Ramazanda susuzluğa karşı öneriler

Güncelleme Tarihi:

Ramazanda susuzluğa karşı öneriler
Oluşturulma Tarihi: Haziran 22, 2015 09:06

Uzun Ramazan günlerinde susamamak için nasıl beslenmeli?

Haberin Devamı

Kolay uyumak için yatmadan öce bitki çayları içilmeli. Yaz mevsimine denk gelen ramazanda uzun süre aç kalınıyor, bu dönemde beslenmeye ayrıca önem verilmeli.

Oruç dışında kalan sürelerde sıvı alınması için;

  • Papatya, rezene, melisa, ada çayı gibi bitki çaylarına,
  • Süt, ayran,
  • Çorbalar,
  • Kompostolar,
  • Taze sıkılmış meyve-sebze suları,
  • Maden suyu gibi besinlere ağırlık verilmeli.

Vücudun sıvı gereksiniminin karşılanmasının çok önemli olduğunu vurgulayan Koçoğlu, normal şartlarda her gün 2-2,5 litre kadar tüketilmesi gereken sıvıların ramazanda artırılması gerektiğini anlattı. ‘’En az 10-12 su bardağı sıvı alınmalıdır. Çay ve kahve gibi içecekler kafein içerdikleri için idrarla sıvı kaybının artmasına yol açar" diye konuştu.

Öğün sayısına dikkat

Öğün sayısının da önemli olduğuna işaret eden Koçoğlu, uzun süre aç kalındığında metabolizmanın yavaşladığını ve bunun sonucunda da besinlerin daha fazla yağa dönüştüğünü aktardı.

Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülay Koçoğlu, "Olmazsa olmaz 2 öğünün biri sahur, diğeri iftardır. Bunların dışında 2 ara öğün daha tüketilebilirse çok yararlı olacaktır. Beslenmede çeşitlilik olmalıdır. 4 temel besin grubundan süt, yoğurt, peynir, sütlü tatlılar, et, yumurta, kuru baklagiller, yağlı tohumlar, meyve-sebze ve ekmek, unlu yiyecekler, pilav, makarna, ana öğünün içinde mutlaka tüketilmelidir" ifadesini kullandı.

Gün boyu zihinsel faaliyetlerin kesintisiz sürmesi için mutlaka sahura kalkılması ve özellikle protein ağırlıklı beslenilmesi gerektiğini dile getiren Koçoğlu, bu tür beslenme tarzının tok tuttuğunu ve metabolizmanın yavaşlamasını, kas kayıplarını önlediğini söyledi.

Meyve ve sebzede farklı renkleri tüketin

Koçoğlu, ekmeğin tam tahıllı olmasının da önem taşıdığı bilgisini paylaştı. İftarda aşırı besin tüketiminden kaçınmak gerektiğini aktaran Koçoğlu, şu önerilerde bulundu:

"Önce peynir ve zeytin gibi yiyeceklerle oruç açıldıktan sonra çorba içilebilir. Sindirim sorunları yaşamamak için yavaş yavaş, çok çiğneyerek yenmesi önemlidir. Çorbadan sonra biraz beklenilmesi önerilmekte ama çoğu zaman bu, mümkün olmamaktadır. Etli-sebzeli yemekler, kuru baklagil yemekleri, salata, cacık, iftarda tüketilebilecek ürünler arasındadır. Bulgur tam tahıl özelliği olan bir besindir. Yemeklerin fazla tuzlu olmaması, yağının az olması, kızartma değil, fırında veya tencere yemeği şeklinde olması tercih edilmelidir.

Tatlı yemek isteniyorsa sütlü veya meyveli tatlılardan sütlaç, güllaç, dondurma, elmalı, ayvalı, kabak tatlısı tercih edilmeli ve iftardan iki saat sonra kadar ara öğün şeklinde tüketilmelidir."

Koçoğlu, ara öğünde meyve, meyveli-sütlü tatlılar ve bir avuç kadar kuruyemiş, badem, ceviz ve fındık tüketilebileceğini belirterek, "Çay ve kahve gibi içeceklerle fazla şeker alınmamasına dikkat edilmelidir" dedi.

Su oranı yüksek meyve sebze tüketin

Meyve ve sebzelerden su oranı yüksek olanların tercih edilmesi gerektiğini vurgulayan Koçoğlu, "Karpuz, kavun ve portakal bunların başında gelir. Meyve-sebze seçiminde farklı renkleri bulundurmak önemlidir. Kırmızı, turuncu, yeşil, sarı, beyaz gibi her renkte olanları hafta boyu tüketmek gerekir" şeklinde konuştu.

İlk kez oruç tutacaklar için özellikle sahura kalkmalarını, öğün sayısına uymalarını ve çok geç yatmamalarını öneren Koçoğlu, "Kolay uyumak için yatmadan önce bitki çaylarının içilmesini de öneriyoruz" ifadesini kullandı.

AA

BAKMADAN GEÇME!