Özlen Çopuroğlu
Özlen Çopuroğlu
Özlen Çopuroğlu

Yaş aldım...

Yaşlanmaktan korkan insanlar tanıyorum ben, çok yakınımda oldukları için gerçekten korktuklarını görüyorum. Onlar korktukça ben onların korkmasına korkuyorum, niye bu kadar korkunç geliyor diye.

Haberin Devamı

Yeni duydum bu ifadeyi.

Yaşlanıyoruz derken bir arkadaşıma “yooo yaşlanmıyoruz, yaş alıyoruz” dedi

“Ayy ne fark eder, yaşlanma ile yaş alma arasındaki fark ne Allah aşkına!” dediğimde , “aaaa, birinde yaşlanıyor oluyoruz şekerim” dedi.

Güler misin ağlar mısın?

Yaşlanıyoruz diyince hemen beyaz saçlı hali geliyormuş gözünün önüne, hoşlanmıyormuş.

Bense yaşlandığımı düşününce pamuklara sarılıp sarmalandığım gelir aklıma. Sırtımda el örgüsü şalım, peluş ev patiklerim, elimde ayıkladığım pirinç tepsisi, belki taze barbunya, aslında çalı fasulye de olabilir. Ay ne bileyim işte mevsimine bağlı, yine 100 kilo domates yapıyor olabilirim mesela.

Önümde bağrış çağırıs torunlarım.

Bilmem...

Ben hep kocaman mutfak hayal ediyorum aslında, koysunlar beni oraya yaşarım ben. E yaşlandığımda nasıl olsa iş yok güç yok, geçim derdi yok, elinde avucunda neyse o. Torun gitsin, torba gelsin, komşular, dostlar, varis çorapları, siyatik ağrıları, en en önemli gündemim hava durumu raporu, saat kaç soruları; ne bileyim ben öyle şeyler işte.

Haberin Devamı

Belki dişlerimi yaptırıyorumdur 70 yaş şerefine, belki uzun gemi seyahatine çıkıyorumdur evin dedesiyle.

Yaşlanmaktan korkan insanlar tanıyorum ben, çok yakınımda oldukları için gerçekten korktuklarını görüyorum. Onlar korktukça ben onların korkmasına korkuyorum, niye bu kadar korkunç geliyor diye.

Aslında yine nasıl bir evde, nasıl duygularla yetiştiğine bağlanıyor mesele.

Ben yaşlanmaktan korkan bir evde büyümediğimden belki, 96 yaşında aramızdan ayrılan annemin babaannesi de, anne yarım Naciş’te, 49’unu bitirdiği gibi bu hayattan erken göçen annem de yaşlanmaktan hiç korkmazdı.

Annem genç bile sayılırdı üstelik ama o da anneannemden görecek olacak ki, genç kızım var boyum kadar diye her şeyine dikkat ederdi. Hele de ben evlenip, o torun sahibi olunca dünden razıymış anneanne olmaya. Sanki bu karakter için gelmiş dünyaya derdim. Zorla boyatırdım saçlarını “aman kızım, benim anneannem de böyleydi, çok yakışırdı ona beyaz saç” derdi.

Haberin Devamı

Aslında iş ne saç boyasında ne de kılık kıyafette bitiyor iş, ruhunda bitiyor insanın, taaa içinde...

İşte 100 yaşına gelmiş, hala sabah uyanır uyanmaz saçlarını bigudileyip kırmızı rujunu sürme hikayeside orada başlıyor.

İşte o ben olamıyorum, kendimi bildim bileli zorla gittiğim kuaförden daha arabaya binene kadar saçımı toplayıp lastik tokamı takmış olup, “ahhh niye bu kadar para veriyorsun ki bak ne güzel oldu işte saçın kendi atkuyruğunu yapınca” diyen de ben oluyorum tabii ki.

Ben bazı şeyleri aşmış yaşlılara imreniyorum ya da o kadar adamış oluyorlar ki kendilerini çocuğuna, torununa, hayatları hep rafine, hep sade giyimleri, kuşamları, okuduğu, anladığı, izlediği, takip ettiği ve onların en büyük özelliklerine gıpta ediyorum hep en büyük özellikleri kendi halinde olma halleri.

O onu demiş, bu bunu demiş, o yanlış yapmış, bu olmamış, öteki yakışmamış, ağzından çıkmaz bu tip insanların ‘başkaları’, diyene de hafif tebessüm edip zarifçe kapatırlar konuyu aynı şıklıkla.

Haberin Devamı

Evet ben böyle bir annenin kızıydım, sonuna kadar önce can sonra canan demeyen.

Her zaman ve hep “Önce siz, en son ben” diyen.

Annem gibi fedakar olur muyum bilinmez ama yaşlılıktan hiç korkmadığım otuzbeşini geçen biri olarak içime işlemiş.

Haaa, Allah o günleri bana gösterirmi bilinmez ama “yaşamak güzel şey” diyorum en içten şekilde.

Yaş aldım...

Ajda’nın dediği gibi..

Yüzündeki çizgilerinle, saçındaki beyazlarla
Benim için eskisinden daha güzelsin
Bırak varsın geçsin yıllar
Bitsin artık bu korkular
Her yaşın ayrı bir güzelliği var.

Altmış yaşıma geldiğinde kırk yaşını yaşamaya çalışan biri olmak ya da boyunu sağdan soldan duyup biraz daha uzatmak için pilates yapmaya çalışan biri olmayacağımı net söyleyebilirim şimdiden :)

Planlarım, hayallerim, her şeyim yaşlanma sürecime göre doğru ve bu duygu bana iyi geliyor, içim yeşeriyor, temizleniyor, dolup taşıyor.

Haberin Devamı

Mutfağım, tencerelerim, sohbetlerim, hayallerim,aşkım, çocuklarım, torunlarım, kitaplarım ve dostlarım şimdiden kenar süsü hayatımın.

Gün gelecek, aktif iş hayatım bittiğinde hepsine çoook fazla zaman ayırmayı hayal etmek en büyük heyecanım.

Üretmek, insanı genç tutan tek yöntem bence, ne saç boyası, ne de kılık kıyafet.

Ruhumuzu dik tutan tek şey bu hayatta üretmek.

Gerçekten 29 Ekim’de doğmuş bir Cumhuriyet çocuğu olarak, bu dünyada iki çocuk yetiştirmeye çalışan bir Cumhuriyet kadını olarak, yaşlı bir Cumhuriyet anneannesi de olurum elbet, her daim fikirlerimin ve hayallerimin olduğu...

Arkadaşıma göre yaş alacağım, bana göre yaşlılığıma bir adım daha yaklaşacağım.

Bu vesile ile hepinize ömrümüzün yettiği kadar yaşımız ne olursa olsun, küçük büyük, genç yetişkin, erişkin yaşlı, bütün bayramlarımızı, coşkularımızı hep aynı coşkuyla,tüm sevdiklerimize sıkı sıkı tutuna tutuna yaşacağımız mutlu bayramlar dilerim.

Cumhuriyet Bayramımız ve Kurban bayramımız kutlu olsun,bana da iyiki doğdun olsun :)

Haberin Devamı

Bu bayramda da evleriniz, sevdiklerinizle, bereketle dolsun, hayat size geride güzel anılar bıraksın.

Kucak dolusu sevgiler

Ve ben, bir yaş daha büyüyen, mutlu, umutlu, huzurlu, kendi halinde...