

Yukarıda verilen örnek cümlelerin arasındaki farka dikkat edin. İlk cümlelerde o anki davranış için övgü var, ikinci cümlelerdeye olumlu davranışı onaylama ve geleceğe yönelik uzun süreli bir motivasyon var. Sonuç olarak; ödül kısa vadede iyi gibi gözükse de uzun vadede zarar verir. Bir işe duyulan ilgiyi azaltır, içten gelen motivasyonun giderek azalmasına bunun yerine dış motivasyona bağımlı hale gelmemize neden olur.

ZEKAİ ÖZGÜR KİMDİR?
Zekai Özgür, Ankara Bahçelievler Öğretmen Okulu mezunu. Yurdun çeşitli yerlerinde görev yaptıktan sonra 1988 yılında Anadolu Üniversitesi’ni, 390 bin öğretmen arasında Türkiye 8'incisi; Ankara 3'üncüsü olarak bitirdi. Meslek hayatı süresince çalıştığı yörelerde eğitim-öğretimin kalitesinin artmasına katkılar sağladı. Çalıştığı her yerde Anadolu liselerine öğrenci hazırladı. Yüzlerce öğrenciyi Anadolu liselerine yetiştirmeyi başardı. Milli Eğitim Bakanlığı’nca Onur Belgesi, İlköğretim Genel Müdürlüğü’nce iki kez aylıkla ödüllendirme, değişik yıllarda olmak üzere Ankara Valiliği’nce iki takdirname, kaymakamlıkça üç takdirname, iki başarı belgesi ve Ankara İl Eğitim Müdürlüğü’nce 22 teşekkür belgesiyle ödüllendirildi. Sayısız kurs ve seminere katıldı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!