Daha iyi bir hayat için

Ömrümüz uzuyor. Bu hepimizi sevindiren olumlu bir gelişme.

Haberin Devamı

 Ama bilelim ki ömrümüzün uzayan bölümü gençlik ve orta yaşlarımız değil, hayatımızın yaşlılık dilimi. Eğer kendimize iyi bakmayı beceremezsek, eğer yeteri kadar sağlıklı değilsek net ve açık söyleyeyim, uzun bir ömür düşündüğümüz kadar iyi, güzel ve keyifli bir şey olmayabilir. Yeteri kadar hareket edemeden, dostlarla neşeyle savrulup gülemeden geçirilen bir yaşlılık dönemi/uzun ömür bize huzur ve mutluluk vermek yerine farklı sağlık sorunlarına kapı açan sorunlu bir yaşam dönemi de olabiliyor. İşte bu nedenle sadece uzun bir yaşama değil huzurlu, mutlu ve sağlıklı bir hayata odaklanmak kısacası “ihtiyarlamadan yaşlanmak” temel hedefimiz olmalı. “Peki, nasıl olacak bu iş hocam?” diyorsanız, yanıtı 31 Aralık 2004’te yine Hürriyet’te “MUTLU OLMA SANATI” başlığıyla yayımlanan yazımda da bulabilirsiniz. İsterseniz gelini bu uzun bayram tatili sonrasında şapkamızı önümüze koyalım ve o yazıyı yeniden hatırlayalım.

Daha iyi bir hayat için

VARAN 1
KENDİNİZE İYİ BAKIN

İYİ yaşlanmak istiyorsanız her şeyden önce, hemen ve acilen biraz “YAVAŞLAMALI”sınız. Hayatı ıskalamamalı, ona dokunmalı hatta mümkünse sımsıkı sarılmalısınız. Kendinizi de çok sevmeli, şımartıp gurur duymalısınız. En büyük yatırımlarınızı kendinize, beden ve ruh sağlığınıza yapmalısınız. Hücrelerinizin her birini önemsemeli, doku ve organlarınızın her birine saygılı davranmalısınız. Kısacası iyi yaşlanmak için her şeyden önce sağlığınızı korumaya odaklanmalısınız.

Haberin Devamı

VARAN 2
GEÇMİŞE TAKILMAYIN

SAĞLIKLI, huzurlu ve mutlu bir yaşlılık için geçmişteki sıkıntılara da fazla takılmamalısınız. Hastalıkların hayatın ufak tefek aksamaları, “ayağa taş takılmaları” olduğunu ve bazen sizi daha da güçlü kıldığını unutmamalısınız. Sıkıntılı, mutsuz, şikâyetçi ve sürekli sorun üreten insanlardan uzak durmalı, eski dostlara sahip çıkmalı, bu arada yeni ve keyifli dostluklar yaratıp arkadaşlarınıza daha çok zaman ayırmalısınız.

VARAN 3
SİNYALLERE ÖNEM VERİN

SAĞLIKLI ve huzurlu bir yaşlılık için beden ve ruhunuzun size yolladığı mesajları dikkatle dinleyin ve yeterince önemseyin. Özellikle bu sinyaller giderek sıklaşıyorsa, şiddetlerini her geçen gün biraz daha arttırıyorsa asla “Boşver” demeyin! “Bana bir şey olmaz” deyip vakit kaybetmeyin. Tabii ki kendinize güvenin ama o güveni fazla da büyütmeyin.

Haberin Devamı

VARAN 4
TEVEKKÜL EDİN

Daha iyi bir hayat için

BİLELİM ki hasta olmak korkusu hastalık olasılığını daha da arttırıyor. “Bir köşeye çekilip olana bitene razı olanların, sorunlara kayıtsız kalanların 100 yaşına kadar yaşamalarına fazla şaşırmam” diyen Alain Maurois kesinlikle haklıdır. İyi yaşlanmak için tevekkül şansını daha çok denemekte fayda var. Değiştiremeyeceğimiz durumlarda olana bitene razı olmasak bile bazen süreci sessizce izlememiz gerekebiliyor. Ve yine bazen biraz kayıtsız kalmak daha çok güç biriktirmeyi güvence altına alıyor. Tevekkül “o sonsuz ve büyük güce” sığınıp beklemek, “Bu da geçer” diyebilmektir. Daha çok hafiflemek, maneviyatın sağlığa iyi geldiğine inanıp huzurun tedavi edici gücünü yüreğinde hissetmektir.

Haberin Devamı

VARAN 5
SEVİNÇ, EN İYİ DOKTORDUR

UZUN yaşam uzmanlarına göre, “Sevinç, içorganlarımızı en usta doktorlardan daha iyi koruyup kolluyor”. Bu nedenle iyi yaşlanmak istiyorsak eğer “endişe değil huzur, korku değil ümit, öfke değil hoşgörü, eleştiri değil nezaket, kıskançlık değil sevgi, acı değil sevinç” biriktirmeliyiz.

VARAN 6
BUNLAR DA ÖNEMLİ

SAĞLIKLI, mutlu ve huzurlu, genç ve dinç bir yaşlı olmaya kararlıysak “yaşlandıkça daha az yemeli, akşam erken yatıp sabah erken kalkmalı, her fırsatta egzersiz yapmalı, un, şeker ve tuzdan mümkün olduğu ölçüde uzak durmalı”yız. Asansör yerine merdiven kullanmalı, çarşı pazar alışverişlerimizi kendimiz yapmalı, eğer varsa bahçe bakımımızı kendimiz üstlenmeli, haftada en az bir kez tartılmalı, ayda bir kez bel çevremizi ölçmeli, zaman zaman da kan basıncımızı takip etmeliyiz. BİTMEDİ, ŞUNLAR DA ÖNEMLİ: Daha az eleştirip daha çok övmeli, aldığımız her nefese saygı duymalı, yaşadığımız her saniyenin saatlerce(!) tadını çıkarmalıyız. Nazik ve hoşgörülü, esprili ve güvenilir biri olarak sevilip sayılmalı, mükemmel insan vasfına her yıl biraz daha yaklaşmalıyız. Ve son bir tavsiye: “Nezaket bütün ilişkileri keyifli hale getiren bulaşıcı bir hastalıktır” diyen Alain Maurois’nın “İyi Yaşlanma Sanatı” kitabına da fırsat buldukça göz atmalıyız.

Yazarın Tüm Yazıları