Kötülük Nedir?

1dk okuma

Binyıllardır, İnsanlık iyinin ve kötünün arasında sıkışıp kaldı; Tevrat, insanın yaradılışından beri kötülükle savaştığını sandı ama zafer çoğu zaman kötülük tarafından kazanıldı.

Haberin Devamı

Din bilimciler Tanrı ile Şeytan arasındaki anlaşmanın içyüzünü anlamaya çalışıyorlar. Tanrı neden kötülüğe izin veriyor? Neden çocuklar ölüyor, suçsuz insanlar zulüm görüyor? Hitler, Saddam, Stalin gerçekten kötüler mi? Yoksa onlar dev bir sistemin birer parçası mı? Ya İnsanlık, kendini yok etmemeyi başarıp, kötülüğü yenebilirse, iyilik kalır mı? İkisinin de olmadığı bir dünya nasıl olacaktır?

İncil´de "Eyüp Kitabı" ın başlangıcında korkutucu ama aynı derecede ihtişamlı bir bölüm vardır; kötülüğün gizemidir bu; Allah ve Şeytan karşılıklı konuşurlar ve Allah, Şeytan´a sorar; "Ve Rab Şeytana dedi; Nereden geliyorsun? Ve Şeytan Rabbe cevap verdi; Dünyada dolaşmaktan ve orada gezinmekten...(İncil-Eyüp/1-7)" Sonra Allah ve Şeytan bir anlaşma yaparlar; Allah soğuk ve alaycıdır; Eyüp Peygamber çok acı çekecek ama sabredecektir, herşeyini kaybedecek fakat Allah´a şükredecek, Şeytanı ise lanetleyecektir. Şeytan daima dolaşır; sınırları, çok büyük uzaklıkları aşar; uydular onun hareketlerini izlerler, hava koşullarını izledikleri gibi. Uzaydan çekilen fotoğraflar aydınlık ve nettir fakat haritaların çoğunda lekeler ve bir de büyük leke görülür. Üçüncü ve Birinci Dünya ülkelerinin üzerinde, kentlerin, ovaların ve kurak adaların üstünde kötülüğün damgası vardır, kasırgalar, tayfunlar etkindir, kıtlığın, cinayetlerin, savaşın neden olduğu katliamlar çok yaygındır. Her yerde bir soykırım vardır; gerçek ve buz gibi bir Abyss yani sonsuz bir boşluk bizleri sarmaktadır.

Körfez´de Şeytanın dansı

Haberin Devamı

Sabah veya akşam haberlerini medyadan izlerken, karşımızda doğasal kötülüğü buluruz (örneğin Bangladesh´de bir tayfun veya bir deprem, ya da peşpeşe kanserden ölenler). Acaba kim sorumludur? Doğa mı yoksa Tanrı´nın cezası mı? Ya diğerleri? Gezegende yaşayan her erkek ve kadın sürekli korku içinde, kötülüğün ziyaretini bekliyorlar, kötülük sizi de nerede olursanız olun kılığını değiştirir ve her an gelebilir. Acaba güneydoğuda kaç kişi ölecektir? Orta Amerika´da kitle ölümleri nerede olacaktır? Güney Afrika´da ırk çatışmaları kaç kişinin yaşamına mal olacak? Kaç baba veya anne küçük çocuğunu öldürecek? Namus adlı ilkel güdü, kaç kişinin kanını içerek bir kez daha orgazma ulaşacak? 1991´de California´da 14 milyonu aşan silah satışları kaça ulaşacak? Yurdumuzda yamyamların sayısı artacak mı? Sadece daha lüks yaşamak için uyuşturucudan kazandıkları parayı arttırmak isteyenler, satışları arttırmak için daha neler yapacaklar? Kendi inancını ille de birini kabul ettirmek için kolayca öldürmeyi tercih edenler, hala cennette yer bulacaklarını sanacaklar mı? Kısacası, kötülüğün menüsü çok zengin, o iyi bir gurme...

Körfez Savaşı´nda yanan petrol kuyularında kötülük gözle görülebiliyordu, havayı yağla yüklü bir karanlığa dönüştürmüştü, güneş yani ışık lekelenmiş ve boğulmuştu, Körfez´de yüksek teknoloji bir Orta-Çağ mantığı ile kullanıldı. Beelzebub (Şeytanın antik adlarından birisi), havada vızıldayan skud füzelerinin, akıllı bombaların arasında keyifle uçuyor, kükürt kokuları arasında yeni fesatlıkları planlıyordu. Şeytan savaşan her tarafta, her savaşta vardı; asla işşiz veya taraftarsız kalmadı. Saddam Hüseyin, George Bush´u şeytan olarak ilan ederken, Bush, Saddam´ı Hitler´le özleşleştiriyor, kötülüğün ta kendisi, diyordu çünkü bugünkü batı uygarlığı için Hitler 20. Yüzyıl´ın resmi şeytanıdır. Savaştan sonra, herşey çabukcak silindi; Saddam´ın mı yoksa Bush´un mu şeytan olduğu tartışması unutuldu? Aslında kötülük için hiç farketmiyordu, kötülük işinin gereği olan kişiliğe hemen bürünüyor, işini bitirince de yeni birinin peşine düşüyordu. Bazen bir terörist, bazen bir devlet yetkilisi, sık sık inanç bezirganı veya bir silah fabrikatörü hatta devlet yetkilisi dahi olabiliyor.

Haberin Devamı

DEVAMI İÇİN....

 

Haberle ilgili daha fazlası: