Merkel’e ölçüsüz tepkileri görünce...
Güncelleme Tarihi:
Başbakan Angela Merkel, 2005 yılında koltuğuna oturduğunda Almanya’da 5 milyonun üzerinde işsiz vardı. Birçok Avrupa Birliği (AB) ülkesinde işsiz sayısı sistematik olarak artarken, Almanya’da Merkel’in 12 yıllık görev döneminde bu rakam 2.5 milyona düştü.
Birçok AB ülkesi son yıllarda yaşanan ekonomik krizi yara alarak atlatırken, Almanya bu krizden güçlenerek çıktı.
Son yıllarda dünya genelinde yaşanan mali krizi de Almanya güçlenerek atlattı.
İşte 24 Eylül’de yapılacak genel seçim öncesi, Federal Meclis olarak bilinen Alman Parlamentosu’nda hafta başında bu yasama döneminin son oturumu yapıldı.
Kürsüye ilk konuşmacı olarak çıkan Başbakan Merkel, kendi liderliğindeki hükümetlerin tutarlı politikaları sayesinde elde ettikleri bu başarıları tek tek sıraladı.
Ancak yalnız muhalefet partileri Yeşiller ve Sol Parti’den değil, 2005-2009 yılları arasında olduğu gibi 2013 yılından beri ortaklık ettikleri Sosyal Demokrat Partili (SPD) politikacılardan da itirazlar yükseldi.
Almanya’nın çok daha iyi yerlerde olabileceğini savunup, Başbakan Merkel’i yerden yere vurmayı yeğlediler.
Merkel’i ülkenin daha ileri gitmesini frenlemekle suçlamayı da.
Yalnız muhalefet ve yerine göz diken SPD’liler mi?
***
Aynı zamanda Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi’nin (CDU) Genel Başkanı olan Başbakan Merkel’in Heidelberg’de Üniversite Meydanı’nda katıldığı bir seçim kampanyasına bakıyorum.
Özellikle de Merkel’in “Wir schaffen das” (Başarırız, üstesinden geliriz) diyerek ülkenin kapılarını sığınmacılara sonuna kadar açmasına tepki gösterenler “Vatan haini”, “Yalancı”, “İki yüzlü” diye hakaret ediyorlar.
Kendisine çürük domatesler atılıyor.
Aldırış etmiyor.
Pantolonuna bulaşan domates atıklarını görmezden gelip, cebinden çıkardığı kağıt mendili, üzeri kirlenen televizyon muhabiri kadına uzatıyor.
***
Eski Doğu Almanya sınırları içinde oluşturulan Brandenburg Eyaleti’nin Finsterwalde, Saksonya’nın Torgau ve Saksonya Anhalt’ın Bitterfeld kentlerinde katıldığı seçim kampanyasında da sığınmacı politikasına tepkiler yükseliyor.
Aşırı sağcı, ırkça Almanya Nasyonal Demokrat Parti (NPD) ve sağ popülist Almanya İçin Alternatif (AfD) yandaşları “Yeter artık”, “Sınırları kapat”, “Muz cumhuriyeti”, “Defol git” yazılı afişler taşıyorlar.
Islık çalarak, düdük çalarak, yuhalayarak konuşmasını engellemek istiyorlar.
Ama Merkel aldırış etmiyor.
“Yakalayın, alın bunları içeri” demiyor.
“Bu düşünceyi ifade özgürlüğüdür” diyor.
***
Oysa ki Başbakan Merkel, izlediği bu cesur ve insancıl politika sayesinde Almanya’nın onurunu kurtardı.
Oysa ki Polonya, Çek Cumhuriyeti, Slovakya Cumhuriyeti kapılarını sığınmacılara kapatırken, Macaristan dikenli tellerden aşılmaz duvarlar örerken, Merkel, izlediği bu politikayla AB’nin de onurunu kurtardı.
Ama kimse de bunu görmek istemiyor.
Alman hükümeti, İsviçre’den Almanların kara para aklama kapılarını kapatmasını istediği için İsviçreli bazı gazeteler ve politikacılar “Nazi metodu” suçlamalarında bulunuyor.
Yunanlılara kemer sıkma önerisinde bulunduğu için Yunanistan’daki bazı gazeteler, Merkel’in Nazi üniformalı, Hitler bıyıklı fotoğraflarını yayınlıyorlar.
Polonya’da basın özgürlüğünün kısıtlanmasını eleştirdiği için bazı gazete ve dergiler, Merkel’in Nazi üniformalı ve Hitler bıyıklı fotoğraflarını yayınlıyorlar.
Türk politikacıların Almanya’da konuşma yapmalarına izin verilmediği için Türkiye’deki bazı gazeteler Merkel’in Nazi üniformalı ve Hitler bıyıklı fotoğraflarını yayınlıyorlar.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere bazı politikacılar Almanya’yı “Nazi metodu uygulamakla” suçluyorlar.
İşte hem içten hem de dıştan gelen bu ölçüsüz tepkileri görünce kendi kendime “Zavallı Merkel” diye mırıldanıyorum.