Gerçekten isterseniz başarabilirsiniz

Güncelleme Tarihi:

Gerçekten isterseniz başarabilirsiniz
Oluşturulma Tarihi: Haziran 13, 2016 09:00

Hangi LYS’lere gireceğinize karar verdiniz, onlar için hazırlıklarınızı sürdürüyorsunuz. Bu sınavlarda asıl önemli olan puanlar değil, adayların başarı sıraları. Şu anda uygulanan üniversiteye giriş sisteminde, başarı sıralamasında en sonlarda yer alan adayların bile yerleşmesi mümkün.

Haberin Devamı

YGS’de başarı sırası yönünden çok gerilerde kalmalarına rağmen yarışı bırakmayarak LYS’de çok ön sıralara yükselebilmiş adaylar, sistemin anlaşılması için iyi bir gösterge. Özellikle YGS sonrasında başarı sırasını ve puanını yeterli görmeyip yarıştan kopma eğiliminde olan arkadaşlar, YGS ile LYS başarı sıraları ilişkisi konusundaki şu örnekleri mutlaka incelemeli: Örneğin YGS-1’de 421 bin 331 başarı sırasındaki aday MF-1 yerleştirme puanında 216 bin 836’ya yükseldi ve 204 bin 495 kişi öne geçti. YGS-5 başarı sırası 645 bin 127 olan, TM-2 yerleştirme puanında 249 bin 661 oldu ve 395 bin 466 kişinin önünde yer aldı. YGS-3’te 975 bin 681’inci adayın TS-2 yerleştirme puanında başarı sırası 151 bin 274 oldu. 824 bin 407 kişi öne geçerek üniversiteye yerleşti. Başarılı olmak için önce bunu çok istemeli, başarabileceğimize yürekten inanmalı ve elimizden geleni değil; sonuç için gereken neyse onu gerçekleştirmeliyiz.

Haberin Devamı

KAYGILIYIM, NE YAPMALIYIM?

Sınav kaygısı, sınavlara yönelik her türlü olumsuz duygu ve düşüncenin bizi etkilemesi olarak tanımlanabilir. Kaygı, genellikle kötü bir şey olacakmış düşüncesi ile ortaya çıkan gerginlik durumudur. Hedeflerimizi çok yüksek tutmamız, ailenin veya yakın çevrenin aşırı beklentileri, çalışma alışkanlıklarımızın bulunmaması, hemen her konuda olumsuz ve negatif düşüncelere sahip olmak, uyku düzensizliği ve yanlış beslenme alışkanlıkları da doğrudan veya dolaylı yollardan bizi kaygılandıran nedenlerden.

Önceliğimiz üniversite kazanmaksa hâlâ yapılacak çok şey var. Dünü değiştiremeyiz. Yarın, bugüne bağlı ve ne olacağını bilmiyoruz. Fakat “bugün ve şu an” kontrolünüzde. Gününüzü, günlerinizi nasıl değerlendirdiğiniz sınavlarda alacağınız sonuçların nasıl olacağını belirleyecek. Çalışmayı siz kendiniz istemelisiniz ve bunun için nedenleriniz olmalı. Hem üniversiteli olmayı ummak hem de bunun için parmağını bile kıpırdatmamak pek de akıllıca bir tutum sayılmaz. Fakat biliyorsunuz, her zaman yaptığımızı yaparsak her zaman aldığımız sonucu alıyoruz; farklı bir sonuç istiyorsak, neleri değiştirmeliyiz, düşünün lütfen.

Haberin Devamı

BAHANELER ÜRETMEYİN, ÇALIŞIN

Son dönemlerde başarıyı artırmak için sadece deneme sınavı çözmek yetmez; ayrıntıları hatırlamak için konu anlatımlı kitaplardan ve soru bankalarından çalışmaya devam etmelisiniz. Hazirandaki son zamanlar ise bol soru örnekleriyle karşılaşarak, deneme çözerek sınav deneyiminde en üst noktaya varma döneminiz olmalı.

Deneme sınavlarından sonra da fark ettiğiniz gibi, sınavdaki soruları yeniden çözmeye çalıştığınızda yanlışlarınızı rahat görebiliyor ve yapamadığınız soruları doğru cevaplayabiliyorsunuz. Bunun nedeni, soruları ikinci kez okurken daha önce göremediklerinizi fark etmeniz. Sınav sırasında bir soruyla uğraşırken çözemediğiniz bir önceki veya daha önceki soruyu ve onun çözüm yollarını düşünmemeye çalışın. Yeni bir soruyu çözerken veya cevabı kodlarken önceki soruyu düşünürseniz, hata yapabilirsiniz ve bunu fark etmeyebilirsiniz. Kısacası bir soruyu çözerken sadece onunla ilgilenin!

Haberin Devamı

Sınava az bir zaman kaldı; bu nedenle çalışmamak için asılsız bahaneler yaratmayın. Bunu yapmak çok kolay; önemli olan çözüm üretmek. Gerçekten başarılı olmayı istiyorsanız, bunun için size uygun davranış ne ise onu bulup uygulamalısınız. Bugüne kadar yüz binlerce insan bunu yaptı ve başardı. İsterseniz siz de başarabilirsiniz.

 

 

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!