Fransa Macron ‘2.0’a hazırlanıyor

Güncelleme Tarihi:

Fransa Macron ‘2.0’a hazırlanıyor
Oluşturulma Tarihi: Nisan 26, 2022 07:00

Macron, radikal sağcı rakibi Le Pen’i yenerek Fransa merkez siyasetini ve AB’yi rahatlatsa da, zorlu bir ikinci dönem onu bekliyor. Tablonun farkında olan Cumhurbaşkanı Macron, yeni bir programla yola devam etmeyi planlıyor.

Haberin Devamı

Fransa’da önceki gün yapılan seçimlerden yüzde 58.5 oy alarak yüzde 41.5’te kalan rakibi, aşırı sağcı Marine Le Pen’i geride bırakmayı başaran Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’u zor bir ikinci dönem bekliyor. Seçim sonrasında yaptığı konuşmada ikinci görev döneminin ilkinin devamı niteliğinde olmayacağını vurgulayan Macron, yeni bir metodu devreye sokma niyetinde olduğunun sinyallerini verdi. Bir yandan aşırı sağın önlenemeyen yükselişi diğer yandan seçmenin sandığa ilgisizliği ve kendisine atılan oyların neredeyse yarısına yakınının “destek” anlamı içermemesi Macron’u mevcut yaklaşımından sıyrılıp farklı bir yöntem izlemeye zorluyor.

BÖLÜNMÜŞLÜK PROBLEMİ

Seçim sonuçları, Fransa’nın hiç olmadığı kadar bölünmüş durumda olduğunu gösterdi. Bu bölünmüşlük şehir-kırsal bölünmesinin ötesinde kuşaksal ve sosyal boyuta da sahip. Başkent Paris, ülkenin batısı, ve merkezi Macron’a, kuzeyi ve güneyi ise Le Pen’e destek verdi. Büyük şehir merkezleri, orta ve üst gelir grubundakiler ile emekliler Macron’u desteklerken alt gelir grubunun oyları Le Pen’e gitti. Macron’un yeni dönemde bu tabloyu göz önünde bulundurarak adım atması bekleniyor.

KARŞITLARI GÜÇLÜ

Anketler halkın önceliklerinin sağlık, alım gücü, güvenlik olduğuna işaret ediyor. Macron, bu alanlarda adım atmış olsa da halkı tam olarak ikna edebilmiş değil. Oy tablosu, elde ettiği sonuca rağmen, Macron karşıtlığının ciddi bir zemine sahip olduğunu gösteriyor. Emmanuel Macron’un, bu karşıtlığı hafifletmek için mevcut yaklaşımlarını gözden geçirmesi de kaçınılmaz gözüküyor.

Haberin Devamı

‘ÜÇÜNCÜ TUR’ KRİTİK

“Üçüncü tur” niteliğinde olacak 12-19 Haziran’daki parlamento seçimleri Macron’un yeni dönemdeki ilk önemli sınavı olacak. Fransa’daki sistem Cumhurbaşkanı’na geniş yetkiler verse de parlamentoda çoğunluğa sahip olmaması halinde manevra alanı oldukça daralıyor. Gerek Le Pen gerekse radikal sol eğilimli Boyun Eğmeyen Fransa’nın lideri Jean-Luc Melenchon daha şimdiden bu karta oynamaya başladı. Macron’un, mümkün olduğu kadar geniş bir merkez ittifaka ihtiyacı olacak. Sonuçların açıklanmasından sonra yapılan bazı anketler Macron’un bu seçimlerden de galibiyetle çıkmasını isteyenlerin sayısının pek yüksek olmadığını gösterdi.

Haberin Devamı

RADİKAL SAĞA DESTEK ARTTI

seçimlerin en çarpıcı sonucu aşırı sağcı Marine Le Pen’in aldığı oy oldu. Le Pen’in, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron karşısında kazandığı yüzde 41.5’lik oy, aşırı sağın şu ana kadar Fransa’da elde ettiği en yüksek oran. Daha önceki seçimlerde aşırı sağın ikinci tura kalması felaket olarak nitelendiriliyordu. Dünkü sonuçlar ise aşırı sağın artık iktidar potansiyeli taşıdığının teyidi niteliğindeydi.

Aşırı sağın ikinci turdaki ilk macerası Marine Le Pen’in babası Jean-Marie Le Pen’in, Jacques Chirac’la karşı karşıya geldiği 2002 seçimlerindeydi. Aşırı sağın, “kabul edilemez” olarak değerlendirildiği o dönemde Chirac oyların yüzde 82.2’sini aldı. Aşırı sağın ikinci kez ikinci tura çıkması için 2017’yi beklemek gerekti. Marine Le Pen, Macron ile ilk düellosunda fark yemesine rağmen oy oranını yüzde 33.9’a yükseltti. Macron, aşırı sağ ile mücadele taahhüdünde bulunmuştu. Önceki günkü sonuç, mücadelenin pek başarılı olmadığını gösteriyor.

Fransa Macron ‘2.0’a hazırlanıyor


SANDIĞA GİTMEME REKORU KIRILABİLİRDİ

Fransa’da sandığa gitmeme eğilimi de ciddi bir sorun olmayı sürdürüyor. Dünkü seçimlerde sandığa gitmeme oranı yüzde 28 oldu. Bu oran, 1969’daki yüzde 31.1’in ardından kaydedilen en yüksek ikinci oran. Bu da sayıları 48.7 milyon olan Fransız seçmenlerin 13.6 milyonunun oy kullanmadığı anlamına geliyor. Rakamın boyutunun daha iyi anlaşılması için Marine Le Pen’e oy verenlerin sayısının 13.3 milyon kişi olduğunu hatırlatmakta fayda var. Sandığa gidip de boş ya da geçersiz oy kullananların oranının da yüzde 8.6 olduğunu unutmamak gerekiyor. Çoğu ülkede itici güç olan 18-24 yaş arası seçmenlerin yüzde 42’sinin sandığa gitmediği dikkate alındığında Fransa’nın bu soruna neden öncelikli olarak eğilmesi gerektiği daha iyi anlaşılıyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!